Siyasetçilerden erken seçim yorumu: İradeyi Gezi, 7 Haziran ve 16 Nisan’da gösterdik

  • 09:12 19 Nisan 2018
  • Siyaset
ANKARA- Erken seçim kararıyla ilgili konuşan kadın siyasetçiler, OHAL koşulları altında gerçekleşecek olan seçimin şaibeli olacağını belirterek, “Haziranları seviyoruz. Biz bu iradeyi daha önce Gezi’de, 7 Haziran’da ve 16 Nisan referandumunda gösterdik. Özgürlük ve demokrasi kazanacak” dedi.
 
Cumhurbaşkanı ve AKP Eş Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme sonrası 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin yapılacağını açıkladı.  Açıklamanın hemen ardından ise Olağanüstü Hâl (OHAL) 7’nci kez uzatıldı. Erken seçimi değerlendiren kadın siyasetçiler hem tepkilerini hem de OHAL’de gidilecek seçimin tehlikelerini dile getirdi.
 
‘Yavaş yavaş eriyorlar’
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Türkiye’nin bir yılı aşkın süredir OHAL ile yönetildiğini vurgulayarak, “Artık OHAL’i de kendilerine yeterli görmedikleri için erken seçime gittiler. Ciddi bir oy kaybı yaşadıklarının farkındalar. O açıdan buzun erimesi gibi yavaş yavaş eriyorlar” dedi.  AKP’nin 24 Haziran’da başarılı olmayacağını dile getiren Ayşe, “Ne OHAL ne de savaş politikaları bu toplumu yıldırdı.  Seçimde başarılı olacaklarını umdukları bu ittifak en nihayetinde sonları olacak.  Yoksa bu kadar ani bir seçim kararı almalarının başka bir açıklaması olamaz. Özellikle muhalefeti hazırlıksız yakalamak gibi bir ruh hali içindeler” diye konuştu. 
 
‘7 Haziran’ı aşan bir sonuçla karşılaşacaklar’
 
HDP olarak Haziranların iktidar için anlamını çok iyi bildiklerini ve Haziranları sevdiklerini söyleyen Ayşe, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidar 7 Haziran’ı aşan bir sonuçla karşılaşacak. O dönem iktidar olamadılar, bu dönem de bırakın iktidar olmayı muhalefet bile olamayacaklar. Halkın Efrin işgaline, OHAL’e, vekillerin tutuklanmasına ve kayyımlara, topyekûn cevap vereceği bir seçim olacak.”
 
‘O kadar sıkışmışlar ki sınav tarihlerini dikkate almamışlar’ 
 
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, iktidarın erken seçime gitmesinin içinde bulunduğu sıkışmışlığı gösterdiğini belirtti. Selma, “En sıkışmış dönemlerinde MHP lideri Devlet Bahçeli sahaya çıkıyor. 16 Nisan referandumunda olduğu gibi Bahçeli işareti vermiştir ve baskın seçim kararını almıştır hükümet” ifadelerini kullandı. Seçim kararının ardından OHAL’in 7’nci kez uzatıldığını anımsatan Selma, şöyle dedi: “O kadar sıkışmışlar ki üniversite sınav tarihlerini dikkate almadan seçim tarihini belirlemişler. Ayrıca seçim ittifakı yasasını yeni çıkardıkları halde bu yasa kullanılmadan hükümsüz kalmıştır. Çünkü bu yasa üzerinde bile revizyona gitmektedirler. 24 Haziran’a almalarının bir başka gerekçesi de İyi Parti’yi seçim dışı tutma girişimi olabilir. Dolayısıyla şimdi demokrasi güçlerinin ‘tek adam’ ve ‘tek partiye’ karşı duran güçlerin buradan bir sonuç çıkarması gerekir ve bu seçime bu gerçekler ışığında hazırlanmak gerekiyor.”  
 
‘İktidar Suriye’deki emperyalistlere yaslanarak bir manevra yapıyor’
 
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş ise, iktidarın halkın gözünün içine bakarak yalan söylediğini belirterek, “Seçim zamanında yapılacak sözünü ağzından düşürmeyenler bir kez daha tek bir sözlerine bile güvenilmeyeceklerini bir kez daha gösterdi. İktidar hiçbir toplumsal, siyasal ve ekonomik duruma çözüm üretemediği bir dönemde seçimi erkene alarak aslında bir manevra yapmaya çalışıyor. Suriye sahasındaki emperyalistler arasındaki rekabete yaslanarak bu manevrayı yapmaya çalışıyor” dedi. 
 
‘Özgürlük ve demokrasi kazanacak’
 
İktidarın toplumdan bir destek sağlayamadığını söyleyen Dilşat, “Muhalif güçlere ‘tek adam’ rejimini dayatmak için bir sopa olarak kullanıyor erken seçim taktiğini. Önümüzdeki erken seçim süreci Türkiye tarihinin en güvenilmez ve şaibeli seçimi olarak tarihe geçecek” diye belirtti. 
 
Türkiye’nin OHAL koşulları altında baskı ve zorlamalarla seçime gideceğini vurgulayan Dilşat, “OHAL’i uzattıkça uzatmış. Seçimde kazanmak için seçim yasası düzenlediler. Medyayı tümüyle kontrol altına almak üzere hamleler yapılmış. Bir şekilde rakiplerin bu hazırlığa girmesine izin verilmeden bir seçim kararı alınmış Türkiye böyle bir ortamda seçime gidiyor. Zaten gayrı meşru olan bu sürecin karşısında kesintisiz bir mücadeleyi önümüze koymamız gerekiyor. Bu sonuçları değil, bu süreci durdurabilecek bir iradeyi önümüze koymamız lazım. Biz bu iradeyi daha önce Gezi’de 7 Haziran’da 16 Nisan referandumunda gösterdik. Buralardan ders çıkardığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla baskın seçimde iktidarın bu çabasına alet olmayacağız. Türkiye halklarını panik ve hile ile hizaya getirmeye çalışıyorlar. Ancak itaatsizliğin ve direnişin en güzel örneklerini göstereceğimize inanıyorum. Özgürlük ve demokrasi kazanacak” dedi.