
Yüksekova'da yıkımı belgeleyen dosyalar kaybolmuş!
- 09:05 18 Nisan 2018
- Güncel
HAKKARİ - Yüksekova'da "Sokağa çıkma yasağı" sırasında yıkılan evlerini yeniden yapmak isteyen halkın zararlarının yer aldığı dosyaların "kaybolduğu" iddia edildi.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 12 Ağustos 2015 tarihinde "Özyönetim" açıklamasının ardından 13 Mart 2016'da "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmiş, 79 gün süren yasakta, binlerce ev yıkılmış, yerle bir edilen ilçenin fotoğrafları yaşananları gözler önüne sermişti. Halk Yüksekova'yı terk etmezken, TOKİ inşaası için yıkım sürdürülmüştü. TOKİ'lerde kalmak istemeyen Yüksekova halkının zarar dosyaların "kaybolduğu", onların bulunması için verilen dilekçelerin de "kaybolduğu" iddia edildi.
'TOKİ'de dört duvar arasında yaşamak istemiyorum'
Halk hala çadırlarda ya da kiraladıkları evlerde kalırken, evi yıkılanlardan Sabriye İliş, TOKİ'lere gitmek istemediği için Valiliğe dilekçe verdiğini ama dilekçesinin kaybolduğunu söyledi. TOKİ'lerde dört duvar arasında yaşamak istemediğini söyleyen Sabriye, "Dört katlı bir evde oturuyordum. Evimiz yıkıldı. Zarar dosyalarımız kayboldu. Kaybolan dosyam için verdiğim dilekçe de kayboldu. Ben TOKİ'lerde oturmak istemiyorum. Komşuluk ilişkilerimizi yok etmek istiyorlar. Ben mahallede oturuyordum ve çok iyi ilişkilerimiz vardı. O betonların arasında elimizi uzatacak bir insan bulamayacağız" dedi.
'Şehriban'ın yardım çığlıklarını duymamışlardı'
TOKİ'lerde insanların birbirinden kopuk bir şekilde yaşadığını söyleyen Sabriye, Van'da TOKİ'lerde eşi tarafından katledilen Şehbiban Dinç'in yardım çığlıklarını kimsenin duymadığını hatırlattı. Sabriye, "Eşim cezaevinde çocuklarımın ikisi de hasta. Çocuklarıma bakacak gücüm dahi yok, ilaçlarını ve tedavi masraflarını karşılayamıyorum. Konutlara yerleşsem dahi kirasını, kömür parasını verecek gücüm dahi yok. Bizim olan yine bize parayla verilecek" dedi.
'Konut değil mahallemizi istiyoruz'
Yıkılan evlerinin yerine yine ev yapmak istediklerini ancak başvurularının kaybedildiğini belirten Halime İliş de mahallesinden ayrılmak istemiyor. Topraktan kopmak istemeyen Halime, "Beton yığınlarının arasından sürekli hasta oluyorum. Benim toprağa basmam lazım. Ama yapılan konutlarda ne toprak bıraktılar ne de komşu ilişkilerini. Konutlara yerleşeceğim zaman komşuluk ilişkilerimiz de bitecek. Biz konut istemiyoruz, mahallemizde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.