TJA ve KESK Kadın Meclisi'nden ortak açıklama: Her yer Rana Plaza

  • 12:42 24 Nisan 2018
  • Güncel
HABER MERKEZİ-TJA ve KESK Kadın Meclisi, Bangladeş'te bini aşkın kadının yaşamını yitirdiği Rana Plaza katliamını kınayarak , “Kürdistan ve Türkiye’de her yılın işçi katliamı bilançosu yeni bir Rana Plaza’dır” dedi.  
 
Tevgere Jinen Azad (TJA) ve KESK Kadın Meclisi, 24 Nisan 2013 tarihinde Bangladeş'te, 8 katlı giyim mağazasının çökmesi ile büyük çoğunluğunun kadınlardan oluşan bin 138 işçinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan facianın yıldönümünde Diyarbakır, Şırnak ve Ankara'da eş zamanlı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Diyarbakır'da SES Şubesi’nde yapılan basın açıklamasını TJA aktivisti Mekiye Ormancı okudu. Mekiye, kapitalist modernitenin emeğin sömürüsü, kadın bedeninin kontrolü, şiddet ve askeri güç gibi mekanizmalara başvurarak kendisini sürekli yeniden yapılandırdığını söyledi. Mekiye, TJA ve KESK Kadın Meclisi olarak katliamcı zihniyete karşı dünya kadınlarıyla birlikte mücadele ettiklerine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kürdistan ve Türkiye’de her yılın işçi katliamı bilançosu yeni bir Rana Plaza’dır. Türkiye’de her gün 4 işçi yaşamını yitiriyor, yılda ise bin 500 işçi iş başında yaşamını yitiriyor. Çoğu kadın olan mevsimlik tarım işçilerini 10 kişilik araca 20-30 kadın tıka basa yerleştirilmektedir. Bu araçların devrilmesi sonucu her yıl yüzlerce kadın katledilmekte iş kazası dahi kabul edilmemektedir.” 
 
Melike son olarak, Dünya Kadın Yürüyüşü olarak eş zamanlı yapılan Rana Plaza eyleminin kadınların emek sömürüsüne karşı direnişi olduğu vurgusunu yaptı.
 
Açıklama “Jin jiyan azadi” sloganlarıyla son buldu.
 
Şırnak
 
KESK Cizre Şubesi de, aynı eylem kapsamında "Rana Plaza Her Yerde" diyerek, kadınların üretici ve tüketiciler olarak sömürülmesine karşı yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklama da şu ifadelere yer verildi: 
 
‘Ekonomik krizin sorumlusu kapitalist modernitedir’
 
“Ekonomik kriz ve gerilemenin sorumlusu kapitalist sistemdir. Bu bağlamda devletin kamu politikalarının koruyucusu ve başta kadınlar olmak üzere yurttaşların sağlık, eğitim, ulaşım, temizlik ve sosyal güvenlik hizmetlerine erişim garantörü rolünün zayıfladığını görüyoruz. Bunun yerine özelleştirmeler yardımıyla kurumları ve hizmetleri ele geçiren şirketlerinin gücünün attığına tanık oluyoruz. 
 
‘Hepimiz özgür oluncaya dek’
 
Bu nedenle biz Dünya Kadın Yürüyüşü 24 Nisan 2018 tarihinde yaşamı destekleyen sistemleri savunma kavgamızı sürdürmek için ve emeğimizin ekonomide ve yaşamın sürdürülebileceğini güvenceye alan bütün sistemlerde oynadığı merkezi rolünün kıymetinin bilinmesi için harekete geçiyoruz. Kadınların kendi içinde, kadınlarla erkeklerin ve insanlarla doğanın bir arada ve dayanışma içinde yaşamasını savunuyoruz. Böylelikle dünya çağında 24 saat boyunca birleşeceğiz. Hepimiz özgür oluncaya dek yürümeye devam edeceğiz."
 
Ankara 
 
Ankara SES şube binasında yapılan açıklamayı ise KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy yaptı. Kadınları anmak ve kadın emeğinin uluslar arası ekonomik dinamikler içindeki yeri üzerine 24 Nisan’ı “Küresel Dayanışma ve Eylem Günü” ilan ettiklerini anlatan Gülistan, “Rana Plaza felaketi gibi olayların her yerde yaşandığını ve çok çeşitli biçimlerde tezahür ettiği sonucuna vardık. Biz Dünya Kadın Yürüyüşü, cinsiyete dayalı iş bölümüyle eşitsizlikleri koruyan ve kalıcılaştıran bir yandan geniş bir ekonomik alan içerisinde kadınları yeniden üretim işine tabi kılıp bu emeği görünmez ve değersiz kılan ataerkil sisteme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
 
'Kadınlar temel haklarından yoksun bırakılıyor'
 
Devletin kamu kurumlarını koruyucusu olduğunun altını çizen Gülistan, devletin başta kadınlar olmak üzere yurttaşların sağlık, eğitim, ulaşım, temizlik ve sosyal güvenlik erişiminin garantörü rolünün zayıfladığını belirtti. Kadınların temel haklarından yoksun bırakıldığını vurgulayan Atasoy, “ Kadınlar kendilerini cinsel sömürü, zorla çalıştırma veya köle emeği olarak pazarlayan suç şebekelerinin ağına düşmektedir. Asya, Afrika ve Latin Amerika’da düşük üretim maliyeti olarak görülen şey kadınların hayatının, çevrenin ve insanlığın yıkımı bakımından yüksek maliyet ürünüdür” ifadelerinde bulundu.
 
'Harekete geçmeye çağırıyoruz'
 
Gülistan , tüm kadınlara seslenerek, şunları söyledi: “Dünya Kadın Yürüyüşü olarak yaşamı destekleyen sistemleri, savunma kavgalarımızı sürdürmek için ve emeğimizin ekonomide ve yaşamın sürdürülebilirliğini güvenceye almak için harekete geçiyoruz. Kadınların kendi içinde, kadınlarla erkeklerin ve insanlarla doğanın bir arada ve dayanışma içinde yaşam için harekete geçiyoruz.
 
Dünya Kadın Yürüyüşü üyesi olan tüm militanları, müttefik grupları, örgütleri ve hareketleri insan onuruna yakışır çalışma ve kadın haklarına saygı gösterilen adil bir ekonomi için 24 Nisan’da saat 12-13 arasında politik eylem düzenleme çağırıyoruz.”
 
 Basın toplantısının ardından Ankara Tandoğan’da yapılacak 1 Mayıs mitingine tüm kadınları davet eden Gülistan,  “Eşit, özgür ve barış içinde bir yaşam için herkesi taleplerini haykırmaya çağırıyoruz” dedi.