
Yüksekova’da silinmeyen izler: Bebeğimin faili devlet
- 09:10 18 Ağustos 2018
- Güncel
HAKKARİ - Yüksekova'daki yasak sürecinde düşük yaparak 6 aylık bebeğini kaybeden Mine Çevik, "Zulmün izleri hala bu sokaklarda duruyor" dedi.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde ilan edilen ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağı esnasında yaşanan tahribat yasak kaldırıldıktan sonra ortaya çıkmış ve belgelenmişti.
Yasak döneminde ilçede bulunan Mine Çevik de, yaşanan gerilim ve stresten dolayı 6 aylık hamile olduğu bebeğini düşük yaparak kaybetmişti. Mine, o dönemi şöyle anlattı: "Yasak sürecinde düşük yaptım. Faili devletti. 15 gün boyunca Van'da doktor gözetiminde kaldım. Devlet güçlerinin sanki gözleri kararmıştı. Yüksekova'dan sonra çıktık. Ama burada devletin işkenceci yüzüne tanık olan insanlar bir daha unutamadı. Dünyanın hiçbir yerinde devletin halkına savaş açtığı görülmemiştir. Katliam vardı ama bütün dünya buna karşı sessizdi. O çatışmalı süreçte birçok kadın düşük yaptı. Kim bunun hesabını verdi? Hiç kimse. Adaletin olmadığı yerde ne suçlular hesap verir ne de onlardan hesap sorulur."
'Bütün göçler zor ve dayatma ile oldu'
Yasak sürecinde ilçede yaşama dair ne varsa her şeyin hedef alındığını kaydeden Mine, "Daha yasak ilan edilmeden bir savaş havası vardı. Her sokağın başında bir tank bulunuyordu. Bu savaş havasında insanın psikolojisi bozuluyordu. Yüksekova'yı savaş ve özel güvenlik bölgesi yapmışlardı. Hiçbir insan bu psikoloji ile burada kalamazdı. Bütün göçler ise zor ve dayatma ile oldu" diye konuştu.
'Her yeri ölüm kokusu sarmıştı'
Yasağın ardından ilçeye tekrar dönen Mine, karşılaştığı manzarayı şu sözlerle dile getirdi: "Yüksekova'ya döndüğümüzde her yeri adeta mezara çevirmişlerdi. Şaşkınlık içinde kaybettiklerimizi arıyorduk. Devletin zulümkar yüzü Yüksekova'da teşhir edildi. İnsan ölümünden tutun evlerin yıkımına kadar her suç işlenmişti. Binaların altında kalan insan cenazeleri çıkartılıyordu. Katledilenlerin üzerine binalar yıkılmıştı. İnsan kemikleri toplanıyordu. İnsanlar binaların altında kalan cenazeleri aramak için dönmüştü. Yüksekova'da her yeri ölüm kokusu sarmıştı."
'Savaşın izlerini kapatamıyoruz'
İlçede geçen 2 yılın ardından neredeyse her sokakta hala o günlerin izlerine rastlandığını söyleyen Mine, "Zulmün izleri hala bu sokaklarda duruyor. Benim evimi de yakmışlardı. İmkanımız el vermediği için savaşın izlerini kapatamıyoruz. Devletin zarardan başka bize hiçbir faydası olmadı. Bugüne kadar Kürtler hep zulüm gördü, hep mücadele etti. Bu mücadele hep olacak" ifadelerini kullandı.