Zelal Tunç 

 

WAN - Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev seçim çalışmaları yürüten kadınlar, çaldıkları her kapıda yoğun ilgiyle karşılanıyor. İnatla çalışmalarını sürdüren kadınlar, en büyük cevabı, 31 Mart tarihinde vereceklerini söyleyen kadınlar, “Kayyımları kentlerimizden göndermeye geliyoruz” mesajı verdi.

 

Yerel seçimlerin yapılacağı 31 Mart tarihi için geri sayım başlarken siyasi partiler de seçim çalışmalarını büro açılışları ve mitinglerle sürdürüyor. Seçim çalışmalarına yoğun bir şekilde sürdüren partilerden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkan adayları, yurttaşların da yoğun bir şekilde desteğini almaya devam ediyor. 

 

Dem Parti’nin kentteki seçim çalışmalarında öncülüğü yapan kadınlar, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezerek, yurttaşlarla bir araya geliyor. Çaldıkları her kapıda büyük bir ilgiyle karşılanan kadınlar, buluşma, şölen ve büro açılışlarında ulusal kıyafet, zılgıt ve halaylarıyla yer alıyor. Kadınlar, seçimlere dair değerlendirmelerini mikrofonumuza anlattı. 

 

Kürt halkına birlik çağrısı

 

Seçim etkinliklerinde yer alan kadınlardan Kadriye Gezici, “Kürt halkı barış için, demokrasi için oyunu DEM Parti’ye vermeli, Kürt halkı birlik olduğunda barış ve demokrasi mutlaka gelir. Birlik olursak, önderliğimizi de, cezaevindeki tutsaklarımızı da bıraktırırız” dedi. 

 

‘Tutsakları serbest bırakın!’

 

Kürt halkının kayyım politikalarını boşa çıkaracağını kaydeden Vesile Paçalı ise şu ifadeleri kullandı: “Savaş istemiyoruz, cezaevindeki tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Herkes bulunduğu yerde seçim çalışması yürütsün.” 

 

‘Kayyımları göndereceğiz’

 

Wan’da seçim çalışmalarına kadınların öncülük yapması gerektiğini vurgulayan Şadiye Akti, “Kendimize oy verip, kayyımları belediyelerimizden, kentlerimizden çıkaracağız. Barış için, tecride karşı Kürt halkının oyunu kendi partisine vermesi gerekir. Herkes elini vicdanına koymalı. Namus sadece kadın anlamına gelmiyor. Namus kimliğimizdir, namus toprağımızdır, namus oyumuzdur. Herkes namusuna sahip çıkmalı” sözlerini kullandı. 

 

‘Oyumuz DEM Parti’ye’

 

Hazal Özoran da, seçimlere dair şöyle dedi: “Hakkımızı istiyoruz. Kürt olduğumuz için oyumuzu DEM Parti’ye veriyoruz. Tüm Kürtler susmamalı hakkı için mücadele etmeli.”

 

‘Biz de özgür olmak istiyoruz’

 

Cahide Şen ise, “Dilimiz kimliğimiz için mücadele ediyoruz. Neden bize bu zulüm reva görülüyor. Siyasetçilerimizi serbest bırakın. Bizde her halk gibi özgür olmak istiyoruz. Kürt bu haksızlığı yapıyor. Eğer Kürt halkı birlik olsaydı bu kadar zulüm görmezdi. Tüm bu nedenlerden dolayı oyumu DEM Parti’ye veriyorum. DEM Parti’nin dışında oyunu başka partilere verenler imansızdır” sözleriyle tepki gösterdi.

 

‘Savaşın kimseye faydası yok’

 

Sözlerine Adalet Nöbeti’ndeki tutsak yakınlarını selamlayarak başlayan İrem Çevik, “Biz önderliğimizden haber almak istiyoruz. Kaç yıldır önderliğimizin üzerinde tecrit uyguluyorlar, diz çöktüreceklerini düşünüyorlar. Ama tarihe bir baksınlar Seyit Rıza diz çökmedi, Şex Said diz çökmedi, Serok Apo da diz çökmeyecek. Tecrit politikalarını bir an önce sonlandırmalılar. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Kenan Evren Kürtlere yönelik inkar, imha politikalarını gerçekleştirdi. Onlar da bu kişiler gibi yaşamını yitirip gidecekler. Savaşın kimseye faydası yok” çağrısında bulundu.

 

‘Hiçbir devlet Kürt halkına diz çöktüremez’

 

Ekonomik krizin derinleşmesine değinen İrem,  “Kendileri saraylarda, altın lavabolar kullanıyor. Devlet Kürdistan’ı dört parçaya böldü ancak yine Kürt halkıyla baş edemediler. İran, Suriye, Türkiye hiçbir devlet Kürt iradesine diz çöktüremez. Kürt halkı yeter ki birlik olsun hiçbir güç Kürt halkını yenemeyecek. Kürt halkı iradesi çok güçlü ama ne yazık ki bir değiller” diye belirtti.

 

‘Geç olmadan barışı sağlayın’

 

Kayyımların Kürt iradesini gasp ettiğini ifade eden İrem şu şekilde konuştu: “Dini kullanarak oy istiyorlar. Kürt halkı onlardan çok daha dini inancına sadıktır. Din için AKP’ye oy verdiklerini söyleyenler kendilerini kandırıyor. Kürt halkı İslamiyet’in en özünü yaşıyor. Kürt halkına elini uzatsın, Kürt halkı ona elini uzatıyor. Geç olmadan barış yapsın.”