Kürt gazeteciliğinin 120 yıllık serüveni

  • 13:18 22 Nisan 2018
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Takvim yaprakları 22 Nisan 1898’i gösterdiğinde Mısır'ın başkenti Kahire'de temelleri atılan Kürt gazeteciliği, geçen 120 yılda katliam,baskı, tutuklama ve kapatılma tehditlerine rağmen asla geri adım atmadı. 
 
Takvim yaprakları 22 Nisan 1898’i gösterdiğinde Miktad Mithat Bedirhan, Kürt gazeteciliğinin temelini Mısır'ın başkenti Kahire'de Kürdistan Gazetesi ile attı. Başlangıcından bu yana çetrefilli yollardan geçen Kürt basınının ilk göz ağrısı olan Kürdistan gazetesi, devlet baskısı nedeniyle sürekli olarak Mısır-İsveç-İngiltere üçleminde yayın hayatına devam etmek zorunda bırakıldı. Gazetenin ilk sayısından sonra Osmanlı devleti, gazeteyi yasakladı ve halk tarafından okunmasına izin vermedi. Osmanlı devletinin Mısır'a baskı ve zorlamalarından kaynaklı Miktad Mithat Bedirhan, gazeteyi başka yerde çıkarmaya mecbur bırakıldı. Gazetenin altıncı sayısından sonra Mithat Bedirhan'ın kardeşi Abdurahman Bedirhan, bu görevi devraldı.
 
Daha sonra Kürdistan gazetesi Cenevre, Londra ve Folkston gibi Avrupa şehirlerinde yayınlamaya başladı. 1'den 5'inci sayıya kadar Mısır'da, 6'dan 9'uncu sayıya kadar İsviçre'nin Cenevre şehrinde, 20'den 23'üncü sayıya kadar Kahire'de, 24'üncü sayı Londra'da, 25'ten 29'uncu sayıya kadar Güney İngiltere'nin Folkston şehrinde ve 30'dan 31'inci sayıya kadar yine Cenevre'de yayınlandı. Gazetenin ilk 3 sayısı Kürtçe ile yayımlandı. 31 sayıdan 2'si halen kayıp. Her sayısı 2000'e yakın baskı yapan gazete, bölgede gizli bir şekilde dağıtıldı. Osmanlı devleti gazeteyi yasaklanmasının yanında, bu gazeteyi okuyanları da cezalarla yüz yüze bıraktı.   
 
Yeni Ülke gazetesi bombalandı
 
Kendilerine yönelik baskılardan korkmayan Kürt gazeteciler, engellemelere rağmen basın alanında var olma mücadelesini vermeye devam etti. 15 Haziran 1988 günü Toplumsal Diriliş ile yola çıkan Özgür Basın Geleneği ise, bugüne kadar günlük, haftalık ve aylık olmak üzere 50'den fazla gazete çıkardı. Özgür Basın Geleneği'nin ilk adımı sayılan ve 9. sayıda kapatılan haftalık Halk Gerçeği gazetesi, 22 Nisan 1990'da Hüseyin Aykol'un Yayın Yönetmenliği'nde yayına başladı. Ardından yayına başlayan Yeni Halk Gerçeği de sadece üç sayı yayınlandıktan sonra, gazetenin yönetimince kapatıldı. Ardından 20 Ekim 1990 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Yeni Ülke Gazetesi'nin Diyarbakır bürosu daha ilk haftadan İslami Cihat Örgütü tarafından bombalandı.
 
Türkiye'nin ilk kadın genel yayın yönetmeni: Gurbetelli Ersöz 
 
30 Mayıs 1992 tarihinde günlük olarak Özgür Gündem yayınlanmaya başlandı. İlk günlük gazete olan Özgür Gündem kapatıldıktan sonra da farklı isimlerle basın geleneğini sürdürdü. Ancak isim değişse de toplumun hafızasına işlenen Özgür Gündem, hep aynı isimle anıldı. Gazetenin yayınlanan toplam 580 sayısının 486'sı hakkında dava açılırken, gazeteci ve editörleri de toplam 147 yıl hapis ve dönemin parasıyla 21 milyar lira para cezasına çarptırıldı. Yönetim kararıyla kapatılan gazete, 26 Nisan 1993 tarihinde Gurbetelli Ersöz'ün genel yayın yönetmenliğinde yeniden yayına başladı. Gazete 10 Aralık 1993 tarihinde, yüzlerce polis tarafından basıldı ve çalışanları gözaltına alındı. 
 
Ersin Yıldız katledildi
 
Özgür Gündem yönetiminin fiilen dağıtılması üzerine, Özgür Ülke 28 Nisan 1994'te yayına başladı. Tarih 3 Aralık 1994’i gösterdiğinde Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga’daki teknik binası, Cağaloğlu’ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğradı. Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız katledildi, 23 çalışan yaralandı. Gazete sonraki sayılarını bir süre, kendisiyle dayanışma halinde olan gazeteciler sayesinde çıkarabildi, sosyalist gazeteler Özgür Ülke çalışanlarına bürolarını açtı, birçok gazeteci dayanışmaya gitti. 
 
'Bu ateş sizi de yakar'
 
Özgür Ülke 4 Aralık 1993’te dört sayfa olarak, “Bu ateş sizi de yakar” manşetiyle çıktı. Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden Özgür Ülke gazetesi ile ilgili dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in imzasının bulunduğu “gizli” ibareli bir belge yayımlandı. Belgede doğrudan Özgür Ülke’nin ismi verilerek “Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına...” ifadeleri yer aldı. Tüm saldırılara rağmen okuyucuya gerçekleri ulaştırmaya devam eden Kürt gazeteciler, Yeni Politika, Güncel ve Demokrasi gazeteleriyle okurlarıyla buluşmaya devam etti.  Bu dönem çıkarılan Özgür Gündem gazetesi yazarlarından Cengiz Altun, Hafiz Akdemir, Yahya Oran, Ferhat Tepe, Seyfettin Tepe ve Kemal Kılıç gibi birçok basın emekçisi ya haber başında ya da haberden dönerken devlet güçleri tarafından katledildi. 
 
Gözaltı, tutuklama, katliam 
 
Kürtlerin ve Kürtçenin yasaklı olduğu 1990'lı yıllarda bir de Kürtçe gazete yayınlanmaya başlandı. Haftalık Welat Gazetesi 22 Şubat 1992 günü yayın hayatına başladı. Kapatılmalar yoluna devam eden gazete, 15 Ağustos 2006 yılında Azadiya Welat adıyla okuyucuyla buluştu. “Çavê we ronî” ile yayın hayatına başlayan ve Türkiye’de Kürtçe yayın yapan tek günlük gazete olan Azadiya Welat defalarca kez kapatıldı, genel yayın yönetmenlerinden yazı işleri müdürüne, editörü, muhabiri ve imtiyaz sahibine kadar çalışanları defalarca kez gözaltına alındı, para cezası kesildi, kapatıldı, baskının her türlüsünü yaşadı.
 
Sürgündeki gazete
 
2003 yılında sürgün hayatına son vererek, Diyarbakır’a taşınan Azadiye Welat gazetesi verilen cezalar ve açılan davalar nedeniyle, çok sayıda imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü değiştirdi. Kapatılma dönemlerinde ise Rojev, Dengê Welat, Welat ve Hawar isimleriyle gazeteler çıkarıldı.Yine yakın dönemde Almanya’da kurulan Dem ve Mezopotamya Haber Ajansı da, Alman Hükümeti tarafından Türkiye’nin müdahalesi sonucunda kapatıldı. Ancak Kürt gazeteciler vazgeçmeyip sırasıyla Med TV, Medya TV ve Roj TV’yi kurdu. Türkiye’nin yoğun baskı ve yaptırım tehditleri sonucunda kapatılan bu televizyon kanallarını yerine Nûçe TV, Stêrk TV, Ronahî TV, Newroz TV ve Mmc kuruldu. Ardından bu kanallar da Türkiye’nin baskıları sonucunda kapatıldı.
 
Tarihten alınan mirasla...
 
Yönelimlerin sürdüğü bu dönemlerde de kapatmalara ya da ekonomik iflasa getirilmelerine rağmen özgür basın geleneği Dicle Haber Ajansı (DİHA), Jin Haber Ajansı (JINHA), Özgür Gündem ve Azadiya Welat ile devam etti. 21 Aralık 2011 yılında “KCK” adı altında yapılan operasyonlarda 48 gazeteci gözaltına alındı, 35’i ise tutuklandı. Tutuklanan gazeteciler yıllarca cezaevinde tutuldu. Tutuklama, tehdit, baskı politikalarına rağmen geri adım atmayan Kürt gazeteciler, tarihlerinden aldıkları mirasla Roboski’de, Diyadin’de, Suruç’ta, Kobanê’de, Ankara’da, özyönetim alanlarında an be an halka haber ulaştırdı. 
 
İlk kadın ajansı KHK ile kapatıldı
 
Gerçekler karşında tüm politikaları iflas eden hükümet, önce 16 Ağustos 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Özgür Gündem gazetesi kapatıldı. Ardından gazetenin bulunduğu binaya polis baskını yapılarak, dayanışma için gazeteye gelenler dahil toplamda en az 23 kişinin gözaltına alındı. Takip eden süreçte Dünya'nın ilk kadın haber ajansı JINHA ile DİHA ve Azadiya Welat'ın da aralarında bulunduğu muhalif gazete ve ajanslar 29 Ekim 2016’da yine gece yarısı çıkarılan bir KHK ile kapatıldı. Devam eden süreçte yine Gazete Sujin, dihaber de kısa süren yayın hayatının ardından yine KHK'ler ile kapatıldı. 
 
Kürt gazeteciler görevlerinin başında
 
Halka haber ulaştırma ve ifade özgürlüğü hakkından geri adım atmayan Kürt gazeteciler, 2016’dan bugüne halka ulaşmaya devam etti. Son olarak 23 Ağustos 2016’da yayın hayatına başlayan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi 28 Mart günü kapatıldı, gazetenin çıkarıldığı matbaaya kayyum atandı. Aynı gün ve devamında gazetecilerin evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınan 6 gazeteci tutuklandı. Kürt gazeteciler, yaratılmak istenilen tüm olanaksızlıklara, baskı ve tutuklamalara rağmen görevlerinin başında halka haber ulaştırmaya devam ediyor.