
Satanik'ten Şükriye’ye bir soykırım hafızası
- 09:01 24 Nisan 2018
- Güncel
Evrim Kepenek
İSTANBUL - “Ölen arkadaşlarının üzerine basarak yaşama tutunduğunu, kuyudan çıktını, sığındığı ailenin Satanik adını değiştirip Şükriye yaptığını anlatırdı, sakince…” Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan Satanik Aleksis’in torunun torunu Siyavuş’a ait bu sözler, üzerinden 103 yıl geçen soykırımın hafızası niteliğinde.
“Ben, 1915’i yaşamadım. Yaşayanların anlattıklarını anlatayım. Büyük büyük annemin anlattıkları var. Çok sakin anlatırdı. Annesinin çığ altında kalışını, halasının intihar ettiğini. Ölen arkadaşlarının üzerine basarak yaşama tutunduğunu, kuyudan çıktını, sığındığı ailenin Satanik adını değiştirip Şükriye yapmasını anlatırdı, sakince” bu sözler, Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan Satanik Aleksis’in torunun torunu Siyavuş’a ait.
Satanik’i 96 yaşında kaybettiklerini anlatan Siyavuş, 1915’i kendisine “masal” diye anlattığını, büyük büyük annesini dinlerken çok acı hissettiğini söylüyor. Büyüdükçe bu anlatılanların masal olmadığını anladığını belirten Siyavuş, Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı şimdiki adı Maltepe olan köyde; 1910’lu yıllarda kız ve erkek çocuklar için okul, yetenekli çocuklar için de piyano bulunduğunu söyleyerek, “O dönem o köyde 2 okul vardı. Çocuklar hem Ermenice hem Kürtçe hem de Türkçe biliyor piyano çalıyordu. Bugün o köyde ilkokul dahi yok” ifadelerini kullanıyor. 1915’te köyden ilk önce erkeklerin götürüldüğünü sonra ise Satanik’in annesinin hamile hali ile yollara çıktığını anlatan Siyavuş, dinlenmek için mola verdikleri sırada kadının çığ altında kalarak yaşamını yitirdiğini söylüyor.
Cinsel saldırıya maruz bırakılan halası intihar etti
Satanik’in halası ile birlikte yola devam ettiğini anlatan Siyavuş, “Sivas merkezde sığındıkları bir evde halası her akşam kaldıkları odadan götürülüyor ve odaya her döndüğünde ağladığını görüyor. Satanik bir sabah halasının kaldıkları ahırda kendisini astığını görüyor. Sonradan ise kadının her gece cinsel saldırıya maruz bırakıldığını öğreniyor” diyor.
‘Biz bilelim diye anlatırdı’
Malatya’da varlıklı bir aileye sığınan Satanik’in adının Şükriye olarak değiştirildiğini söyleyen Siyavuş, “Büyük büyük annem bunları anlatırken hiç ağlamazdı. Sadece bilmemiz için anlatırdı. Babasının yaşadığını duyunca İstanbul’a gelip babasını buluyor, sonra da köyden tanıdığı kendisi gibi soykırımdan kaçan büyük büyük dedemle evleniyor” diye anlatıyor.
‘Aynı coğrafyanın halklarıyız’
Annesi Satanik’in ikinci torunu olan Siyavuş, Ermeni Soykırımı’na dair devletten özür dışında bir şey beklemediklerini de sözlerine ekliyor. Ermeni halkına da seslenen Siyavuş, “Ermeni halkı sürekli olarak Türkiye halkları ile arasına mesafe koymasın. ABD’li, Fransız gelip bizim derdimizi anlamaz. Bizim derdimizi yine bu topraklarda yaşayan insanlar anlar. Biz bu coğrafyanın halklarıyız” diye konuşuyor.
‘Kan kanla yıkanmaz’
“’Geçmişte büyüklerime işkence ettiler’ deyip sokağa çıksam, 10 kişiyi öldürsem benim o soykırımı yapanlardan ne farkım kalır?” diye soran Siyavuş, “Kan kanla yıkanmaz. Öldürmek, yok etmek çözüm değil. Yaşamı savunmak zorundayız her şeye rağmen, ölümü değil. Öç alma duygusu ile hareket edemeyiz. Biz hepimiz bu topraklarda eşit ve özgür şekilde yaşamasını öğrenmeliyiz. Yoksa yaşayacağımız bir toprak dahi kalmayacak” vurgusu yapıyor.
‘Devlet özür dilesin’
Siyavuş son olarak şunları söylüyor: "Ermeni Soykırımı tanınsın, devlet bizden özür dilesin. Bunun dışında bir beklentimiz yok. Bu acı tanınırsa bizim büyük büyük atalarımız mezarlarında rahat edebilir. Bunun dışında bir çözüm yok. Bir özür istiyoruz."