HABER MERKEZİ - Kampüs Cadıları, 5-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirecekleri ikinci konferanslarına katılım çağrısında bulunarak, “Birbirimizin izini sürdük. Birbirimizden öğrendik. Unutma Özgürlük ellerimizde” dedi. 

 

Kampüs Cadıları, 5-6 Mayıs tarihleri arasında İstanbul İçerenköy-Pir Sultan Abdal Konferans Salonu'nda "Özgürlük elimizde" sloganıyla ikinci konferansını gerçekleştirecek.  İlk kuruluş konferansını 28 Şubat 2016 tarihinde İstanbul Boğaziçi Üniversitesi'nde yapan Kampüs Cadıları, bu yıl yapacakları ikinci konferansları için başvuruları almaya başladı. Tüm kadınlara konferanslarına katılma çağrıcı yapan Kampüs Cadıları, bir açıklama yayımladı.  

 

Mücadelenin, umudun ve dayanışmanın olduğu yerden seslendiklerini belirten Kampüs Cadıları’nın açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye'de erkek egemen iktidar, yeni bir rejim peşinde koşarken her şeyi yerle bir ediyor. Çöken politikalarının üzerini örtmek adına şiddeti arttırıyor. Kriz derinleşiyor ama bitiş tarihi yakın görünmüyor. Kadınlar üzerinde artan baskı ve şiddet; bu politik atmosferden bağımsız değil. İktidarın dini muhafazakar politikaları kadınların hayatlarından çalmaya çalışıyor. Bir yandan savaş boruları öterken diğer yandan kadınlar aleyhine yasalar bir gecede geçiriliyor. Geçtiğimiz yıl 420 kadının erkekler tarafından katledildiği ülkemizde, çocuk istismarı da büyük bir hızla yükseliyor. Çocuklar ve kadınların tarafında olmadığını bildiğimiz erkek egemen kamu kurum ve kuruluşları tüm bunların üzerini kapatmaya çalışıyor.

 

Ancak bizler biliyoruz. Tarihin derinliklerinden gelen bir tecrübemiz var. Erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kadınlara yer yok. Kendi yolumuzu kendimiz açacağız. Erkek egemenler korku kültürü yayarken, öbür yandan bir özgürlük ağacı büyüyor. Bu yıl 8 Mart'ta tüm dünyada binlerce kadın sokakları işgal etti. Mekânlarımız farklıydı, dertlerimiz ortak. Türkiye'de kadınlar Gezi ayaklanmasından bu yana sokaklardan geri adım atmıyor. OHAL'e aldırmadan, bir kadını bile dışarıda bırakmadan sokakları mora boyuyoruz. Tam da kadınların, arka sıralardan en öne gelmeye başladığı dönemlerde Türkiye'deki tüm üniversiteli genç kadınların öz örgütü olma şiarı ve muradıyla çıktık yola. Sokaklardan taştık ve birlikte güçlenmeye başladık. 

 

‘Ve ancak hep birlikte kurtulabiliriz’

 

Dedik ki ‘Aynı zincirlerle boğuluyoruz. Ve ancak hep birlikte kurtulabiliriz’ Birbirimizin izini sürdük. Birbirimizden öğrendik. Yolumuz uzun ve zor ama birlikte güçlüyüz; bunu fark ettik.  Patriyarka binlerce yıllık bir egemenlik. Biz kadınlar, tarihi yeniden yazıp erkek egemenliğini yıkmanın peşindeyiz. Özgürlüğü ellerimizle alacağız. Türkiye'nin nerdeyse bütün illerinde, onlarca üniversitesinin kampüsünde binlerce kız kardeşle yan yana geldik. Deneyimlerimizi ortaya koyduk, bölüştük. Eksildikçe içimizdeki özgürlük ateşi harlandı. Zorlandıkça, bize hiç öğretilmeyen ‘mücadele ediyor olmanın’ tadına vardık. Biz bu tadı bir kere aldık. Özgürlüğü de alacağız. Öfkemiz de isyanımız da diri. Şortumuzdan baş örtümüze, gece dışarıda olduğumuz saatten, yurda girdiğimiz ana, okuduğumuz bölümden seçeceğimiz mesleğe, doğuracağımız çocuğun sayısına kadar karışan erkek iktidara söyleyecek sözümüz var. Birlikte güçlenmek, tarihimizin tozunu almak, yapıp yapamadıklarımızı konuşmak, yeni yollar arayıp keşfetmek, bir kişi daha eksilmesin diye ve bir çocuk daha umutlarını yitirmesin diye toplanıyoruz. Umutsuzluk ve korkunun dört bir yanı sardığı şu günlerde; kadınlar umudun taşıyıcısı ve geleceğin kurucusu olacak biliyoruz.

 

‘Unutma özgürlük elimizde’

 

5-6 Mayıs'ta İstanbul İçerenköy- Pir Sultan Abdal Konferans Salonu'nda gerçekleştireceğimiz konferansımıza Türkiye'deki tüm kadınları çağırıyoruz. Biz birlikte varız. Birlikte yaşayacak ve birlikte bu yolu yürüyeceğiz. Sen de gel kız kardeşim. Gel ve dayanışmanın etrafımızı saran gücüne bir ilmek de sen at.  Unutma Özgürlük ellerimizde.”