
Beyninde araknoid kist olan hasta tutsağa 3 gün hücre cezası
- 09:03 18 Ağustos 2018
- Güncel
Habibe Eren
ANKARA - OHAL’in şeklen kaldırılması ile birlikte cezaevlerinde durumun düzelmediğini ve hatta daha da kötüleştiğini belirten İHD Ankara Şube Yöneticisi Nuray Çevirmen, Sincan Cezaevi’nde tutulan Pınar Tikit’in beyninde araknoid kist ve “hücrede kalamaz” raporu olmasına rağmen 3 gün hücre cezası verildiğini söyledi.
Darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde adeta tavan yapan baskı, şiddet ve hak ihlalleri her geçen gün biraz daha artıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Yöneticisi Nuray Çevirmen, cezaevlerindeki ihlal ve kendilerine gelen başvurulara ilişkin konuştu.
Kendilerine daha çok disiplin cezaları ve sağlık hakkının engellenmesine dair başvuruların yapıldığını belirten Nuray, son zamanlarda Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde farklı ihlallerin yaşandığını belirtti. Nuray, “Temiz suya erişimlerinde problem yaşanıyor. Günlük 40 litre kota belirlenmiş ama 40 litre bir insanın sağlıklı yaşaması için yeterli değil. Verilen su da zaten çok sarı ve paslı akan bir su. Bir de özellikle Sincan’daki kadınların telefon görüşmelerinden kaynaklı disiplin cezaları veriliyor” dedi.
Ağır hasta mahpusa 3 gün hücre cezası
Kelepçeli muayene dayatmasından dolayı tutsakların hastaneye gitmek istemediği bilgisini paylaşan Nuray, “Tutsaklar hastaneye götürülürken ring aracında sağlıksız koşullarda gidiyor. Buna itiraz edince de ‘ring aracını beğenmedi’ diye tutanak tutuluyor. Cezalar uygulanıyor. Mesela daha özel bir durum yaşandı geçenlerde. Pınar Tikit’in beyninde araknoid kist var. Ağır bir hasta mahpus. 3 gün hücre cezası verildi kendisine. Cezanın uygulanacağını düşünmüyorduk ama Bayburt Cezaevi’nde kalırken ‘hücreye konulamaz’ yönündeki raporu eski olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi ve cezası hücrede infaz edildi” diye konuştu.
‘Yaralı tutsak normal tuvaleti kullanamıyor’
Yaralı bir şekilde geçen yıl Sincan Cezaevi’ne getirilen Dilber Tanrıkulu isimli tutsağın bacak ve kollarında açık yaralar olduğunu dile getiren Nuray, bu tutsağın alaturka tuvaleti kullanamadığını ve klozeti olan bir odaya geçmesi için başvuru yaptığını söyledi. Ancak yapılan başvuruya dönüş olmadığı için tutsağın mağduriyetinin devam ettiğini söyledi.
‘OHAL cezaevlerinde devam ediyor’
OHAL’in şeklen kaldırılması ile birlikte cezaevlerinde durumun düzelmediğini ve hatta daha da kötüleştiğini vurgulayan Nuray, “Hastaların durumu ağırlaşmasına rağmen ne tedavi ediliyor ne de tahliye ediliyor. Sağlığa erişimde sıkıntılar var. Ölümün kıyısına kadar getirilip bırakılan hasta mahpuslar var. Bu dehşet verici bir durum” ifadelerini kullandı. Cezaevlerinde kitap ve görüş yasağının hala devam ettiğini vurgulayan Nuray, OHAL’in cezaevlerinde devam ettiğini kaydetti.
‘En fazla ihlal Tarsus, Elazığ, Osmaniye ve Şakran’da’
Nuray, neredeyse cezaevlerinin hepsinde sıkıntı olduğunu ancak Tarsus, Elazığ, Osmaniye ve Şakran cezaevlerinde hak ihlallerinin sıradanlaştığını ifade etti. Son zamanlarda cezaevlerinde annesi ile kalan çok sayıda bebek ve çocuk olduğunu anımsatan Nuray, şöyle dedi: “Cezaevinde tutulan ve çocuğu olan annelerin cezalarının ertelenmesi Anayasa’da yer almasına rağmen uygulanmıyor. 0-6 yaş grubunda yüzlerce anne ve çocuk cezaevinde. Bunların hiçbir ihtiyacı karşılanmıyor. Bebekler dışarıdakilere göre gelişimlerini daha geriden tamamlıyor. Tedavi imkanları olmuyor. Gelişimleri ile ilgili aktiviteler yapılamıyor. İlaçları ve mamaları verilmiyor. Hem anneler hem de çocukları hak gaspına uğruyor. Bebekli annelerin cezalarının ertelenmesi gerekiyor. Mesela doğum yaptığı günün ertesi günü cezaevine götürülen mahpuslar var. Tarsus’ta gebe olmasına rağmen hala cezaevinde olan kadın mahpuslar var. Burada yasalar da ihlal ediliyor. Adalet Bakanlığı’nın kesinlikle bu cezaları ertelemesi gerekiyor.”
‘Devlet hasta tutsaklara dönük düzenlemeyi gözden geçirmeli’
Tüm sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve devletin ilgili organlarının cezaevlerinde hasta tutsaklara dönük hak ihlallerinin önüne geçmesi gerektiğini vurgulayan Nuray, devletin hasta tutsakların tümünün tedavilerine dönük düzenlemeleri gözden geçirmesi ve bununla ilgili görevini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Bu anlamda kamuoyuna da seslenen Nuray, “Güçlü bir muhalefet olmadığı için olumlu dönüşler de yaşanmıyor. Bu konuya herkesin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü Türkiye gittikçe büyük bir cezaevine dönüşüyor. Hemen hemen her kesimden insan var cezaevinde. Hak ihlalleri de hepimizi ilgilendiren bir konu. Bunun için belli gruplar olarak bu durum aidiyete hapsedilmemeli hepimizin temel gündem maddesi olmalı. İnsan haklarının gözetilmesi kapsamında tüm kurumları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kamuoyu oluşturulursa ilgili kurumlar da bu konuda adım atacaktır” dedi.