İmralı Heyeti Gelecek Partisi görüşmesi: Yasal düzenleme süratle yapılmalı
- 11:25 16 Aralık 2025
- Güncel
ANKARA - DEM Parti İmralı Heyeti, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, yasal düzenlemelerin süratle yapılması gerektiği ifade edildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu üyesi Faik Özgür Erol Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Saat 10.00’da başlayan görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
‘Yeni aşamada olduğumuzu kabul etmemiz gerek’
Mithat Sancar söz alarak, önemli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Hem bilgilendirme hem de istişarede bulunma amacı güttüklerini söyleyen Mithat Sancar, “Sürecin hassasiyeti hepimizin malumudur. Bu konuda tecrübeleri de geniş ve derindir Sayın Davutoğlu’nun ve heyetinin. Kendileri ile bu ziyarette özellikle geldiğimiz aşamanın ve bundan sonraki işleyişin ana hatlarını ve ayrıntılarını konuştuk. Artık yeni bir aşamada olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. Biz de 2 Aralık’ta İmralı’da yaptığımız görüşmeyle ilgili bilgilendirmede bulunduk. Daha önce yaptığımız siyasi parti ziyaretleriyle ilgili de bilgi aktardık. Görüşmelerimiz de devam edecek. Bugün Sayın Özgür Özel ile bir görüşme yapacaktık fakat Gülşah Hanım’ın vefatı dolayısıyla ertelendi. Bütün camiaya baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Görüşmeyi daha sonra yeni bir tarihte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
‘Sürecin en önemli şartı siyasi mutabakat’
“Yeni aşamanın ihtiyaçları da fazla ve hassasiyetleri de fazla” diyen Mithat Sancar, yeni aşamanın konusunun hukuki zemin olduğunu belirtti. Mithat Sancar, “Yasal düzenlemeleri biz barış hukuku başlığı altında ifade etmeyi uygun görüyoruz. Barış yasaları, barış yasası ve bir bütün olarak barış hukuku şimdi gündemimizde olan konudur. Bu gündemle ilgili hem heyetin görüşlerini dinledik hem kendi çalışmalarımızı anlattık. Siyasi mutabakat bu süreçlerde sağlıklı yürümenin en önemli şartıdır biridir. Ama siyasi mutabakatın aynı zamanda toplumsal mutabakata da dayanması ve toplumsal mutabakatı da büyütmesi gerekiyor. O kadar büyük dönüşüm vadeden bir süreçte hem Kürt barışı, hem Türkiye'nin tümünün barışı, hem Orta Doğu barışı, hem de küresel dengelere etki açısından büyük potansiyel taşıyan bu süreçte siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşı hayati yöndedir. Bunu sağlamanın yolu da istişarelerdir, kamuoyunu bilgilendirmektir ve mümkün olan en geniş şekilde şeffaf yürümektir” sözlerini kullandı.
‘Görüşmelerden sonra Ada ziyaretimiz olacak’
Pervin Buldan ise çok verimli bir görüşme olduğunu ifade ederek, “Sayın Davutoğlu’nun geçmiş dönem tecrübelerinden yararlanmak elbette ki önemli. Biz geldiğimiz aşamayı kendisiyle paylaştık. Bundan sonraki ikinci aşamada katkılarını ve desteklerini istedik. İkinci aşama derken elbette ki hukuksal bir zeminden bahsediyoruz. Daha önce ifade ettiğimiz barış zemininden ve barış yasalarından bahsediyoruz. O yüzden verecekleri her türlü katkının önemli olduğunu düşünüyoruz. Ziyaretlerimiz sürecek. Ziyaretlerin sonunda Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir görüşme gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Daha sonra bir ada ziyaretimiz olacak. Ayda bir gerçekleşen İmralı Adası ziyaretinde artık gelinen aşamanın nerede olduğunu kendisi ile paylaşacağız. Bundan sonraki süreç içerisinde diyalogumuz, istişaremiz ve birlikte tartışma ve eleştiri alma yöntemlerimizi dikkatle ele almaya çalışacağız” diye konuştu.
‘Hukuki zemin en kısa sürede yapılmalı’
Türkiye, Ortadoğu ve dünyadaki dengeler için son derece önemli bir sürecin içinden geçtiklerini dile getiren Ahmet Davutoğlu, “Bu süreçte çok önemli görev ve fonksiyonlar icra eden değerli heyeti genel merkezimizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. Devamında Ahmet Davutoğlu şunları söyledi: “Geçtiğimiz ay Kuzey Irak’taydım. Bu kritik aşamada hepimize düşen görevler var. Üç ayaklı bir süreci çok dikkatli, özenle ve iyi planlanmış bir süreç yönetimiyle yürütmemiz gerekiyor. Birisi Türkiye içinde gelinen aşama. Komisyon, meclisimizde oluşan komisyon görevini büyük ölçüde ifa etti. Şimdi Sayın Meclis Başkanı'na ve bütün ilgili komisyondaki yetkililere düşen görev partilerin raporu en kısa sürede ve bütün partilerin görüşlerini muhtevi bir şekilde hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sunmaktır. Bu son derece önemli. Sonra da yasal süreçle ilgili, hukuki zeminle ilgili ne yapılması gerekiyorsa en kısa sürede yapılması zorunludur. Çünkü sürecin doğası gereği bazı dikkatler gözetildi ama yavaş işlediği kanaatindeyim. Sürecin en kısa sürede tamamlanması ve olabilecek provokasyonların önüne geçebilmek açısından da Ortadoğu dengeleri açısından da bir zaruri."
‘Yasal düzenleme süratle yapılmalı’
Siyasal ve toplumsal mutabakatın ihmal edilmeden sağlanmasının önemli olduğunu söyleyen Ahmet Davutoğlu, “İkinci önemli ayak tabii Kuzey Irak'ta silahsızlanma ayağı. Bu daha çok devlet kurumlarının yürüteceği bir süreçtir. Ama o süreç ne kadar hızlı işlerse Türkiye'de hukuki zemin de o kadar hızlı işler. Üçüncü ve bence en kritik ayak Suriye ayağıdır. Suriye'deki gelişmeler çok kaygı vericidir. Son dönemde birkaç gün önce DEAŞ'ın Amerikan askerlerine yönelik saldırısı bir alarm niteliği taşıması lazım hepimiz için. Ortadoğu'da tekrar DEAŞ benzeri terör örgütlerinin boy göstermeye ve belki de bunların başka bazı istihbarat unsurlarınca desteklenme ihtimaline karşı bizim bu süreci süratle tamamlamamız özellikle İsrail kaynaklı provokasyonlara çok dikkat etmemiz lazım. Onun için de Suriye konusunda da 10 Mart mutabakatı çerçevesinde Suriye'nin toprak bütünlüğünü teminat altına alan ama oradaki Kürt kardeşlerimizin demokratik haklarını da gözeten bir formülü mutlaka hayata geçirmesi lazım. Türkiye'nin de bu konuda izleyici gözlem gözleyici değil fiilen müdahale edici katkıda bulucu müdahaleden kastım askeri müdahale değil katkıda bulucu tarafları bir araya getirecek katkıdır. Suriye'de iç barış sağlanmadan Türkiye'deki barış bu sürecin kırılganlığı devam edebilir. Dolayısıyla Türkiye içindeki yasal düzenleme süratle yapılmalı" dedi.
MHP’nin anadil ve eşit yurttaşlık karşıtlığı
MHP’nin eşit yurttaşlık ve anadil karşıtlığının komisyona keskin bir şekilde yansımasına ilişkin gazetecilerin sorduğu soru üzerine Mithat Sancar, gerekli tartışmayı parti kurullarının yürüttüğünü ifade ederek, “Bizim raporumuz ortada. Bu, bir siyasal müzakere süreci olarak da anlaşılmalı. Farklı yaklaşımların olması doğal karşılanmalı ama ortak noktaları bulmak için hangi yöntemlerin etkili olacağı da karşılıklı müzakere ile bulabileceğimize ve bu süreci başarıyla yürüteceğimize inanıyoruz” diye kaydetti.
Ahmet Davutoğlu ise parti programlarında bu konuyla ilgili tutumlarını belirlediklerini söyleyerek, “Anadiller insani olarak, onların şahsiyetlerinin ve onurunun bir parçasıdır. Bizim inancımıza göre bütün diller mukaddestir. Saygı duyulması gerekir bu konuda açık bir tavrımız var. Anadilin öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda, bizim tutumuz insan hakları çerçevesinde resmi dilimiz Türkçe ve bunun tartışması söz konusu değil ama anadilin eğitimde kullanılmasını bir insan hakları meselesi olarak görüyoruz. İki asırlarla beraber olmuş bir toplumun birbirine saygısının bir parçası olarak görüyoruz” diye konuştu.
‘AKP süreçte en son adım atan taraf’
AKP’nin komisyon raporunu hala teslim etmemiş olması ve süre istemiş olmasına ilişkin ise kamuoyunda “süreç uzatılıyor, oyalanıyor” söylemlerin olduğunu soran gazetecilerin sorusuna Ahmet Davutoğlu şöyle yanıt verdi: “Süreç yönetiminde en büyük sorumluluk iktidara aittir. Çünkü nihayet biz kanaatlerimizi söyleriz, uyarılarımızı yaparız ama bizim elimizde bunları uygulayacak güç yok. Bunu yapacak olan iktidardır. Sayın Bahçeli zaten sürece hız katmaya çalışıyor. Nihayet yasal düzenleme yapılacaksa Adalet Bakanı AK Parti'den, meclisteki çoğunluk AK Parti'de, meclis başkanı AK Parti'den. Baktığınızda süreci hızlandırması gereken AK Parti. Ama maalesef bir yıldır gördüğüm ve kaygı duyduğum husus süreci Sayın Bahçeli'nin hızlandırma çabası ve diğer şeylerin buna intibak etme çabası. Biz muhalefette olmamıza rağmen hep daha hızlı hareket edilmesi, birilerinin provokasyonlarını önüne geçmek için, bir an önce sürecin tamamlanması için hem çağrıda bulunuyoruz, hem katkıda bulunuyoruz. Ama doğrusu AK Parti'nin bütün bu süreçlerde en son adımı atan taraf olması toplumsal kaygıları gidermek açısından da doğru değil. AK Parti'nin süreci yönetmesi, AK Parti'nin topluma izahta bulunması lazım. Şeffaflık da AK Parti'ye ait. Eğer gecikiyorsa rapor, çıkıp şeffaf bir şekilde şu sebep gecikiyor demesi lazım.”







