TJA kampanyasını 3 ayak üzerinden yürütecek!
- 09:02 27 Eylül 2023
- Güncel
Öznur Değer
MÊRDÎN - TJA’nın “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” şiarıyla başlattığı kampanya dair konuşan TJA aktivisti Ayşe Bozan, 6 ay sürecek kampanyanın 2 ayağı eğitim ve bir ayağı da halkla buluşmalar olmak üzere 3 ayak üzerinde gelişeceğini belirterek, kadınların kampanyaya katılmalarını ve kazanımlara sahip çıkmaya çağırdı.
Tevgera Jinên Azad (TJA), “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” şiarı ve “Jin jiyan azadî” sloganı ile yeni bir kampanyanın startını verdi. Kampanya kapsamında yayınlanan metinde kadınların Kurdistan başta olmak üzere maruz kaldıkları saldırılara ve özel savaş politikalarına dikkat çekilirken, tecridin kadınlara etkisine yer verildi.
TJA aktivisti Ayşe Bozan, başlattıkları yeni kampanyanın içeriği ve amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Riha bizim için kutsal bir toprak’
Başlattıkları kampanyanın 6 aylık bir kampanya olduğunu ifade eden Ayşe, kampanyanın startını Riha (Urfa), Şirnex (Şırnak) ve İstanbul olmak üzere üç bölgeden verdiklerini belirtti. Seçilen bölgelerin önemine işaret eden Ayşe, “Riha bizim için önemli. Hem kutsal bir toprak hem de Kürt Halk Önderi’nin doğuş yeri olması itibariyle önemli bir yer” diye belirtti.
‘Kürtler üzerinde kırım politikaları uygulanıyor’
Kampanyaya ciddi bir ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Ayşe, toplumun “hak mezarlığına” dönüştüğünü dile getirdi. Kadın hakları, hukuk, kültür, doğa, dil başta olmak üzere birçok alanda eril zihniyetin asimilasyon ve yok etme politikalarının arttığına dikkat çeken Ayşe, “O nedenle bu kampanyaya ihtiyaç duyduk. Toplumun da böyle bir kampanyaya ihtiyacı var. Topraklarımızda artık göç politikaları o kadar arttı ki, kimse bu topraklarda kalmak istemiyor. İmralı’da başlayan tecrit tüm halkı ciddi düzeyde etkiliyor. Halklar ve Kürtler üzerinde kırım politikaları uygulanıyor, insan hakları ayaklar altına alınıyor. Kadınlar üniformalı failler, devletin memurları, korucular tarafından katlediliyor, tecavüz ediliyor. Gün geçmiyor ki bir kadın katliamı, tecavüzü veya çocuk istismarı haberini almayalım. Bunlar sistemin politikaları. Tecridin derinleşmesi tüm bu sonuçları doğuruyor” ifadelerine yer verdi.
‘Büyük bir zulüm politikası halklar üzerinde farz kılınıyor’
Cezaevlerinden başlayarak tüm toplumu saran tecrit politikalarıyla her yerin açık bir cezaevine dönüştüğüne vurgu yapan Ayşe, “Özgürlük isteyenlere, toplumsal haklara, çocuk, kadın haklarına karşı saldırılar düzenleniyor. Deprem gibi büyük bir olayı bile araç olarak kullandılar. Öyle ki depremde kimsesiz kalan çocukların büyütülüp onlarla evlendirilmesinin meşru olduğunun fetvası verildi. Biz öyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Mücadelemiz her yönüyle devam etmeli. Emekçilerin, işçilerin hakları gasp ediliyor. Toplumda dokunduğumuz herkes şikayetçi. Kadınların, emekçilerin, işçilerin emekleri yok sayılıyor. Yoksulluk sınırını o kadar aştı ki kimse çocuklarını büyütemiyor. Bu anlamda çok büyük bir zulüm politikası halklar üzerinde farz kılınıyor” şeklinde konuştu.
‘Eylemler yapmalıyız’
Kampanyanın içerik ve amacına dikkat çeken Ayşe, örgütlenmeye ve eğitime ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Artık alanlarda eylemler yapılması gerektiğini söyleyen Ayşe, “Artık uyuşturucuya, fuhşa, itibarsızlaştıran politikalara, tecavüzlere, katliamlara karşı örgütlenmeliyiz, sokaklarda olmalıyız ve eylemler yapmalıyız” dedi.
‘Kampanya 3 ayak üzerinden gelişecek’
6 ay sürecek kampanyanın 3 ayak üzerinde gelişeceğini belirten Ayşe, ilk 2 ayını eğitimlerle geçireceklerini ifade etti. İsteyen tüm kadınların eğitim devrelerine katılabileceğinin altını çizen Ayşe, “Toplumsal cinsiyet, taciz, tecavüz politikalarına, özel savaş politikalarına dair eğitimler vereceğiz. Amacımız her eve, her kadına ulaşmak. Her kadına ulaşarak onlara yardımcı olmak istiyoruz. Eğitim devrelerinin ardından halk toplantıları gerçekleştireceğiz. Toplumun ihtiyaçlarına kulak vererek bu ihtiyaçları gidermeye çalışacağız” sözlerine yer verdi.
‘21’nci yüzyılı kadının özgürlük ve başarı yılı yapmalıyız’
21’nci yüzyılı kadının özgürlük ve başarı yılı yapmaları gerektiğinin altını çizen Ayşe, sözlerini şu çağrıyla noktaladı: “O nedenle tüm dünya kadınlarına, Türkiye’deki kadınlara ve Mardin kadınlarına kampanyaya destek olma çağrısında bulunuyoruz. Herkes kampanyaya dahil olmalı ve hep birlikte kadın katliamlarına, tacize, tecavüze, özel savaş politikalarına, ses çıkarmalıyız. Kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız. El ele vererek ses olmalı ve bu süreci başarıya taşımalıyız.”