İSTANBUL - ANAP eski Genel Başkanı ve ekonomist Nesrin Nas, ekonomik tablonun AKP’nin 2019’a kadar sürdüremeyeceğini gösterdiğini belirterek, “Kürt seçmeni sandıktan uzak tutmak için bir yol arayacaklar.  Muhalefetin birlikte çalışarak her kesime Kürtlere, Türklere,  Saadet’e seslenebileceği bir ortak aday modeli ile çıkması gerektiğini düşünüyorum. Böyle çıkarsa ezber bozar büyük bir umut olur” dedi. 

 

Anavatan Partisi eski Genel Başkanı ve ekonomist Nesrin Nas, erken seçim kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin uçurumun kıyısından dönmesi için muhalefete büyük görev düştüğünü belirten Nesrin, seslendiği muhalif çevrelerin ezber bozması gerektiğini aktardı. 

 

Nesrin, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik bunalım ve özellikle Haziran sonrası yaşayacağı yüksek enflasyon gibi sorunlardan dolayı bir erken seçimi beklediğini hatta bu seçimin Kasım 2018 gibi olacağını tahmin ettiğini ifade etti. “Hiçbir iktidar bu koşullarda ülkeyi yönetemez” diyen Nesrin, “O nedenle bir seçim bekliyordum. Ancak bu erken değil baskın seçim oldu. Zaten ekonomik tablolar AKP’nin bunu 2019’a kadar sürdüremeyeceğini gösteriyordu. Bu tablo, AKP’nin oylarını aşağı çeker. Çok güvenilir araştırma şirketlerinin verdiği rakamlar ittifak oylarının yüzde 43’ü geçemediğini belirtiyor. Ama ben erken seçimi Kasım 2018 gibi bekliyordum. Kış mevsiminden çıktıktan sona yapılan seçimler iktidarın lehine olmaz, yüksek yakacak giderleri vs bütün bunları iktidarı zorlar. Ama yaz aylarının rehavetinden hasat mevsiminden sonra gelen seçim, kısmi bolluk ve rahatlık geleceği için iktidar olan partiler sonbaharı tercih eder. Ben o nedenle sonbaharı ön görüyordum. Benim kafamda 24 Haziran yoktu” dedi.

 

‘Kürt seçmeni sandıktan uzak tutmak için yol arayacaklar’

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın iktidarın korkulu rüyası olduğunu kaydeden Nesrin, iktidarın bu nedenle HDP ve Selahattin Demirtaş’ın oylarını kesecek her yolu deneyeceğini söyledi. “Kürt seçmeni sandıktan uzak tutmak için bir yol arayacaklar” diyen Nesrin, AKP-MHP ittifakının uzun süreli olamayacağını bu nedenle seçimi yakın bir tarihe aldıklarını vurguladı. Açıklanan tarihin “Biz o seçimi dün yaptık” anlamına geldiğini belirtenNesrin, Selahattin Demirtaş’ın dava takvimlerine bakarak bile hareket etmiş olabileceğine dikkat çekti.

 

‘Mutlaka kazanacağız strateji ortaya konmalı’

 

Türkiye muhalefetinin “mutlaka kazanacağız”  stratejini ortaya koymaları gerektiğini dile getiren Nesrin, bunun için ortak bir akıl gerektiğini belirtti. Nesrin, “Muhalefetin bu aklı ortaya koyabilmeleri için kendi seçmen konforlarından ve alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerekir” diyerek, ancak bu şekilde bir umudun ortaya çıkabileceğini söyledi. 

 

‘Her kesime hitap edecek ortak aday ile ezber bozulur’

 

Eğer normal koşullarda seçim olsaydı her siyasi partinin kendi adayını belirlemesinin doğru strateji olacağını ancak gelinen aşamada bu noktada olmadığını ifade eden Nesrin, şöyle dedi: “24 Haziran öyle böyle ‘bunu birinci turda bitireceğim’ demektir. İktidarın ikinci seçime gitmeyeceğini varsayarak ona göre strateji geliştirmesi lazım muhalefetin. Birlikte çalışacak her kesime Kürtlere, Türklere,  Saadet’e seslenebileceği bir ortak aday modeli ile çıkması gerektiğini düşünüyorum. Böyle çıkarsa ezber bozar büyük bir umut olur. İlk turda kamuoyundaki sonuçları iktidar ittifakını hapseder, muhalefet ezber bozar. Bunun için kendi yerleşik alışkanlıklarından çıkmalı.” 

 

‘Partilerin öncülüğü cumhurbaşkanlığı seçimi olmalı’

 

Seçime iki ay kaldığını hatırlatan Nesrin, muhalefetin aday bulabilecek seçecek zamanı dahi kalmadığını kaydetti. “Muhtemelen daha önce onlar hazırlık yaptılar” diyen Nesrin, “O nedenle her parti kendi önceliğini cumhurbaşkanlığı seçime vermeli diye düşünüyorum. Zaten kurulmak istenen rejimde her şeyin önünde cumhurbaşkanlığı var. Yasayı yapan,  yargıyı yürüten cumhurbaşkanlığı. Belediyeyi alsan ne olur? Kayyım örnekleri var” dedi.

 

‘Muhalefet ikinci tur stratejisinden vazgeçmeli’

 

Muhalefet partileri dışında sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düştüğünü kaydeden Nesrin,  “Sivil toplum herkese ‘Yeni bir Anayasa yapıyoruz. Çoğulcu bir Anayasa yapıyoruz’ dediği anda Türkiye biranda aydınlanır. O nedenle biran önce muhalefetin kendi stratejisini belirlemesi gerekir. Muhalefete büyük bir görev düşüyor. Muhalefetin bu seçimi ikinci tura taşıma stratejisinden vazgeçmesi gerekiyor. Muhalefet yeni bir strateji belirlemek zorunda, herkes kendi güçlü olduğu kentlerde öncü parti olmalı ve ona göre destekler verilmeli. Muhalefet ancak bu şekilde Türkiye’yi bu uçurumun kenarından alabilir” diye konuştu.