
HDP’den 'Çocuk Hakları Bakanlığı' kurulması için kanun teklifi
- 18:13 9 Nisan 2018
- Siyaset
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu çocuk haklarını koruyarak çocukların yararına politikalar geliştirmeyi amaçlayan Çocuk Hakları Bakanlığı’nın kurulmasına ilişkin Meclis Genel Kuruluna kanun teklifi sundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu çocuk haklarını koruyarak çocukların yararına yönelik etkin politikalar geliştirmeyi amaçlayan Çocuk Hakları Bakanlığı'nın kurulmasına ilişkin kanun teklifi sundu.
‘Türkiye bir çok sözleşmenin tarafı’
Kanun teklifinde, Türkiye nüfusunun üçte birini çocukların oluşturduğunu belirten Filiz, Türkiye’nin BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ve Ek Protokolleri olmak üzere, çocuk haklarının korunması için devlete yükümlülük veren birçok sözleşmenin tarafı olduğunu vurguladı.
‘Her türlü sömürüye karşı korunma hakkına sahip’
Bu sözleşmelerin bütün çocukların eşit biçimde bütün haklarını kullanabilmelerine olanak sağlayan bir toplum düzenini gerektirdiğine vurgu yapan Filiz şunları kaydetti: “Çocuklar hiç bir ayrımcılığa maruz kalmadan ve eşit haklara sahip olarak bütün hizmetlerden yararlanırken, aynı zamanda da her türlü hak ihlali ve sömürüye karşı da korunma hakkına sahiptir. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara karşı Korunmasına İlişkin (Lanzarote) Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler’in Sınır Ötesi Örgütlü Suçlar Sözleşmesini tamamlayan, Özellikle Kadın ve Çocuklar olmak üzere İnsan Ticaretinin Önlenmesi, Bastırılması ve Cezalandırılmasına dair Protokol ve Çocuk İstihdamının En Kötü Örneklerinin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması için Acil Eyleme dair Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi gibi Sözleşme ve Protokoller gibi çocuk haklarına ilişkin Uluslararası Sözleşme ve Protokoller ile çocuklara verilmiş birçok söz bulunmaktadır.“
‘Denetleme ve hesap verilebilirlik kolaylaşacak’
Bakanlık ile birlikte bütün yetki ve sorumluluğun bir elde toplanmasının aynı zamanda devletin sözleşme ve Anayasadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirecek organının belirlenmesini sağlayacağını vurgulayan Filiz, böylece denetleme ve hesap verilebilir hale gelinmiş olacağına dikkat çekti.