Gazeteci Behre Omer: Kerkük halkı Türkiye’nin planlarının farkında
- 09:02 3 Ocak 2024
- Güncel
Melek Avcı
ANKARA - Kerkük’te 18 yıl aradan sonra yapılan seçimlere ilişkin konuşan gazeteci Behre Omer, Kürt partilerin ittifak olamamasının sandalye kaybettirdiğini söyleyerek, “Ama yine de halkımızın ve soydaşlarımızın Türkiye'nin hain planlarının çok bilincinde ve farkında olması sevindiricidir. Türkiye'nin Kerkük'e hâkim olması halinde Kürt halkının kaderinin ve kimliğinin tehlikeye gireceğini biliyorlar” dedi.
Irak ve Güney Kurdistan’ın 140. Madde kapsamına giren tartışmalı bölgelerinde 18 yıl aradan sonra İl Genel Meclisi seçimleri 18 Aralık’ta yapıldı. Kerkük’te Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) birinci sırada yer alarak 15 sandalyeden 5'ini, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 2'sini elde etti. Musul'da ise, ikinci sırada yer alan KDP 26 sandalyeden 4'ünü, KYB-Komünist Parti İttifakı 2'sini aldı. Çoğunluğu Sünni Arap partilerin elde ettiği İl Genel Meclisi’nde birinci gelen Sünni Ninova Koalisyonu 5 sandalye kazandı.
Kerkük'teki sonuçlara göre Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bu vilayette 139 bin oy ile birinci sıraya yerleşerek 5 sandalye kazandı. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ise 46 bin oy ile 2 sandalye elde etti. Kürt partileri 15 sandalyeden 7’sini garantiledi. Bu sonuçlara göre KYB 5, Arap Koalisyonu 3, Türkmen Cephesi 2, KDP 2, Arap Kaide 2, Arap İttifâkı 1 ve Hıristiyan kotası da 1 sandalye elde etmiş oldu. Kürt partilerin ittifakı sağlandığı takdirde vali seçme hakkı elde edilebilecekken partiler arasında ittifak sağlanamadı. Yapılan seçimlere ilişkin gazeteci Behre Omer değerlendirmelerde bulundu.
‘Kürt ittifakının sağlanamaması sandalye kaybettirdi’
Kerkük’te gerçekleştirilen seçimlere dair net değerlendirmelerde bulunmanın henüz çok erken olduğunu söyleyen Behre, Türkmenlerin parlamentoda gerekli sandalyeleri alamaması ve Türkiye’nin planlarını gerçekleştirememesinin halkı sevindirdiğini belirtti. Behre, “Bizi, özellikle de Kerkük halkını sevindiren şey, Türkiye'nin kimi zaman KDP’yi kullanarak uyguladığı uzun yıllık planını hayata geçirememiş olmasıdır. Ayrıca da Türkmenler parlamentoda gerekli sandalyeleri alamadılar. Fakat sonuçlara bakarak rehavete kapılmamalıyız, çünkü farklı Kürt grupları arasındaki fikir birliğinin sağlanamaması, birlik olamama hali yaklaşık 40 bin Kürdün oyununun geçersiz sayılmasına neden oldu ve bu da parlamentodaki önemli sandalyelerimizden birinin kaderinin tehlikeye girmesine sebep oldu” sözlerini kullandı.
‘İttifak seçimin kaderini değiştirirdi’
Tarih boyunca Kürt partilerin bir ittifaka varamadığını ve Türkiye’nin bunda rolü olduğunu kaydeden Behre, KDP’nin de bunun aracı olduğunu söyledi. Behre, “Türkiye son yüz yılda bu şehri güvensiz hale getirmek üzere ciddi bir şekilde çalıştı. Bu nedenle Kerkük seçimleri biz Kürtler için çok önemli ve herkes bu duruma kaygıyla bakıyor, çünkü orada Kürtlere karşı güvensizlik yaratmak istiyorlar. Kuşkusuz tarih boyunca bu farklı partiler bir anlaşmaya varamamıştır, ancak Kurdistan'da farklı partilerin veya farklı inançlara sahip insanların barış ve uzlaşı içinde yaşadığını görüyoruz. Ama ne yazık ki bu şehirde farklı siyasi partiler henüz bir anlaşmaya varamadı. Ayrıca Kerkük üzerinde yürütülen dış politikalar, Kürt partilerin birlik olamamasına neden oldu. KDP’nin ciddi bir etkisi oldu ve bu birlik olamama halinin devam etmesini istiyorlar. Kerkük'teki Kürt partisinin çok fazla oy aldığını gördük ama tüm Kürt partilerin seçime ittifak olarak katılmasını sağlayabilseydik bunun etkisi büyük olurdu. Sandalye sayısı daha da artıyordu. Ve seçimin kaderi değişecekti” ifadelerine yer verdi.
‘Kerkük’ün Kürtlere ait olduğunu biliyoruz’
Sömürgeci devletlerin Kerkük’te yürüttüğü politikaların halkın kültür, sanat ve tüm yaşamı üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını kaydeden Behre sözlerini şöyle sürdürdü: “Kerkük'ün kaderinin Kuzey Kurdistan halkını büyük ölçüde etkilediği herkes tarafından biliniyor. Çünkü Kerkük'ün eski coğrafi haritasında Mandali ve Musul vilayetlerinin Kürtlere ait olduğunu biliyoruz. Bu durum büyük bir boşluğa neden oldu. Kurdistan bölgelerinde ortaya çıkacak ve Kurdistan'ın komşularının ya da dünyanın süper güç hükümetlerinin kendi çıkarları doğrultusunda sebep olduğu bu siyasi farklılıkların devam etmesi Kürt bölgelerini de büyük ölçüde etkilemiştir. Sömürgeci yönetimlerin bu davranışı, siyasi partiler bunu anlamamış olsa da kültür, sanat ve halkın tüm yaşamı üzerinde birçok yıkıcı etki yaratmasına neden olmuştur.
Halk Türkiye’nin planlarının farkında
Ama yine de halkımızın ve soydaşlarımızın Türkiye'nin hain planlarının çok bilincinde ve farkında olması sevindiricidir. Türkiye'nin Kerkük'e hâkim olması halinde Kürt halkının kaderinin ve kimliğinin tehlikeye gireceğini biliyorlar ve bu şehir stratejik bir şehir. Şehir yani halk bu konuda tamamen uyanık. Dolayısıyla bu şehrin düşmanların eline geçmemesi için uyanık olmak, farkında olmak bizim görevimizdir. Ayrıca farklı Kürt partileri Kürt halkının ortak çıkarları doğrultusunda değil, ulus devlet eksenli Kürt çıkarları doğrultusunda hareket etmeye çalışmaktadır. Sadece kendi partilerinin menfaati için ihanet yolunu seçmişlerdir, ayağa kalkıp o partiyi boykot etmeliyiz ki Kerkük'ü ve Kurdistan'ı genel olarak tehlikeden kurtarabilelim.”