İSTANBUL - Hrant Dink Vakfı tarafından hazırlanan "Medyada Nefret ve Ayrımcı Söylemi 2017" başlıklı raporda,  ayrımcılık ve nefret söylemi içeren 2 bin 994 köşe yazısı olduğu ifade edildi.

 

Hrant Dink Vakfı'nın hazırladığı "Medyada Nefret ve Ayrımcı Söylemi 2017" başlıklı rapor, vakfın toplantı salonunda düzenlenen panelde kamuoyu ile paylaşıldı. Panele KONDA Araştırma Şirketi'nin kurucusu araştırmacı Bekir Ağırdır ve raporu hazırlayan ekipte bulunan Funda Tekin ve Şeyma Özkan katıldı.

 

Panelde ilk olarak konuşan Bekir,  yazılı  ve görsel medyada sürekli olarak ayrımcılığın yeniden üretildiğini belirterek, bu durumun tespit edilmesinin önemli olduğunu söyledi. 

 

'Nefret söylemleri görünür kılındı'

 

Ardından Şeyma Özkan ise, bu projenin 2009'dan beri vakıf tarafından yürütüldüğünü ve sistematik bir nefret söyleminin teşhir edildiğini belirterek konuşmasına başladı. Şeyma, bu projenin tek olduğunu belirtti. Yıllık raporun ise ilk kez hazırlandığını kaydeden Şeyma, raporun içinde 2017'de ortaya çıkan nefret söylemlerinin görünür kılındığını ifade etti.  

 

'Okurlar denetim hakkını kullanmalı'

 

Irkçılık ve ayrımcılığa karşı çıkmak için bu projeyi yürüttüklerini belirten Şeyma, okurların da denetim hakkını kullanması gerektiğinin altını çizdi. Bütün ulusal gazeteleri ve 500'ün üzerinde yerel basını takip ettiklerini dile getiren Şeyma, "Umut ediyoruz ki bu proje ile birlikte medyada nefret söylemi azalır"  dedi. 

 

'Kemikleşmiş bir düşmanlık ve nefret söylemi yaratılıyor'

Tespit edilen nefret söylemlerini, abartma, küfür, düşmanlık ve simgeleştirme başlıkları altında kategorize ettiklerini söyleyen Şeyma, kemikleşmiş bir düşmanlık ve nefret söylemi yaratıldığını da sözlerine ekledi.  

 

2017 verilerini paylaşan Şeyma şunları söyledi:

 

"*Tespit edilen nefret söylemlerinin yüzde 57'si yerel, yüzde 43'ü ulusal gazetelerde yer alıyor.

 

 *En çok nefret söylemi köşe yazılarında görülüyor. Oran 2 bin 994.

 

*En çok nefret söylemi üreten gazeteler Milli, Akit ve Yeni Mesaj gazeteleri. Hedef grupları ise Hristiyanlar, Budistler ve Yunanlılar olarak belirlendi.

 

* 2017'de gündem maddelerine göre belirlenen bir nefret söylemi var. Ocak'ta Cenevre'de Kıbrıs Konferansı, Nisan'da 24 Nisan Ermeni Soykırımı Anması'ndaki nefret söylemleri gibi.

 

* Hakkında en çok nefret söylemi üretilen gruplar Yahudiler, Suriyeliler, Ermeniler, Yunanlılar, Hristiyanlar olarak sıralanıyor."

 

'Gavur' söylemi karalayıcı bir dil olarak kullanıldı'

 

Panelde son olarak konuşan Funda Tekin de,  "Yazılı basında gavur söylemi" başlıklı raporun ayrıntılarını paylaştı. Funda, "gavur" kelimesinin özellikle referandum sürecinde karalayıcı bir dil olarak kullanıldığını belirtti.  Funda ayrıca, "Medyada Suriyeliler'e yönelik ayrımcılık yanlış bilgilendirme ve çarpıtma" başlığında bir rapor hazırladıklarını belirtti. Bu bağlamda yazılı basında yaptıkları taramalarda Suriyeliler'e yönelik söylemlerin dayanaktan yoksun olduğunu belirten Funda, bu şekildeki yayınların daha çok savaşın ve göçün nedenlerine değinilmeden yazıldığını söyledi.

 

Raporda, nefret söylemleri içeren konuşmalarından birine de, 14 Nisan 2017'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bizim evlatlarımızı Avrupa çöllerinde şehit olurken, Suriyelilere sınavsız üniversite hakkı veriliyor. Neden?" cümleleri de örnek olarak yer aldı. Suriyelilere ilişkin iyi örnekler konusunda ise Evrensel Gazetesi'nde yer alan haberler gösterildi.

 

Panel, soru cevap bölümü ile sona erdi.