 
				‘Aile yılı ilan edenler, katledilen kadınların hikayelerini dinlesin’
- 09:05 31 Ekim 2025
- Güncel
	Nazlıcan Nujin Yıldız
	İZMİR - Boşanma aşamasında olduğu fail Adem Tuğ tarafından katledilmek istenen Irmak Tuğ, mahkeme sürecinde yaşadıklarını anlattı. İktidarın 2025 yılını “aile yılı” ilan etmesine tepki gösteren Irmak Tuğ, “2025 yılını aile yılı ilan edenlerin, aile içerisinde katledilen kadınların hikâyelerini dinlemelerini isterdim” dedi.
	Çocuk yaşta evlendirilen ve yıllarca evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakılan Irmak Tuğ, 21 Ekim 2024’te boşanma aşamasında olduğu fail Adem Tuğ tarafından kesici aletle katledilmek istendi. Ardından fail tutuklansa da Irmak Tuğ, failin ailesi tarafından tehditlere maruz bırakıldı. Fail Adem Tuğ’un yargılandığı davanın karar duruşması, 9 Ekim’de Bayraklı Adliyesi 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada mütalaasını sunan savcı, Irmak Tuğ’un birçok yerinden kesici aletle yara aldığını ancak bunların yüzeysel yaralar olduğunu, failin katletmeyi değil yaralamayı amaçladığını belirterek “kasten yaralama” suçundan cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, fail erkeğe “kasten yaralama” suçundan 3 yıl hapis cezası verdi. Ancak failin cezaevinde bulunduğu süre ve suçun 5 yılın altında olması nedeniyle fail hakkında tahliye kararı verildi. Kararda istinaf yolu açık bırakıldı.
	Failin tahliye edilmesinin ardından Irmak Tuğ, çeşitli dijital medya hesaplarından tehdit mesajları aldı. Irmak Tuğ’un karakola gitmesi üzerine, mesajlara rağmen karakolda herhangi bir işlem yapılmadı. Polisler Irmak Tuğ’a, mesajların anonim hesaplar tarafından atılması nedeniyle işlem yapamayacaklarını söyledi. Bunun üzerine Irmak Tuğ, avukatıyla birlikte savcılığa başvurdu. Hakkında gözaltı kararı verilen fail, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve faile ev hapsi verildi.
	Mahkeme sürecinde yaşadıklarını anlatan Irmak Tuğ, kadın katliamlarının en büyük nedeninin cezasızlık politikaları olduğunu söyledi. Irmak Tuğ, güvende hissetmediğini ifade ederek failin hak ettiği cezayı almasını talep etti.
	‘Katliamların nedeni hâkim ve savcıların kararları’
	Fail Adem Tuğ’un birçok kez kendisini ve çocuklarını katletmekle tehdit ettiğini ifade eden Irmak Tuğ, failin kendisini katletmeye çalıştığını ancak mahkemede bu durumun göz ardı edildiğini söyledi. Katletme girişiminin planlı olduğunu belirten Irmak Tuğ, “Beni tehdit ettiğinde birçok kişiyi arayıp söyledim, hâkime de söyledim ama tehdit edildiğime dair kimse şahitlik etmedi ve şahitlik doğru düzgün yapılmadı. Sürekli beni ve çocuklarımı katledeceğine dair bir sürü cümleleri vardı. Ülkede neden bu kadar kadın cinayetlerinin olduğunu kendim de bizzat yaşayarak gördüm ki nedeni hâkim ve savcıların kararları, cezasızlık politikası. Caydırıcı cezalar verilmediği için failler de elini kolunu sallayıp gezdiği için kadınlara istedikleri şekilde zarar verebiliyor. Aslında elektronik kelepçe ya da koruma kararı hiçbir işe yaramıyor. Adem tahliye edildikten üç gün sonra Instagram üzerinden hesaplar açarak defalarca beni aradı ve mesaj attı. Bu nedenle karakola gittim avukatım eşliğinde ve ev hapsi verildi. Öyle bir ülkedeyiz ki kime güveneceğimizi bilmiyoruz. Savcılığa gidiyorsun seni valiliğe gönderiyor, valiliğe gidiyorsun seni karakola gönderiyor. Bu ülkede kadın hakları diye bir şey yok” dedi.
	Failin tehdit mesajlarına rağmen karakol işlem yapmadı
	Fail Adem Tuğ’un kendisini dijital medya hesaplarından tehdit etmesi üzerine karakola gittiğini paylaşan Irmak Tuğ, karakolun herhangi bir işlem gerçekleştirmediğini söyledi. Karakoldaki polislerin kendisine mesaj atan dijital medya hesabının anonim olması nedeniyle faile ait olmadığını söylediklerini belirten Irmak Tuğ, bunun üzerine avukatıyla birlikte savcılığa gittiğini dile getirdi. Irmak Tuğ, “Avukatım sayesinde ortaya çıktı bu durum. Savcılık fail hakkında gözaltı kararı verdi, bir gün nezarethanede kaldı ve diğer gün ev hapsi verildi. Cezaevine girse bile tehlikedeyim. Ailesi de tehdit ediyor. Tüm akrabaları tarafından tehdit ve baskılara maruz kalıyordum. Ona rağmen ben mücadele veriyordum, kadın örgütleri sayesinde ben bu kadar yol kat edebildim. Kendimi güvende hissetmiyorum, can güvenliğimiz yok. Ev hapsi de bitecek. Ülkede caydırıcı cezalar olmadığı sürece bu insanlar rahatlıkla yapabiliyor. Biz tahliye kararına itiraz ettik. Hak ettiği cezayı almasını istiyorum, adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ben iki çocuğumla evimdeki üç odanın hiçbirine sığıp da uyuyamıyorum. Bu kararı verenler rahatça uyuyor mu?” şeklinde konuştu.
	‘Aile yılını ilan edenler, katledilen kadınların hikâyelerini dinlesin’
	Fail hakkındaki tahliye kararının çocuklarını da etkilediğini ifade eden Irmak Tuğ, çocuklarının fail tarafından zarar görebilme korkusu yaşadıklarını söyledi. Irmak Tuğ, “Ben çocuklarımı dışarıdaki insanlardan korumam gerektiğini düşünürdüm ama babalarından, babalarının ailesinden korumam gerektiğini öğrendim. 2025 yılını aile yılı ilan edenlerin, aile içerisinde katledilen kadınların hikâyelerini dinlemelerini isterdim. Neden sadece erkekleri koruma altına alıyorlar? Bir de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ‘çocuk yapın’ diyor. İnsanın kendisi ölümle pençeleşirken niye çocukları dünyaya getirsin?” diye sordu. 
	‘Adalet ararken bu hukuksuzluğun içinde kayboldum’
	Failin ailesinin kendisini “çocuklarına şiddet uyguluyor” diyerek şikâyet ettiğini söyleyen Irmak Tuğ, “Her hafta eve Sosyal Hizmetler’den geliyorlar, çocuklarınıza şiddet mi uyguluyorsunuz diye. Çok yoruldum, çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Ben kendim için adalet ararken bu hukuksuzluğun içinde kayboldum. Niye Sosyal Hizmetler her hafta benim kapımda? Beni caydırmaya, yıldırmaya çalışıyorlar ama her şeyden önce biz kadınlar sandığımızdan daha güçlüyüz. Benimle uğraşıyorlar ama çocuklarımı buna çekmesinler, çocuklarımı rahat bıraksınlar. Biz boşanma aşamasındayken boşanma davasını kendi açtı, evi kendi terk etti, benim hayatıma o kastetti, serbest kaldı ama bu kadar şeye rağmen mağdur olan yine o oldu. Ben bir yıl boyunca bütün ailesinden tehdit alırken biz hiçbir şey yaşamamışız gibi hâkim ve savcı resmen ‘Adem’e iyi yapmışsın, eline sağlık’ dedi. Böyle olunca diğer erkekler de bu durumdan cesaret alıyor. Ben kaç kişiden duydum, ‘eşimi öldürürsem bir sene yatar çıkarım’ diyorlar. Kadın cinayetlerinin durdurulması için hâkim ve savcıların caydırıcı cezalar vermesi lazım” diye belirtti.
	Boşanma davası fail istemediği için hâlâ sürüyor
	Fail Adem Tuğ ile boşanma davasının hâlâ sürdüğünü dile getiren Irmak Tuğ, failin boşanmak istemediği için davanın sürekli ertelendiğini söyledi. Katletme girişimine rağmen davanın devam ettiğini ifade eden Irmak Tuğ, “Çok üzücü, kadın olmak ve mücadele etmek çok zor. Hukuksuzluk karşısında böyle çaresiz kalmak çok zor. Ben hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Bana bir sürü iftira atıldı, ailesi akli dengemin yerinde olmadığını söyleyerek tanıklık yaptılar. Sırf oğullarını kurtarmak için benim psikolojimle oynadılar. Adalet istiyorum” diye ifade etti.

 
				 
				 
				 
				 
				





