Havva Cuştan: Daha az korkmalı, daha çok haber yapmalıyız

  • 09:05 23 Temmuz 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Yaklaşık 9 ay boyunca tutuklu kaldığı Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen ETHA muhabiri Havva Cuştan, gazeteciler arasındaki dayanışmanın önemine dikkat çekerek, “Daha az korkmalı, daha çok haber yapmalıyız” mesajı mesajını verdi. 
 
Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davayı takip eden bir gazeteciyken, aynı mahkemede yargılanan hem tanık hem sanık bir gazeteciye dönüşen Etkin Haber Ajansı muhabiri Havva Cuştan, yaklaşık 9 ay boyunca tutuklu kaldığı Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye oldu. Birlikte tutuklandığı meslektaşı ve çalışma arkadaşı İsminaz Temel ile avukatları Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar’ın tahliye edilmediği için buruk bir sevinç yaşadığını belirten Havva, “Daha az korkmalı, daha çok haber yapmalıyız” dedi. 
 
Hakkında verilen tutuklanma kararına şaşırmadığını söyleyen Havva, tutuklanmasının iki nedeni olduğunu söyledi. Tutuklanması ile muhalif gazetecilere bir mesaj verilmek istendiğini vurgulayan Havva, bir diğer nedeni de Suruç Katliamı tanığı olmasına bağlıyor. Suruç’ta sorumluların değil Suruç’tan geride kalanların cezalandırıldığını söyleyen Havva, “Tam da bu iki nedenle beni tutuklandıklarını düşünüyorum. Suruç’ta hayatta kaldığım için cezalandırılıyorum diye düşünmediğim de değil. Beni böyle bir sürecin beklediğini biliyordum” diye konuştu. 
 
‘Mahkeme heyeti başkanı bana trajikomik sorular sordu’
 
Serbest bırakılmasının kendisini şaşırttığını söyleyen Havva,  duruşmada mahkeme heyetinin kendisine sorduğu sorulara değinerek, “Bana özel muamele ettiler. Sürekli soru sordular. Heyet başkanı değişti. Uzun tutuklu kalmıştık, uzun tutukluluktan dolayı birçoğumuz çıkarız diye düşünüyorduk. Ama heyet başkanı değişince, bana sorulan soruları da düşününce çıkmayı düşünmüyordum. Mahkeme başkanı bana traji komik sorular sordu. Ama tahliye edildim, şaşkınım” ifadelerini kullandı.  
 
‘Gazeteciler arasındaki dayanışma yetersiz’
 
Gazeteciler arasındaki dayanışmanın eksik olduğunu belirten Havva, muhalif gazeteciler olarak özeleştirel yaklaşmak gerektiğini söyledi. “Kürt gazeteciler gözaltına alınınca bir sessizlik oluyor, bunu kırmak gerekiyor” diyen Havva, “Gerek mektuplarla gerekse düzenledikleri eylemelerle bizden desteklerini esirgemediler. Ancak, bu dayanışma yeterli değil” vurgusunda bulundu. 
 
‘İyiye, doğruya, güzele inancımızı koruduk’
 
Cezaevi koşullarına da değinen Havva, egemenlerin dünyanın her yerinde muhalifleri baskı altına almak istediğini ve bu nedenle cezaevlerini kullandığını söyledi. İnsanın, iyiye, güzele, doğruya olan inancının her yerde, cezaevlerinde dahi korunabildiğini ifade eden Havva, “Egemenlerin cezalandırma yöntemi muhalif gazeteciler için pek de istenilen amaca ulaşamıyor. Cezaevi korkulacak bir yer değil. Orada, iyiye, güzele, doğruya olan inancımızı koruduk ve yaşatılan yaşama dahil olduk” dedi.  
 
‘Cumartesi Annelerinin fotoğraflarını çekmeyi özledim’
 
Cezaevinde kaldığı süre boyunca en çok Cumartesi Anneleri eyleminde fotoğraf çekmeyi özlediğini söyleyen Havva, son olarak, “Daha az korkmak daha çok haber yapmak gerek” çağrısı yaptı.