TJA'dan 3 Ağustos açıklaması: Esaret altındaki kadınlar için harekete geçelim

  • 14:08 27 Temmuz 2018
  • Güncel
DİYARBAKIR-Şengal katliamının yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan TJA, halen 3 bin 500 kadının esaret altında olduğunu vurgulayarak, "Şengal'de ve dünyada zorla alıkonulan, köleleştirilen ve katledilen kadınların durumuna dikkat çekmeye çağırıyoruz" dedi.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA), 3 Ağustos 2014'te Şengal'de gerçekleştirilen katliamın yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Kapitalist modernitenin sacayaklarından biri olan ulus devlet sisteminin, toplumsallığın özünü boşaltmak için kadına yönelik her türlü kırım politikalarını geliştirdiğini belirten TJA,  "Kadına yönelik saldırı, katliam, taciz ve tecavüzün en çok kapitalist modernitede yaşanması tesadüf değildir. Toplumsallığın doğası olan farklılıklar ve kadın özgürlük mücadelesi tehdit olarak görülmektedir" dedi.
 
İnsanlık tarihinde kara bir utanç olarak hatırlanacak olan Şengal katliamının üzerinden 4 yıl geçtiğini hatırlatan TJA, "Bilindiği gibi, emperyalist güçler ve gerici bölge devletlerinin desteğiyle DAİŞ,  Êzîdîlerin tarihi anavatanı olan Şengal'e 3 Ağustos 2014 günü saldırarak işgal etmişlerdir. DAİŞ saldırısı sonucu bölgenin güvenliğinden sorumlu peşmergenin ağır silahlarını bırakıp kaçmasıyla Şengal topraklarında kıyım yaşanmıştır. Şengal ve köylerinde DAİŞ, yerel halka kendilerine bağlılık yemini ettirmeyi dayatarak, kabul etmeyenleri öldürmüştür.  Bu sırada yaklaşık 6 bin Êzîdî kadın ve çocuk savaş ganimeti olarak esir alınmış, çetelerin toplu tecavüzüne uğramış, ardından köle pazarlarında ve derin internette kurulan 'köle pazarlarında' seks kölesi olarak satılmışlardır. Din değiştirmeyi reddedenler işkence görmüş, tecavüze uğramış ve en sonunda katledilmişlerdir. Kadınların alıkonduğu hapishanelerde doğan bebekler annelerinden zorla alınarak bilinmeyen bir kadere terk edilmiştir" ifadelerini kullandı.
 
'Halen 3 bin 500 kadın esaret altında'
 
Halen DAİŞ'in elinde 3 bin 500 kadının esaret altında bulunduğunu kaydeden TJA, "21. Yüzyılda işgalci, faşist ittifakların vurucu gücü olan DAİŞ, tecavüz, işkence, toprağından sürülme, kadın ve kız çocuklarının ganimet diye köleleştirmesi sistematik olarak dayatılmıştır. Bu sistematik dahilinde yaşanan katliamlar, Êzidî toplumuna bir soykırım olarak uygulamakla kalmamış, beraberinde kadın kırımı da gerçekleştirmiştir" dedi. 
 
'Erkek egemen sitemin kadına karşı yürüttüğü savaşın son göstergesi'
 
Tüm saldırı ve kıyıma rağmen Şengal'de kadın kırımına karşı yine kadın öncülüğünde muazzam bir direnişin ortaya çıktığını vurgulayan TJA, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: "Bu aynı zamanda sadece mağdur olmayı kabul etmeyip, kendini savunan ve direnen bir kadın gerçekliğini de ortaya çıkarmıştır. Başta DAİŞ olmak üzere barbar çeteler, kadınların öncülüğünde görkemli bir direniş ile Kobane'de, Şengal'de, Mimbiç'te, Rakka'da yenilgiye uğratılmıştır. Ortadoğu'da halkların öz direnişiyle kadın özgürlükçü ve demokratik bir toplumda beraber yaşama umudu bir kez daha  filizlenmiştir. Ancak yaşanan kadın düşmanlığı, yeni plan ve saldırılarla kadını köleleştirme amacını dayatmaktadır. Kadınların, kaçırılıp, alıkonularak köle pazarlarında satılması erkek egemen kapitalist modernitenin kadına karşı yürüttüğü savaşın çağımızdaki son göstergesidir.
 
'3 Ağustos Kadın Soykırımına Karşı Eylem Günü kabul edilsin'
 
Bu nedenle TJA olarak, Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu 3 Ağustos gününün 'Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü' olması için 2016 yılında yaptığı çağrıyı yineliyor, Şengal'de ve dünyada zorla alıkonulan, köleleştirilen ve katledilen kadınların durumuna dikkat çekmeye çağırıyoruz."