Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu: Krizin faturasını krize yol açanlar ödemelidir

  • 19:37 15 Ağustos 2018
  • Güncel
DİYARBAKIR - Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri yaşanan ekonomik krizi yaptıkları basın açıklamasıyla kınadı.Yapılan açıklamada "Krizin faturasını krize yol açanlar ödemelidir" denildi.
 
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu yaşanan ekonomik krizi AZC Plaza önünde düzenledikleri basın açıklaması ile kınadı. Yapılan basın açıklamasına Platform bileşenleri dışında bir çok kişi destek verdi. Platform adına basın açıklamasını Platform üyelerinden Orhan İlim okurken, yapılan açıklamada 'Krizin faturasını krize yol açanlar ödemelidir' pankartı taşındı.
 
'Ekonomik kriz ülkedeki siyasal rejim krizinin bileşkesidir'
 
Yaşanan ekonomik krizi, küresel kapitalist bulanımın ve ülkedeki siyasal rejim krizinin bileşkesi olarak tanımlayan Orhan,"24 Haziran seçimleri sonrasında, yeni rejimin ortaya çıkardığı belirsizlikler,24 ay süren OHAL hukuksuzluğunun kalıcılaşması, kamu kurum ve hizmetlerinde liyakat ve kanunilik ilkesinin terk edilmesi, genel olarak hukuk devleti ilkesinin yaygın bir şekilde ihlal edilmesi  gibi koşullarda iyice kırılgan hale gelen ekonomi beklenen krize girmiştir" ifadelerini kullandı. Yaşanan ekonomik krizin faturasının yine dar gelirli kesimleri etkileyeceğini belirten Orhan, "Döviz kurlarında yaşanan hızlı yükseliş; dövizle borçlanmış yurttaşları, firmaları ve kurum/kuruluşları borç çevriminde krize sokmaktadır. İşçiler, kamu emekçileri, emekliler ve işsizlere yansımaları ise çok boyutlu olmaktadır" diye konuştu.
 
İktidarın ekonomik krize karşı daha çok otoriterleşme tutumunun krizi derinleştirmekten öte bir sonuç doğurmayacağı belirtilen açıklamada,iktidarın ekonomik krizi  ancak savaş söylemlerinden uzaklaşması ile aşabileceği ifade edildi. "Cumhuriyet rejimi demokratikleşmediği sürece bir kriz bitse de yeni krizler yaşanacaktır" diyen Orhan son olarak,hükümetten Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu olarak taleplerinin acilen hayata geçirilmesini istedi.
 
Yapılan basın açıklamasının talepleri ise şu şekilde:
 
*İç ve dış politikada çatışma ve savaş söylem/pratiği terk edilmeli ve barış politikası savunulmalıdır. Barışın refah ve huzur getirdiği, savaşın yıkım ve yoksulluk getirdiği görülmelidir. Savaş sadece silah tüccarlarının arzu edebileceği ve tüm halklara zararı olan bir politik tercihtir. Türkiye'nin refahı barıştır. Krizden çıkış barışın tesisiyle mümkündür.
 
*OHAL rejimi ihraçları, kayyımları, medya gaspları ve benzeri tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmalıdır. Yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi yeniden tesis edilmelidir.
 
*Döviz kuru etkisi nedeniyle benzin ve mazotta ÖTV üzerinden uygulanan "Zamların yansıtılmaması" uygulaması özellikle ilaç fiyatlarındaki belirsizliğin gittikçe artan düzeyde halk sağlığını tehdit eder düzeye geldiği gözetilerek sağlık gibi alanlarda da uygulanmalıdır.
 
*Kamu kurum ve kuruluşlarında yandaş ve israfa yol açan yönetim anlayışı derhal terk edilmeli ve kanun dışı harcamalar idarecilere rücu edilmelidir.
 
*Varlık Fonu, Kredi Garanti Fonu, Savunma Sanayi Fonu gibi kamuoyu denetimi dışına " kaçırılmış" uygulamalar sonlandırılmalı ve derhal kamuoyu denetimine açılarak kamusal ve üretim amacıyla kullanılmalıdır.
 
*Rantçı sermayeyi destekleyen "yatırım ve istihdamı arttırmayan" teşvik sistemi lağvedilmelidir. İstihdam ve üretim artışı sağlayacak adımlar atılmalıdır.
 
*Vergi sistemindeki adaletsiz bölüşüme son verilmeli ve dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır. Rant, faiz ve sermaye gelirleri vergilendirilmelidir.
 
Yapılan basın açıklaması alkışlar eşliğinde son buldu.