Kadınlara çağrı: Her yerde Kadın Meclisleri kuralım

  • 15:22 15 Ağustos 2018
  • Güncel
İSTANBUL- Kadın Meclisleri yaşanan ekonomik kriz sürecinde baskı ve işte çıkarmalar noktasında tüm kadınlara çağrıda bulunarak, “Tüm kadınları var olan Kadın Meclisleri’nde mücadeleye etmeye, illerde, ilçelerde, üniversitelerde ve işyerlerinde Kadın Meclisleri kurmaya çağırıyoruz” dedi. 
 
İstanbul Kadın Meclisleri yaşanan ekonomik kriz ve TL’nin Dolar karşısında değer kaybetmesine ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Krizlerin sonuçlarına karşı kadınların yalnız olmadığına dikkat çekilen açıklamada, ülkenin genel gündeminin kadınların da hayatında değişiklikler yarattığının altı çizildi. Türkiye’de patlak veren ekonomik krizin ve krizler yaratan sistemin kadınların hayatını olumsuz yönde etkilendiğinin kaydedildiği açıklamada, “Ülkenin yarısı kadınlardır ve eğer siyasi, ekonomik gidişat bizi olumsuz etkiliyorsa biz de bu gidişatı değiştirmek zorundayız” denildi. 
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: 
 
‘İlk işsizler kadınlar olmayacak, işçi kadınlar örgütlenecek’
 
“Fabrikaların kapanması, bankaların iflas etmesi, iş yerlerinin küçülmeye gitmesi ve birçok sektörün durma noktasına gelmesi bekleniyor. Türkiye’de kadın işsizliği oranı şimdiden yüzde 27 gibi yüksek bir seviyede. Zaten kadınların dörtte biri çalışma yaşamındayken bu dönemde var olan ekonomik kriz, kadınların ekonomik hayattan daha da uzaklaştırılmasına neden olacaktır. Dünyada ve Türkiye’de daha önce yaşanan ekonomik krizler bize bu gibi durumlarda ilk işten çıkarılanın kadınlar olduğunu gösterdi. Bu durum kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirmeye, kadınların üzerindeki başta ekonomik şiddet olmak üzere tüm şiddet türlerinin boyutunun artmasına sebep olacak. Ancak işten çıkarılan ya da iş yerinde hakları verilmeyen kadınlar bu durumu direnişle karşılayacak. Kadınları ilk işten çıkarılacaklar olarak gören patronlar en yakın zamandaki Flormar direnişini unutmasın. Çünkü kadınların haklarına sahip çıkma mücadelesi gün geçtikçe ve özellikle son yıllarda arttı.
 
‘Geçim derdi şiddetin bahanesi olamaz’
 
Ekonomik krizin getireceği bunalım ortamında, krizden kaynaklanan sorunlarını çözemeyen erkeklerin kadınların üzerinde uygulayacakları şiddet artıyor. Bu doğrultuda örnekler ise şimdiden gelmeye başladı. Ekonomik krizin patlak verdiği ilk günlerde borcunu ödeyemeyen bir kişi eşini ve çocuğunu öldürdü. Tefeciye borcunu ödeyemeyen erkek öfkesini tefeciye değil eşine ve çocuğuna, yani toplumsal olarak kendisinden daha güçsüz olana yöneltmiş durumda. Bu kadın cinayeti haberini medyanın “cinnet getiren koca” şeklinde yayınlaması da bir tesadüf değildir. Kriz ortamından kaynaklanan bunalımın kadınlara yönelmesi, bir kadının bu bahaneyle öldürülmesi ve bunun meşru görülmesi kabul edilemez. Yöneticilere ve patronlara yöneltilemeyen öfke kadınlara ve çocuklara yöneliyor. Ancak önemli olan bu şiddete engel olmaktır. Krizin sebebi kadınlar değil, neden sonuçlarını biz yaşayalım? Krizin sonuçlarını kadınlar değil sorumluları yaşamak zorundadır.
 
‘Baskıya uğrayan, işten çıkarılan kadınların yanındayız’
 
Çalışma yaşamında kriz sebebiyle de işten çıkarılma tehdidi altında olan hiçbir kadın yalnız değildir. Kadınların çalışma yaşamında ilk gözden çıkarılanlar olmasına izin vermemeliyiz. Biz, baskıya uğrayan ya da işten çıkarılan kadınların yanında, mücadelelerinde olmalıyız. Toplumun olduğu gibi kadınlar da ihtiyaçlarına yönelik ekonomiyi kendileri belirlediklerinde bu kriz olmayacaktır. Toplumun ve kadınların ihtiyaçlarını düşünmeyenler bu krizi çözmek zorundadır. Biz kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan ekonomiyi belirleme iddiasında olmaya devam etmeliyiz.
 
‘Gelin Kadın Meclisleri’ni kuralım’
 
Nüfusun yarısıyız. Türkiye’de olan herhangi bir gündem bu sebeple kadınlardan bağımsız düşünülemez. Biz gündemi etkilemeye, olumsuz gidişatı değiştirmeye devam etmeliyiz. Kriz bahane edilerek kadınların eşitlik ve hakları için verdiği mücadelenin görmezden gelinmesine izin vermemeliyiz. Kadınlar kriz koşullarından kaynaklı iş yerinde, ev yaşamında ya da eğitim hayatında herhangi bir baskı hissettiğinde yalnız olmadığını bilmelidir. Çünkü biz varız. Bu zamana kadar en köklü sorunları en zorlu zamanlarda kendi yöntemlerimizle ve mücadelemizle gerilettik.
 
Kriz bahanesiyle işten çıkarılma, erkekler tarafından şiddete uğrama tehdidi altında olan ve geçim yükü omuzlarına yüklenen tüm kadınlarla Kadın Meclisleri’nde beraber mücadele edelim. Tüm kadınları var olan Kadın Meclisleri’nde mücadeleye etmeye, illerde, ilçelerde, üniversitelerde ve işyerlerinde Kadın Meclisleri kurmaya çağırıyoruz.”