DİYARBAKIR - 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde yapılacak mitinge çağrı yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Arslan Acar, "Barış Hemen Şimdi' şiarı ile barış ortamının tek sağlayıcısının halk olduğunu belirtiyor ve otoriter yönetime karşı demokratik yönetimi  haykırmak için tüm halkımızı İstasyon Meydanı'na çağırıyoruz" dedi. 

 

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla "Barış Hemen Şimdi" şiarı ile emek ve demokrasi güçleri öncülüğünde Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda miting gerçekleşecek. Yapılacak miting öncesi 1 Eylül Tertip Komitesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekilleri İmam Taşçıer, Selçuk Mızraklı ve Semra Güzel katılırken, HDP il yönetimi de toplantıda yer aldı. 

 

'Savaşa karşı barış günü ilan edildi'

 

Kürtçe ve Türkçe okunan metnin Kürtçesini okuyan İHD Şube Sekreteri Yüksel Acar, insanlık tarihi boyunca sayısız savaşlar yaşandığına işaret ederek, bunların en önemlisinin ise birinci ve 2'nci Dünya Savaşı olduğunu belirtti. Yalnızca 2'nci Dünya Savaşı esnasında 50 milyon insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Yüksel, 10 milyon insanın yerinden edildiğine ve 100 milyon insanın açlık ve kıtlıkla yüz yüze kaldığına değindi. Halkların birbirlerinden uzaklaştırılarak düşmanlaştırıldığını söyleyen Yüksel, "Sanal sınırlar çizilerek yüzyıllık kaos ortamına zemin hazırlandı. Nitekim Birleşmiş Milletler tarafından savaşta hayatını kaybeden on milyonların anısına 2'nci Dünya Savaşı'nın başladığı 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak ilan edildi" diyerek tarihi önemini anlattı. 

 

'Ağıtlar hiç dinmedi'

 

Yüksel, 2'nci Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu'da kurulan baskı rejimlerinin ve diktatörlerin açık bir şekilde desteklenerek bölgesel savaş, katliam, soykırım, asimilasyon ve sömürü politikalarının yaygınlaştırıldığını belirtti. Ülkede çatışma, gözyaşı ve ölümlerin hiç eksilmediğine işaret eden Yüksel, "40 yıldır ülkemizde devam eden çatışma sürecinde on binlerce insan hayatını kaybetti. Anne, babaların, kardeşlerin ve evlatların yüreğine ateş düştü, ağıtlar hiç dinmedi. Bugün bakıldığında çatışmalı geçen bu 40 yıllık sürede savaşta kazanan tarafın olamayacağı, toplum adına başarı değil kayıp, ilerleme değil gerileme olduğu net bir şekilde görülmektedir. Diğer yandan şuan Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin bu çatışmalı ortamla birebir ilişkili olduğu herkes tarafından kabul görmektedir" ifadelerine yer verdi. 

 

'Halka savaşı dayatarak 40 yıllık ateş harmanlanıyor'

 

Kürt sorununun çözümü için atılan kısa vadeli çekingen adımlarla sağlanan kısa süreli çatışmasızlık ortamının halk tarafından büyük destek gördüğünü vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti: "Toplum tarafından onaylanan bu kısa süreli çatışmasızlık ortamı barışa dair halkların umutlarını büyüttü. 2015'e kadar devam eden çatışmasızlık ortamı sonrası toplum yine bir anda savaş ve kaos içerisine çekildi. Yüzlerce insan hayatını kaybetti. Cenazeler günlerce sokakta kaldı, şehirler yıkıldı, tarih yok edildi. Daha önce denenmiş savaş politikalarını bir çözüm olarak sunup savaşı halka dayatarak 40 yıllık ateşi harlayan AKP-MHP ittifakı tarihin çöplüğüne karışan savaş iktidarlarının sonunu unutmaktadır." 

 

1 Eylül'e çağrı

 

Emek ve demokrasi güçleri olarak AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenen Yüksel, "Sahih olun, gerçekleri görün, Türkiye'nin barışı ve huzuru için savaş politikalarından vazgeçin. Operasyonları durdurun, görüşme ve müzakere ortamı sağlayarak çatışmalara son verin. Bizler bu gidişata dur demenin anahtarının barıştan geçtiğine inanıyoruz ve barış ortamının sağlanması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Bu temelde, çocuk ve gençlerin ölmemesi, tecride son verilmesi ve hasta tutukluların serbest bırakılması, doğanın talan edilmemesi ve ormanlarımızın yakılmaması, çocuklarımızın barış ve huzur içinde, ana dili ve kendi kültürleriyle büyümesi için 'Barış Hemen Şimdi' şiarı ile barış ortamının tek sağlayıcısının halk olduğunu belirtiyor, otoriter yönetime karşı demokratik yönetimi, savaşa karşı barışı haykırmak için tüm halkımızı İstasyon Meydanı'na çağırıyoruz" dedi.