
Ankara Katliamı savunması: FETÖ’cülerin parmağı var
- 12:58 2 Ağustos 2018
- Hukuk
ANKARA- Ankara Gar Katliamı karar günü duruşmasında katliam sanıklardan Suphi Alpfidan 10 Ekim katliamını kastederek, “Bu olay 15 Temmuz öncesi oldu. İçinde belki FETÖ'cülerin parmağı vardır" diyerek kendisini savundu.
10 Ekim 2015 tarihinde düzenleyeceği "Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" öncesinde DAİŞ, Ankara Tren Garı'nda bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti. Katliamla ilişkin Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, 19’u tutuklu 36 sanık hakkında açılan davanın karar duruşması, FETÖ sanıkları için özel olarak inşa edilen Sincan Ceza İnfaz Kurumu içerisindeki salonda görülüyor. Salı günü başlayan duruşmanın son gününde ailelere karşı polis ablukası dikkat çekti. Duruşma salonu önünde çevik ekipleri, bir ambulans, bir polis bir de jandarma TOMA’sı konumlandırıldı.
Davanın bugünkü duruşmasında karar verilmesi bekleniyor. Mahkeme Başkan bu yönlü olarak, “Geceye kadar da sürse bugün karar vereceğim” dediği öğrenildi. Duruşmada ilk gün müştekilerin ve avukatların savcının mütalaası hakkındaki, ikinci günü ise müşteki avukatlarının sanıklar hakkındaki beyanları alındı. Sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.
Ailelerden sanık avukatına tepki: Giydiğiniz cübbeye yazık
Sanık Suphi Alpfidan’ın avukatı Akın Deniz, müvekkili hakkında savunma yaparken mağdur aileleri tepki gösterdi. Aileler avukata, “Bir katili bu kadar savunmayın, giydiğiniz cübbeye yazık” diye bağırdı. Avukat Deniz müvekkili hakkındaki savunmasına devam etti. Deniz, müvekkilinin beraatını istedi. Sanık Suphi Alpfidan, bir kişiyi tanıdığı için 2 yıldır tutuklu olduğunu söyleyerek, “Ben de siz de Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşıyız. Sizinle abi kardeş gibi konuşacağım. Yakup Karaoğlu ilk tanıdığım insan. Biz arazi alıp satıyoruz. Arazi harici eve dahi bakamıyoruz. O kadar yoğundu. Haftanın 5 günü tapudaydık. Bu işlemler aracılığıyla Yakup’la tanıştık. Onun aracılığıyla da Halil Alçay’la tanıştık” dedi.
‘Kültürümüz uyuşmuyor'
Suphi, DAİŞ üyelerine ev kiralamadığını ileri sürerek, “Bir tane ev kirası kontratı gelmedi. Benim bu adamlarla ilgim ilişkim yok. Kültürümüz uyuşmuyor. Hayatım perişan oldu. Bir terör örgütü damgası yedim” diye konuştu.
‘İstihbarat açığı var'
Suphi, Antep 1 Mayıs patlamasıyla ilgili “İstihbaratın çok büyük açığı var” ifadesini kullanarak 10 Ekim Gar Katliamı’na atıfta bulundu. Suphi, “Bu olay 15 Temmuz öncesi oldu bu işin içinde belki FETÖ’cülerin parmağı vardır” dedi. Suphi, Yunus Durmaz’la ilgili “Etme bulma dünyası başkan. O kadar insanın canını yaktı, bakın nasıl öldü” değerlendirmesinde bulundu.
Sanık: Avukatım hazırlamış savunmamı yapayım…
Ardından söz alan sanık Hacı Ali Durmaz’ın avukatı Tansu Çiller, müvekkilinin masum olduğunu ileri sürerek, tahliyesini istedi. Sanık Hacı Ali, kendisinin suçsuz olduğunu savunarak, “103 kere ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan adam tek bir sayfa savunma hazırlıyor. Normalde bunu da yapmayacaktım. Avukatım hazırlanmış yapayım. Ben bu patlamanın neresinde yer almışım. Bu tertibin neresindeyim. Bir şeyler yapmışsam iddia makamının açıklaması lazım. Tamam tertibinde yer almışım da neresinde yer almışım. Ben Yunus Durmaz’ın kardeşiyim diye ağırlaştırılmış müebbet almam mı lazım” dedi. Mağdur aileleri Hacı Ali Durmaz'a tepki gösterdi.
'Erdoğan'ın sözü ile savunma yaptı'
Sanık Resül Demir, savunmasında “Güzel bir hikaye anlatacağım” diyerek konuşmasına başladı. Resül, anlattığı hikayeden sonra şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti devletinin benden özür dileyerek, beni buradan göndermesi gerekecek. Benim 3 yılımı çaldınız. Kendimi anlatmak için üstümü başımı yırtasım geliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünün tersini yaparsanız, insanla beslenir devlet derseniz. Benim bütün ömrümü çalarsınız.”
Sanık Resül Demir’in 1 buçuk saat süren savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.