
Şengal'de katledilenler için İzmir'de anma
- 20:23 3 Ağustos 2018
- Güncel
İZMİR -Şengal Katliamı'nın yıldönümünde Alsancak'ta düzenlenen anmada konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Êzidî kadınların sesine ses olacaklarını belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi, 3 Ağustos 2014'te Şengal'de DAİŞ'in gerçekleştirdiği katliama yönelik Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı. Açıklamayı HDP PM üyesi Gülay Gün Bilici yaptı. "Ezidi kadınların şahsında kadın kırımına izin vermeyeceğiz" yazılı pankart açılırken, kadınlar kırıma maruz kalan Êzidî kadınların fotoğraflarını taşıdı.
'Mücadele ederek kazanacağız'
Şengal'de katledilen kadınların anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından söz alan Serpil Kemalbay, "Biz burada konuşurken Ankara'da 10 Ekim katliamının duruşması açıklandı. Bunun karşısında ne siyasi sorumlular hesap vermiş nede onlara yardım edenlerin cezalandırdığını görüyoruz. Bizler 3 Ağustos Kadın Soykırımı ve Dayanışma Günü'nde mücadeleyi yükselterek katkı olacağız. Buradaki dayanışma ile bizden uzaktaki kadınların sesine ses, çığlık olacağız. Biliyoruz ki kadınlar özgürlük, eşitlik, adalet için elzemdir. Êzidî kadınlarının soykırımını tanımak önemli bir adımdır. Direnerek mücadele ederek kazanacağız" dedi.
'Halkları koruyacak kalıcı ve ciddi kararlar alınmıyor'
DAİŞ'in Êzidî kadınları 'savaş ganimeti' görerek Arap şeyhlere sattığını, sistematik cinsel saldırılara maruz bıraktığı söyleyen Gülay Gün Bilici, kadınların toplu mezarlara gömüldüğünü belirtti. Benzer şekilde Sünni olmayan Ermeni, Süryani, Şii Şabak ve Şii Türkmen halklarına dönük DAİŞ saldırılarına tüm dünyanın şahit olduğunu dile getiren Gülay, yaşananların egemen devletlerin korkunç sessizliği içinde gerçekleştiğini belirtti. Birkaç gün önce Dürzi halkının yoğun yaşadığı Suriye'nin Süveyda şehrine DAİŞ'in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 240 insanın katledildiğini hatırlatan Gülay, hemen arkasından İsveç'in başkenti Stokholm'de DAİŞ'in kamyonlu saldırısında 4 sivilin katledildiğini dile getirdi.
İki saldırının Şengal sonrasının habercisi olduğunu söyleyen Gülay, ancak dünyanın egemen güçleri ve devletlerinin, savaş politikalarına karşı halkları koruyacak kalıcı ve ciddi kararlar almadıkları için bu katliamların devam ettiğini belirtti.
'Çağrıyı kadınlar sahiplendi'
Şengal soykırımının ardından sessizliğe gömülmenin yerine direnişi, özgürleşmeyi, seçerek Kadın Meclis'lerini oluşturduklarını dile getiren Gülay, bu mücadele sayesinde, 2016 'da 3 Ağustos tarihinin "Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü" olarak kabul edilmesi için öncülük yaptıklarını belirtti. Gülay" Avrupa'dan Kanada'ya, Avustralya'dan Afrika ülkelerine, Türkiye'den Irak'a kadar dünyanın birçok ülkesinde kadın hareketleri yapılan bu çağrıyı sahiplendi. Aynı gün ve dakika tek yürek olarak barbarlığa, vahşete, kıyıma karşı ortak mücadele kararlılığını sergilemişlerdir. Bugünde bu kararlılık devam etmektedir" dedi.
'Adalet arayışımız son bulmayacak'
Şengal soykırımının ardından Türkiye'ye göçe maruz kalan Êzidîlerin yerleştikleri DBP belediyelerinin kamplarının kayyım belediyeleri tarafından kapatıldığını söyleyen Gülay, ikinci kırımın dayatıldığını söyledi. Êzidîlere kayyımlar öncesinde kamplarda kendi inanç ve kültürlerini özgürce yaşamaları için olanaklar sağlandığını dile getiren Gülay, devlet tarafından bir anda ortada bırakıldıklarını ifade etti. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Mülteci Hakları Sözleşmesini imzaladığını hatırlatan Gülay, bu sözleşmenin askıya alındığını belirtti. AFAD kamplarına yapılmak istenen ziyaretlerin sürekli engellendiğini aktaran Gülay, son olarak da "Bu çete yapılanmasının elinde tek bir kadın kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz. Soykırım ve kadın kırımı bir insanlık suçudur; suçlular hesap verene kadar adalet arayışımız son bulmayacaktır!" diye konuştu.