
Tutsaklardan ayakta sayıma tepki: Kimsenin askeri değiliz
- 09:06 13 Nisan 2018
- Güncel
DİYARBAKIR - Tarsus Cezaevi'ndeki kadın tutsaklara, “Sayımda hepiniz ayakta ve hazır ol da olacaksınız” denilerek askeri sayım dayatılıyor. "Kimsenin askeri değiliz" diyerek tepki gösteren tutsaklar, "Tek tipleştirmek temel politika olarak uygulanıyor" dedi.
Hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Tarsus Kampus Cezaevi içerisinde bulunan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutsaklara yönelik keyfi uygulamalar son bir yıldır gündemden düşmüyor. En son ayakta ve askeri nizam sayımı kabul etmeyen 100 kadına hücre cezası ve görüş yasağı verildiği öğrenildi. Cezaevinde devam eden sayım dayatmasını kabul etmeyen tutsaklardan Dilbirin Turğut, İHD Diyarbakır Şubesi'ne gönderdiği mektupta yaşananları anlattı.
'Sayımda hepiniz hazır ol da olacaksınız'
Mektupta fiziki ve psikolojik olarak birçok hak ihlaline maruz kaldıklarını anlatan Dilbirin, “Yaşanan hak ihlallerinin TBMM ve Adalet Bakanlığı'nın gündemine taşıyarak soru önergesi sunduk. Her gün yeni bir uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz. Kaç kişinin koğuşta olduğunu tespit etmek gerekçesiyle ayakta sayım dayatılıyor. Cezaevi personelleri sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere koğuşlara girerek belirttiğimiz amaç çerçevesinde sayım alırlar. Kişilerin yerinde olduğunu tespit etmeleri yeterlidir. Şimdiye kadar da sayımlar bu şekilde alındığında hiçbir sorun yaşanmamıştır. Yıllardır bu şekilde uygulanan bu sayımlar ne oldu da değişti? Şimdi bize söylenen şudur; 'Sayıma geldiğimizde hepiniz ayakta ve hazır ol da olacaksınız.' Bizler bu insan onuruna aykırı tavrı asla kabul etmeyeceğiz" diye belirtti.
'Sivillere askeri nizam'
"Bizler sivil insanlarız ve kimsenin askeri değiliz" diyen Dilbirin devamla şunları aktardı: "12 Eylül'de askeri nizam dayatıldığında siyasi tutsaklar bunu canı pahasına kabul etmeyip bu uygulamayı boşa çıkardılar. Sayısız tutsak bu uygulamalara itaat etmediği için işkence ile öldürüldü ya da sakat bırakıldı. Bu gerçeklik bilindiği halde neden aynı yönteme başvurmak isteniyor? Bu yöntemle cezaevlerinde provokasyon uygulanmak isteniyor. Bunlar militarist uygulamalardır. Militarizm insanların sivil değerlerle değil, askeri değerlerle tanımlanmasını esas alır. Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel pratiklerinin de bu değerler ekseninde açılmasını ister. Yaygınlaştırmaya çalıştığı emir-komuta ilişkisine dayalı hiyerarşik bir örgütlenme ile itaat kültürünü geliştirmektedir. Davranış, kıyafet, inanç ve kimlik üzerinde ayrıştırarak 'tek tip' kıyafet dayatmasıyla tek tipleştirmek temel politikalarıdır."
'Keyfi tutanaklarla tahliyeler engelleniyor'
"Bu durumda neden askeri durumlarına tabi olalım. Bunun sosyolojik izahı yoktur. Bu uygulamalara uymadığımız için normal sayım alındığı halde her gün hakkımızda tutanak tutuluyor" diyen Dilbirin, tahliyesine sadece 4-5 ay kalan tutsakların tutanaklar yüzünden tahliye olamayacaklarını kaydetti. Bu tür disiplin cezalarıyla, cezaevlerinde kalma sürelerinin uzatılmaya çalışıldığını aktaran Dilbirin, "Bu keyfi uygulamaları kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.
4 tutsak açlık grevine devam ediyor
Ayrıca Tarsus Kadın Cezaevi'nde bulunan 4 kadın tutsak, 15 Mart'tan bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin son bulması ve Efrîn'in toprak bütünlüğünü bozan saldırıların durdurulması talebiyle başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevine devam ediyor.