İSTANBUL - Cumartesi Anneleri 697'nci haftasında, "Kadriye Ceylan'ın oğlunun akıbetini öğrenme hakkının gereği olarak Tolga Baykal Ceylan'a ne olduğunu açığa çıkarma sorumluluğunuzu yerine getirin. Tolga Baykal Ceylan nerede? Sorumuzu cevaplayın" diye seslendi.

 

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 697'nci kez Galatasaray Meydan'ında bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartı açıldığı eylemde, kayıp fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşınırken, pankartın üzerine ise mezatta kalmadığı gerekçesiyle kırmızı karanfil konulmadı. Eylemde bu hafta 14 yıl önce evinden tatile gitmek üzere çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Tolga Baykal Ceylan'ın akıbeti soruldu.

 

 'Tarihimizin en kanlı katliamıydı'

 

Eylemde ilk olarak söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu söz alarak, dün 10 Ekim katliamın son duruşmasının yapıldığını hatırlatarak, "9 tane piyon 101 kere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Tarihimizin en kanlı katliamıydı neredeyse bu katliamı canlı yayında izledik. Sınırdan başlayarak Ankara'ya kadar bu katillerin önleri açıldı" diye konuştu. 

 

'Sorumluları insafa davet eden bu sesimde ne kin ne nefret var'

 

Ardından kayıp Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan konuştu. Kadriye, "Bir kez daha insafa gelin ey devlet erkanları demek için buradayım. Ben anayım, sorumluları insafa davet eden bu sesimde ne kin ne nefret var. Benim sesimde yeri göğü inletecek olan bir sessiz ah var sadece. Bir insan kaç kere kaybedilebilir? İzler apaçık olmasına rağmen benim oğlum defalarca kaybedildi. Tolga'nın kaybedilme hikayesi kaybedildiği andan itibaren suça katılanların çokluğuyla dikkat çeker. Bunun nedenlerinden biri Tolga'nın kaybedilmesinde sorumlu olanlar hala iktidardadır ve de suçlarını gizlemekte ustadırlar. 14 senedir kaybedenleri de korumaktadırlar. Diğer ikinci sebep te Tolga'nın inancıydı. İnancı toplumun çoğunluğundan farklıdır. Evlatsız geçen bu 14 senede ben çok yoruldum, adaletin gerçekleşmemesinden, onu bulamamaktan, suça katılanların çokluğundan çok yoruldum. İnsafa gelin oğlumu çıkartın ortaya" diye belirtti. 

 

'Türkiye'nin yakın tarihine ağır insan hakkı ihlalleri damga vurdu'

 

Eylemde haftanın açıklamasını ise İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Meryem Bars okudu. Türkiye'nin yakın tarihine ağır insan hakkı ihlallerinin damga vurduğunu belirterek konuşmasına başlayan Meryem, "Bu ihlallerden sorumlu faillerin eylemleri için hesap vermemelerinin yarattığı cezasızlık iklimi, yeni ihlallerin ortaya çıkmasını teşvik etti. Hesap sorulabilirliğin olmaması, devlet görevlilerinin cezalandırılma korkusu olmadan yurttaşa karşı suç işleme konusunda kendilerini serbest hissetmelerine neden oldu" sözlerini kullandı.

 

'2011 İlkelerini hayata geçir' çağrısı

 

Meryem, iktidarı gözaltında kaybetme suçundaki cezasızlık politikasına son vererek,  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin ağır insan hakları ihlallerinde cezasızlığın ortadan kaldırılması için 2011 İlkelerini hayata geçirmeye çağırdıklarını kaydetti.

 

'Tolga'dan bir daha haber alınamadı'

 

 Meryem, 24 yaşında İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi olan Tolga Baykal Ceylan'ın kaybolma hikayesini şu sözlerle aktardı: "İstanbul'da annesi ile birlikte yaşıyordu. 07 Ağustos 2004 tarihinde tatil amacıyla Kırklareli'nin İğneada İlçesine gitti. Aynı gün telefonla annesini arayarak İğneada'ya ulaştığını söyledi. 10 Ağustos 2004 tarihinden sonra annesi ile haberleşmesi kesildi. Tolga'dan bir daha haber alınamadı. Anne Kadriye Ceylan tüm mercilere başvurarak oğlunu aradı, ancak bir sonuç alamadı. 2004 yılında Demirköy Savcılığı'nın başlattığı soruşturma dosyası 2006 yılında 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verilerek kapatıldı. Anne Kadriye Ceylan'ın başvurusu üzerine İnsan Hakları Derneği de yasal girişimlerde bulundu, ayrıca konuyu TBMM'ne taşıdı. 09 Şubat 2011 tarihinde Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini araştırmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kuruldu."

 

'Ailede şüpheler oluştu'

 

Komisyonun 4 aylık çalışma sonucunda bir rapor yayımladığını dile getiren Meryem,  raporda belirtilenleri şu şekilde anlattı: 'Komisyonumuz bu aşamada, elindeki verilerin değerlendirilmesi sonucunda, Tolga Baykal Ceylan'ın gözaltında kaybolmadığına, ancak bu güne kadar ailesi ve çevresinden hiçbir kişiyle temas kurmaması gerçekliği karşısında da normal asayiş olayı olarak değerlendirilmesi gereken bir kayıp olayı ile karşı karşıya olduğumuz sonucuna ulaşmıştır' denildi. Ayrıca raporda adli işlemlerin ifasında gösterilen dikkatsizlikler nedeniyle ailede haklı olarak bazı şüpheler oluştuğu kaydı düşüldü."

 

Kadriye'nin ve İHD'nin bütün girişimlerinin sonuçsuz kaldığını söyleyen Meryem, "Tolga Baykal Ceylan'a ne olduğu açığa kavuşmadı. Anne Kadriye Ceylan'ın oğlunun başına ne geldiğini öğrenmesi bugüne kadar mümkün olmadı" ifadesini kullandı. 

 

 Meryem, son olarak "Bugün bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Kadriye Ceylan'ın oğlunun akıbetini öğrenme hakkının gereği olarak Tolga Baykal Ceylan'a ne olduğunu açığa çıkarma sorumluluğunuzu yerine getirin. Tolga Baykal Ceylan nerede? Sorumuzu cevaplayın" dedi.