Tülay Hatimoğulları Semsûr’da: Umudumuzu yitirmeden çalışacağız
- 14:29 12 Mart 2024
- Siyaset
SEMSÛR - Semsûr’da düzenlenen halk buluşmasında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Adıyaman’ı yeniden inşa etmek üzere 31 Mart seçimlerinde DEM Parti olarak büyük bir zafere imza atacağız” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Semsûr’da (Adıyaman) düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Buluşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Semsûr İl Eşbaşkanları Yeşim Camcı ile Hüseyin Coşkun, Semsûr Belediye Eşbaşkan adayları Türkan Erkenek ile Bahattin Bilgin’in yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
DEM Parti Karapınar seçim bürosu önünde gerçekleşen halk buluşmasına Tülay ve beraberindeki heyet, alkış ve zılgıtlarla karşılandı. Yanı sıra buluşma öncesi gerçekleşen konvoyda yurttaşlar DEM Partili heyeti zafer işaretleriyle selamladı. Semsûr Belediye Eşbaşkan adayları Türkan Erkenek ile Bahattin Bilgin halkı selamladı.
‘Umudumuzu yitirmeden çalışacağız’
Ardından konuşan Tülay Hatimoğulları, halkı selamlayarak, depremde yaşamını yitirenleri andı. Tülay, depremde yaşamlarını yitirenleri asla unutmayacaklarının altını çizerek, “Bizler kendi hayatlarımızı ve kentlerimizi yeniden kurana dek umudumuzu yitirmeden çalışmalarımızı sürdüreceğimizin sözünü depremin acısını en çok yaşayan bir kentten, Adıyaman’dan veriyoruz. Yine sözlerime başlarken birazdan deprem konusuna döneceğim. Ama depremin yaralarının sarılması için partimizin seferberlik ilan ettiğini biliyorsunuz. Devlet yoktu burada ve bizler bu seferberliği gerçekleştirirken burada çalışmalara büyük emek vermiş değerli parti meclisi üyemiz İzzet Karadağ tutuklandı ve şu an cezaevinde” dedi.
‘Bize karşı yargı postal giydi kılıç kuşandı’
12 Mart darbesine değinen Tülay, “Ne yazık ki siyasi tarihte birer kara leke olan darbeler süreci Türkiye’nin demokrasisine daima zarar vermiş ve demokrasiyi kaldırarak asker postallarıyla bu ülke yönetilmiştir. 12 Eylül Anayasası hala devam ediyor. 12 Eylül cunta dönemi anayasasını biz hala yaşıyoruz. Darbeler süreci bitmedi. 28 Şubat, 4 Kasım darbeleri. Bakın sadece asker postallarıyla darbeler gerçekleştirilmedi. AKP’nin eliyle 4 Kasım’da Eş Genel Başkanlarımız sevgili Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve 12 milletvekilimizin tutuklandığı o dönemde 4 Kasım darbesi gerçekleşti. Bize karşı yargı postal giydi kılıç kuşandı adeta. Buradan hep birlikte Figen Yüksekdağ’a Sebahat Tuncel’e Ayla Akat’a ve Selahattin Demirtaş’a selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz” şeklinde konuştu.
Tülay konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün ayrıca 12 Mart Gazi Katliamının yıldönümü. Gazi Katliamında alevi canlarımız katledildi. Ne yazık ki bu coğrafyada darbeler tarihi kadar Alevi katliamları tarihi mevcuttur. Aleviler bu topraklarda yüzyıllardır katledildi. Alevi canlarımızın kendi inançlarından vazgeçilmesi ve asimile edilmesi için çokça politikalar izlendi. Bunlardan birinin yıldönümü bugündür Gazi Katliamıdır. Gazi katliamının yıldönümünde Alevilere karşı ayrımcılığın yapıldığını hepimiz biliyoruz. 21’’inci yüzyıldayız ve hala Alevilerin kapıları, evleri işaretlenebiliyor. En son çıkan yasada Aleviliğin sanki bir turizm ve kültür meselesiymiş gibi Kültür ve Turizm Bakanlığına bağladılar Cemevlerini. Bunları asla kabul etmiyoruz. Alevileri kerpiçlerle, paralarla satın alacağını düşünenlere buradan hem de Gazi Katliamının yaşandığı bugünün yıl dönümünde bir kez daha diyoruz ki Aleviler bu ülkenin asli yurttaşlarıdır, eşit yurttaşlarıdır. Bizler 72 milletten bir arada insanlar olarak burada eşit yurttaşlık hakkı temelinde bir arada yaşama konusundaki ısrarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz.
Bunların yerlilikleri de millilikleri de yerin dibine batsın!
Adıyaman’ın sorunlarına geleceğim. Adıyaman’ın sorunlarını bizler buradan sayarak bitiremeyiz ama sizler ne yazık ki bunu her gün acı acı yaşıyorsunuz. Bugün Adıyaman’ın en temel geçim kaynaklarından biri olan tütün. Tütün buranın can damarı, buranın ekonomisinin neredeyse en önemli kaynaklarından birisidir. Ama AKP iktidarının bugüne kadar uygulamış olduğu yanlış ekonomik politikalar, bilerek ve isteyerek uyguladığı yanlış ekonomik politikalar ülkemizde tarımı, hayvancılığı her yerde bitirdi. Her yerde bizleri ithalatçı bir konuma getirmiş durumdalar. Kendilerine yerli-milli diyorlar ama bizler buğdayı, da, tütünü de ithal edecek bir pozisyona geldiysek, hayvan yemini, samanı ithal edecek bir konuma geldiysek bunlar yerli ve milli olabilirler mi? Bunların yerlilikleri de millilikleri de yerin dibine batsın!
Sana soruyoruz Ey Erdoğan
Yalan üretme ofisi TÜİK bir açıklama yapıyor diyor ki Adıyaman yoksulluk oranı en düşük olan il. Koca bir yalan! Depremde her şeyini kaybetmiş şimdi de elinden tütünü alınan Adıyamanlı ne ile beslensin? TÜİK enflasyon verilerini de yoksulluk verilerine Saray’da belirliyor. Zatı Muhterem Erdoğan ile beraber oturuyorlar insanları nasıl kandırırız insanları yanlış rakamlarla ikna etmeye çalışırız diye oturup birlikte çalışıyorlar. Buradan TÜİK’e de cevap veriyoruz. Yanılıyorsun Saray’ın TÜİK’i sen yanılıyorsun. Adıyamanlı insanlar zaten yaşanan bu depremde her şeyini kaybetmiş insanların elinden de tütününü elinden aldıktan sonra Adıyaman’ı ne ile yaşasın ne ile beslensin. Sana soruyoruz Ey Erdoğan ey AKP. Tüm bu soruların yanıtlarını ver bakalım.
Jin Jiyan Azadî sloganlarını haykıra haykıra geliyoruz
Yine sevgili kadınlar bu toplumun en yoksulu olan bizleriz. Bugün tütün işçiliği yapan sevgili kadınlar güvencesiz çalışmaya devam ediyor. Güçleri yettiği oranda. Biz biliyoruz ki sevgili kadınların daha fazla üretime katılması daha çok güvenceli işlerde çalışması gerekiyor. Tütün emekçisi sevgili kadınlar bunlar tütünü bitirerek geçmiş dönemde getirdikleri kotalarla şimdi üreticiyi çiftçiyi desteklemeyerek zaten ekonomimizi elimizden alıyorlar. Sizlere sözümüz olsun ki Adıyaman’da istihdam alanları yaratmak üzere biz DEM Partili kadınlar olarak geliyoruz. Jin Jiyan Azadî sloganlarını haykıra haykıra geliyoruz.
Belediye Meclis toplantıları halkımıza açık olacak
DEM Parti Adıyaman’ı yönetmeye başladığı zaman şundan emin elin ki Belediye Meclis toplantıları halkımıza açık olacak. Her mahallede DEM Parti’nin bir temsilcisi olacak o mahallenin sorunları belediyeye taşınacak ve sorunlar tek tek çözülecek. İstihdam alanları yaratmak için başta Eş Başkan adaylarımızı inşallah eş başkanlarımız olacaklar, eş başkanlarımız projeler gerçekleştirecek. Büyükşehir Belediyelerini kazandığımızda Adıyaman’ı kardeş belediye ilan edeceğiz buraya diğer belediyelerimizden gelen destekle yaralı olan Adıyaman kentimizi birlikte kalkındırmak birlikte imar etmek için hep beraber çalışacağız. Bunun sözünü sizlerin huzurunda veriyoruz.
Dünya nüfusunun yarısı biz kadınlarsak, yaşadığımız her ortamda özneyizdir
Depremin etkisiyle ve başka nedenlerle inanın Türkiye’nin her yerinde çok sayıda genç yurtdışının yollarını tutuyor. Orada hayat kurmaya çalışıyor kendilerine. Gençlerimizi bizler kaybetmek istemiyoruz. Gençlerimiz doyduğu yerlerde emek versin, doğduğu yerde doysun istiyoruz. Bugün burada çok sayıda ana baba var, hangi ana baba ister ki çocuğu gurbetin eline, başka yere gitsin çalışsın? Hiç Kimse istemez ama buna mecbur kalıyorlar. Sizlere DEM Parti olarak söz veriyoruz. Burada yürüteceğimiz en önemli çalışmalar gençlere ve kadınlara istihdam alanı yaratmak. Bunun için çalışacağız, emek vereceğiz.
Kadınların özgürleşmediği bir toplum asla özgürleşemez
Değerli kadınlar, bizler sizler için sadece istihdam alanları yaratmayacağız, bugün dünyanın nüfusunun yarısı biz kadınlarsak, biz kadınlar yaşadığımız her ortamda birincil özneyiz demektir. Ve kadınlara çok önem veren bir parti olarak, Biz DEM Parti olarak eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sisteminden bütün saldırılara rağmen vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kadınların özgürleşmediği bir toplum asla özgürleşemez. O yüzden kadınların siyasetteki temsiliyeti başta olmak üzere, kadınların bilinçlenmesi, kültürel, sosyal faaliyetlere katılması için aynı zamanda danışmanlık hizmetleri almaları için Kadın Daire Başkanlığını Adıyaman belediyesinde kadınlarla kuracağız.
Yerin yedi kat derinine de insek acıları unutmayız
Hepimizin yüreğini en derinden yakan gündeme geleceğim. Deprem… Deprem 11 ilimizi etkiledi ama biz biliyoruz ki özellikle Maraş, Adıyaman, Maraş ve Hatay. Bu 4 ilimiz, 11 ilimiz içerisinde en çok etkilenen illerimizdi. Ben de Antakya’lıyım, ailem de hala orada yaşamakta. Benim de evim orada. Bu depremin acısını ilk andan itibaren sizler gibi yaşayan bir kardeşinizim. Bu acıları sanırım yerin yedi kat derinine de insek göğün 7 kat üzerine de çıksak asla unutmayız. Bu acıları içimize, iliklerimize o kadar işlendi ki bu acıyı bu kadar derinleştiren acının sadece doğal afet olması değildi. Doğal afeti felakete çeviren kapitalist sistem rantçı anlayış, hayatlarımızı soy sayan, sadece ve sadece o binadan para kazanmak için onlara izni veren, imar affı veren başta AKP iktidarı olmak üzere bizlerin acılarını derinleştirmiştir.
Bunlar deprem vergisini de çalan hırsızlardır
Adıyaman’a buraya gelirken deprem için neler yaptılar diye baktım. 44 bin 352 konut yapılması planlanıyormuş ama bunların ne kadarı yapılmış, biliyor musunuz? 640’ı köy evi olmak üzere 2798 ev teslim edilmiş. Oysa 2002’den beri deprem vergileri toplanıyor. O zamandan beri toplanan deprem vergilerinin denetimi AKP’nin elinde. Arkadaşlarımız bir çalışma yürüttüler. Toplanmış olan deprem vergileriyle kaç konut yapılabilir?1 milyonun üzerinde konut yapılabilirmiş ama dönemin ki şimdi de maliye bakanı Mehmet Şimşek'e soruyorlar. Niye deprem konutları yapmıyorsunuz bu parayla. Dedi ki otoyol yapıyoruz bu parayla, havaalanı yapıyoruz. Bu para deprem konutları için toplanan deprem vergisidir. Bunlar deprem vergisini de çalan hırsızlardır.
DEM Parti olarak bedeli ne olursa olsun haykırmaya devam ettik
Şimdi de seçim meydanlarını dolaşan Erdoğan, şöyle sözler sarf ediyor. Mesela İzmir mitinginde hiç çekinmeyin demiş yurttaşa. Bakın lütfen dikkatle dinleyin. Hiç çekinmeyin demiş yurttaşa. Yüzüme hakikatleri haykırın demiş. Haykırın ki hatamızı görüp düzeltelim. Yalanın dolanı bu kadarı! Senin için küçücük bir tweet atan genci cezaevine koyuyorsun Erdoğan. Senin yüzüne insanlar hakikati söylemesinler diye kurduğun baskı ortadadır Erdoğan. Hakikatleri bizler DEM Parti olarak bedeli ne olursa olsun haykırmaya devam ettik. Bizim için hak ve hakikat asıl parolamızdır. Buradan ben Erdoğan’ın yüzüne haykırıyorum. O dedi ya gerçekleri haykırın. Şimdi ben birtakım gerçekleri haykırıyorum. Kürdistan coğrafyası hakikattir Erdoğan. Orası ‘teröristan’ değildir. Tecrit hakikati Erdoğan, insanlık dışıdır. Adıyaman tütün üreticisini mağdur ettiniz. AKP iktidarı hakikattir göreceksiniz. İşçiyi, çiftçiyi, yoksulu, emekliyi, darboğazlıyı aç bıraktınız aç! Al sana hakikat Erdoğan. Kadınlar her gün erke şiddeti ile ölüyor. Depremde yaşamlarını küçücük çadırlara ve konteynerlara sığdırmaya çalışan kadınların hakikatini görmüyorsun AKP. Al sana hakikat! Gençlerin göç etmesini, umutsuzluğunu ve mutsuzluğunu görmek istemiyorsun Erdoğan. Al sana hakikat. Depremin yaralarını sarmıyorsun. Deprem yarası sarmak değil amacın. 5’li çetene rant alanı yaratmaktır. Depremde evi yıkılan kardeşlerimize ‘Evinizi ücretsiz bir şekilde yapacağım’ demiyorsun. Biz DEM Parti olarak her daim şunu ifade ettik. Deprem konutlarını yapıp depremzedeye satmaya kalkışmayın. Çünkü siz daha iyi biliyorsunuz. İnsanların işyerleri yıkıldı, elinde yeni konut alacak parası kalmamıştır. Bu da bir hakikattir ey Erdoğan. Sen depremin yaralarını büyüttün ey AKP ey Erdoğan. Al sana hakikat.
Geleceğimizi inşa etmek için geliyoruz
Adaylarımız biraz önce sizleri selamladı. Her iki eş başkan adayımıza Adıyaman halkı olarak sahip çıkacağınıza inanıyorum. DEM Parti halkın ve hakikatin partisidir. DEM Parti bu ülkede yaşayan 72 milletten insana aynı nazarla bakan partisidir. DEM Parti kadınların gençlerin doğa ve insan haklarının savunucu partisidir. DEM Partiye hep birlikte sahip çıkacak mıyız? Sizlerden iki ricam olacak. Birisi bugüne kadar bizlere hiç oy vermemiş insanların kapılarını çalmanız. Biliyorum deprem bölgesinde seçim faaliyeti yürütmek o kadar da kolay değil. Bizler bu çalışmayı yaparken gözlerimiz dolu dolu yapıyoruz. Biraz önce otobüsle halkımızı selamlarken gözyaşlarım tutamadım eminim hepimiz aynı duygular içerisindeyiz. Buna rağmen sizden en büyük ricamız bu yaraların sarılabilmesi için DEM Partiye bütün Adıyamanlıları ikna etmek üzere lütfen 7/24 çalışın ve adaylarımızı seçtirmek için, DEM Partiyi yönetime getirmek için çalışalım. İkinci bir ricamız oyu burada olduğu halde başka kentlerde yaşayan seçmenlerimiz var. Onların buraya gelip oy kullanmasını hep beraber sağlayabiliriz. Bunun için de sizden ricamız her biri telefonunu tarasın. Taradığımız kim varsa gelip oyunu burada kullanmasını sağlayalım hep beraber. Ve şunu söylemenizi rica ediyoruz onlara. Hangi semtte bulunuyorlarsa o kentteki en yakın DEM Parti ilçe teşkilatına gitsinler, isimlerini yazdırsınlar. Biz DEM Parti olarak dışarıda bulunan seçmenlerimizi kendi seçim bölgelerine taşıyacak bir çalışma yürütüyoruz. Bunu hep birlikte yapacak mıyız arkadaşlar. Sözlerime son verirken depremi unutmayalım, unutturmayalım diyorum. Çünkü değerli arkadaşlar yaşanmış olanları unutursak, gündemden düşerse eğer bu sorunlar inanın daha kötüleriyle karşılaşırız. O yüzden depremin acılarını unutmamak, unutturmamak ama geleceğe her şeye rağmen, bütün bu acılara rağmen bir gün mutlaka kendimiz de, kentimizi de Adıyaman’ı da yeniden inşa etmek üzere 31 Mart seçimlerinde DEM Parti olarak büyük bir zafere imza atmak üzere hep birlikte hoşçakalın, yolumuz açık olsun, hızır yar ve yardımcımız olsun.”
Konuşmanın ardından buluşma sona erdi.