
Cumartesi Anneleri 699’uncu haftada: Bizim mezarımız Galatasaray oldu
- 13:48 18 Ağustos 2018
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 699’uncu kez bir araya geldi. Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, 76 bayramdır abisiyle kucaklaşamadığını belirterek, "3 gün sonra bayram. Ancak karanfil bırakacak bir mezarımız yok. Bizim mezarımız Galatasaray oldu" dedi.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 699'uncu kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Eylemde, üzerine karanfiller bırakılan "Failler Belli, Kayıplar Nerede" yazılı pankart açılarak, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Pankartın üzerine beyaz tülbent ve karanfillerin bırakıldığı açıklama öncesi polis tarafından yoğun önlem alındı. Eylemi takip eden gazeteciler ile açıklamaya katılanlar, üst aramasından sonra alana alındı.
Çok sayıda Cumartesi İnsanı'nın katıldığı eylemde, bu hafta HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hüda Kaya ve Filiz Kerestecioğlu da katıldı. Açıklama öncesi Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemine katılım çağrısında bulunan Filiz Kerestecioğlu, ayrıca kayıp yakınlarıyla dayanışmayı büyütmeye çağırdı.
‘Bizim mezarımız Galatasaray oldu’
Ardından 12 Eylül kayıplarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren konuştu. 76 bayramdır abisiyle kucaklaşamadığını belirten İkbal, “Biz buradan onları kucaklıyoruz ama koklayamıyoruz. Onları koklayamamanın acısıyla burada oturuyoruz. 3 gün sonra bayram. İnsanlar mezar ziyaretleri gerçekleştirecek. Ancak bizim karanfil bırakacak bir mezarımız yok. Bizim mezarımız Galatasaray oldu” diye konuştu.
‘Bizim bayram telaşımız yok’
Ancak bizim karanfil bırakacak bir mezarımız yok. Bizim mezarımız Galatasaray oldu” dedi. Ardından Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak ve Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır birer konuşma yaptı. Konuşmalardan sonra bu haftaki açıklamayı yapan İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Maside Ocak, ne bayram kutlama ne de bayram telaşında olmadıklarını ifade etti. Maside, “Bir ülkede insanlar sevdiklerini sonsuzluğa uğurlama, gömebilme ve bir mezara sahip olma hakkından mahrum bırakılmışsa orada bayramlar bayram gibi yaşanmaz. Bir ülkede insan hakları ve demokrasiye dair tüm değerler ayaklar altına alınmışsa orada barış ve huzurdan söz edilemez. Bir ülkede annelerin ‘Gözaltında kaybedilen evlatlarımıza ne olduğunu örenmek istiyoruz. Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmalarını istiyoruz’ talebi karşılıksız kalmaya devam ediyorsa orada bayramdan hukuktan, adaletten söz edilemez” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de adalet sistemi yok’
699’uncu haftadır Galatasaray’dan haykırdıklarını dile getiren Maside, şöyle devam etti: “Hukuk, adaleti sağlamak için varsa Türkiye’de hukuk yok. Adalet, toplumsal huzur, güven ve barışı sağlamak için var. Ancak Türkiye’de adalet yok. Adalet saraylarının, mahkemelerin varlığı yargılama faaliyetini temsil ediyorsa Türkiye’de yargı yok. Türkiye’de devletin yurttaşa karşı işlediği ağır hak ihlallerini soruşturacak, cezai sorumluluğu olanları suçlayarak, hakkıyla cezalandırılmalarını teminat altına alacak bir adalet sistemi yok.”
Bayram öncesinde devleti yönetenleri bir kaz daha göreve çağırdıklarının altını çizen Maside, gözaltında kaybetme suçunun failleri, emri verenlerin ve suçun işlenmesini teşvik edenlerin cezalandırılmalarını sağlayacak bir yargı sistemini derhal devreye sokulmasını talep etti.
Gözaltında kaybetme fiillerinde cezasızlığı sonlandırmak, kaybedilenlerin akıbetini ve yerini saptamak, şüphelileri saptayarak yargı önüne çıkarmak ve sorumluları cezalandırmak zorunda olduklarını dile getiren Maside, Türkiye’nin imzalamış olduğu ve Anayasaya göre iç hukukun bir parçası olan insan hakları sözleşmelerinden doğan taahhütlerinden biri olduğunu söyledi.
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.