İSTANBUL - Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu’nun çalışmalarını değerlendiren platform üyesi Makbule Altıntaş, bir sonraki sürecin lobi faaliyetleri ile devam edeceğini belirtti. Makbule, Avrupa Parlamentosu'ndaki değişik ülkelerin büyükelçileriyle görüşmeler de yaptıklarını söyledi.

 

DAİŞ'in 3 Ağustos 2014'te Şengal'e yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında Êzidî katliamı yaşanırken, 10 binin üzerinde kadın ve çocuk da DAİŞ tarafından alıkonuldu. Hala 3 bin kadın DAİŞ tarafından alıkonuluyor. Alıkonulan kadınlar için mücadele etmek ve kamuoyu oluşturmak için 5 Ekim 2015 yılında Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu kuruldu. Platformun üyesi Makbule Altıntaş, platformun çalışmalarını anlattı.

 

'Dünya tarihinde kara bir leke'

 

Şengal'e yönelik saldırılarda dünyanın sessiz kaldığını söyleyen Makbule, bu yüzden kendilerini sorumlu hissederek, platformu kurduklarını söyledi. Platformun uluslararası alanda mücadele verdiğini dile getiren Makbule, yaşanan katliamın dünya tarihine "kara bir leke"  olarak geçtiğini ifade etti. Makbule, 2015 yılından beri tanıklarla bazı görüşmeler gerçekleştirerek bu görüşmeleri raporlaştırdıklarını, bunları uluslararası mahkemeye taşımak için çalışmalar gerçekleştirdikleri bilgisini paylaştı.

 

'Kampanyayı her yıl yeniliyoruz'

 

Makbule, 2016 yılında Êzidî Kadın Meclisi'nin yaptığı çağrı ile 3 Ağustos'un "soykırım" olarak ele alındığının altını çizerek, platform olarak o günün uluslararası eylem günü ilan edilmesi için bir kampanya başlattıklarını hatırlattı. Makbule, "Bizler de platform olarak her yıl 3 Ağustos'ta bu kampanyayı yenileyerek eylemlerimizi sürdürüyoruz" dedi.  

 

'Kendi çabasıyla özgürleşen kadınlar da oldu'

 

Makbule, Êzidîlerin göç ettikleri Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve daha birçok yerdeki belediyelere atanan kayyımlar nedeniyle yerleştirildikleri kamplardan çıkarılmasının yanı sıra başka ülkelere göç etmek zorunda kalmalarını "74.Ferman" olarak ele aldıklarını vurguladı. Êzidî kadınlara dönük çalışmalarını Avrupa’da yürüttüklerini kaydeden Makbule, “Avrupa ile çalışmalarımız noktasında ciddi zorluklar var. Birleşmiş Milletlerin (BM) anlaşmasını imzalayan Türkiye'nin bile o şartları yerine getirmediğini görüyoruz. Êzidîler, sürekli bir göç ve sürgünle karşı karşıya. Hem yaptığımız çağrılarla kamuoyunun destekleriyle, hem de kendi çabalarıyla özgürleşen kadınlar da oldu" diye konuştu.  

 

'Payı olanların yargılanmaları için çalışıyoruz'

 

Bir sonraki sürecin lobi faaliyetleri ile devam edeceğini kaydeden Makbule, Avrupa Parlamentosu'ndaki değişik ülkelerin büyükelçileriyle görüşmeler yaptıklarını söyledi. Makbule, "Özellikle uluslararası mahkemede bu sürecin tanıklarının dinlenerek bu konuda payı olan tüm örgütlerin yargılanması yönünde çalışmalarımız devam edecek" dedi.