
Roboskili aileler: Roboski’de kaç bayram geçti?
- 19:14 23 Ağustos 2018
- Güncel
ŞIRNAK - Roboski katliamının 347'nci haftasında bir kez daha adalet taleplerini dillendiren aileler, yargı sürecinin geldiği aşama nedeniyle sorumluları özeleştiri vermeye davet ederken, “Sayısını akılda tutamayacak kadar çok bayram geçti" diye seslendi.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü'nde, savaş uçakları ile yapılan bombardımanda katledilen 34 kişinin aileleri adalet arayışlarının 347'nci haftasında bir kez daha Roboski Mezarlığında bir araya geldi. Adalet arayışlarını dillendiren aileler, katledilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart açarken, aileler adına açıklamayı Veli Encu yaptı.
‘Kaç bayram geçti’
"Yine bir bayram ve yine aramızda eksik olanların yürek yakan acısı ile birlikteyiz" diyen Veli, "Sayısını akılda tutamayacak kadar çok bayram geçti. Bütün bayramlarımızı aramızda eksik olanların acısını yüreğimizde taşıyarak evlatlarımızın, kardeşlerimizin mezarı başında geçirir olduk. 28 Aralık 2011 gecesine kadar bu mezarlarda yatanların her birisinin farklı bir hikayesi vardı. Ama o gece hepsinin hikayesi birleşti. Kimisi evlenmek için, kimisi çocuğuna elbise almak için, kimisi okul harçlığını çıkarmak için, kimisi borcunu ödemek için düşmüştü yola ve her birinin başka derdi, başka hikayesi vardı. Ama o gece gökten yağan bombalar ile hepsinin hikayesi aynı oldu; Katledilmek ve adaletsizliğe terk edilmek. Biz geride kalanlara ise bu mezarlar kaldı. 347 haftadır gerçekleştirmiş olduğumuz adalet nöbetleriyle katledilen yakınlarımız için adalet talep etmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'Kürdün insanına da doğasına da aynı muamele'
Roboski'de karşılaştıkları sessizliğin benzeri ile Dersim'de yaşanan orman yangınlarında karşılaştıklarını da ekleyen Veli, şöyle devam etti: "Batıda çalı yangınına dahi kıyamet koparıp seferberlik ilan edenler Dersim'de haftalardır süren yangına kör, sağır, dilsiz kalıyor. Batıda hayvansever pozları kesenler, Roboski’deki katırların öldürülmesi karşısında üç maymunu oynuyorlar. Kürdün insanına, doğasına, hayvanına aynı şekilde muamele edilmesi; hep öldürülüp görmezden gelinmesi yüz yıllık bir süreçtir. Devlet dediğimiz acımasız aygıtın insanileşmesi, yetkililerin bölge ayırımı yapmaksızın acıya merhem olmaları gerekiyor.”