Rezan’da biriken sorunlar çözüm bekliyor

  • 09:01 15 Ekim 2025
  • Yaşam
   
Gülistan Gülmüş – Pelşin Çetinkaya
 
AMED – Toplumsal hafızanın en derin haliyle yaşatıldığı Rezan’da uygulanan özel savaş politikaları ve mahalledeki sorunlar hem halkı hem de sosyal yapıyı derinden etkiliyor. Sorunlar karşısında çözüm yollarını sorduğumuz Rezan Belediye Eşbaşkanı Leyla Ayaz, “Bu sorunlara ilişkin hem temizlik hem de farkındalık çalışmaları yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz” dedi.
 
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesi, bir yandan geçmişin izlerini, dayanışma kültürünü ve yerel direniş ruhunu taşımaya devam ederken; diğer yandan devletin özel savaş stratejilerinin uygulandığı, güvenlik politikalarının gündelik yaşamı belirlediği bir mekâna dönüştürülmek isteniyor. Mahalle sakinleri, geleneksel yaşam pratiklerini sürdürme çabası içindeyken, aynı zamanda yoğun güvenlik önlemleri ve baskıcı politikalarla şekillenen bir kuşatma altında yaşamlarını idame ettirmek zorunda. Giderek derinleşen sosyal sorunlar, mahalledeki toplumsal yapıyı olumsuz yönde etkilerken; bu sorunlara dair kapsamlı ve kalıcı bir çözüm ise hâlâ geliştirilemedi.
 
Dar, kalabalık ve renkli sokaklar…
 
Fuhuşun, uyuşturucunun, şiddetin ve birçok sorunun en yoğun yaşandığı bu mahalledeki sokakları gözlemlemek ve mahalle sakinlerinin düşüncelerini öğrenmek için yavaş yavaş yola koyuluyoruz. İlk olarak Rezan’ın en kalabalık sokağı olan Bağlar Sağlık Ocağı’na doğru yürüyoruz. Burada her gün pazar kuruluyor. Pazarda yiyecekten giyime, ev ürünlerine kadar her şey bulunuyor. Aslında burası için kentin en uygun ürünlerinin satıldığı bir yer de desek yanlış olmaz. Daha günün erken saatleri olmasına rağmen halk sıcağa aldırış etmeden buraya gelip alışverişini yapıyor. Sokağın girişi çok dar olmasına rağmen esnaf, ürünlerini karşılıklı olarak dükkânlarının önüne dizmiş durumda.
 
Bozuk yollar ve çöpler…
 
Sokaklarda ilerlemeye devam ederken karşımıza bozuk yollar ve etrafa saçılmış çöpler çıkıyor. En çok dikkatimizi çeken şey ise çöp konteynerlerinin bulunmaması. Yürüdüğümüz güzergâh boyunca bu sorunlar kesintisiz bir şekilde sürüyor. Bu sokaktan çıkarak yapı yoğunluğunun arttığı bir başka sokağa yöneliyoruz. Duvarlarda farklı yazıların yer aldığı, büyük ve küçük yapıların bir arada bulunduğu dar sokaklardan geçiyoruz. Güneş tam tepedeyken bazı evlere ışık düşüyor; ancak sokakların darlığı ve yapıların birbirine yapışık şekilde sıralanmış olması nedeniyle birçok eve güneş ışığı ulaşamıyor. Gölgelik alanlar serinlik sunarken, güneş gören bölgeler oldukça sıcak. Bu sokaklarda en sık karşılaştığımız kesim ise çocuklar. Çocuklar, tehlikenin farkında olmadan neşeyle top oynuyor, oyunlar kuruyor. Sokaklar, esnafların sesleri ve oynayan çocukların kahkahalarıyla dolup taşıyor.
 
‘Gece uyuyamıyoruz’
 
Fotoğraf makinelerimiz ve tripodlarla mahallede dolaşırken, çocuklar, kadınlar ve esnaftan meraklı bakışlar üzerimize çevriliyor. Biz de kendimizi muhabir olarak tanıtıyoruz. Bu tanıtımın ardından ortam yumuşuyor ve mahalleliyle rahatça sohbet etmeye başlıyoruz. Dar bir sokakta üç kadınla karşılaşıyoruz. Hemen selam verip “Nasılsınız?” diye soruyoruz. Kadınlarla kısa bir hâl hatır faslından sonra mahalledeki durum hakkında konuşmaya başlıyoruz. Kadınlar, yaşadıkları sorunları içtenlikle anlatıyor ve özellikle geceleri bu sıkıntılar nedeniyle uyuyamadıklarından yakınıyorlar.
 
‘Burada ayaküstü her şey satılıyor’
 
Sorunları dinledikten sonra o sokaktan ayrılıp başka bir sokağa yöneliyoruz. Burası önceki sokağa göre daha geniş. Evler genelde üç katlı ve birbirine bitişik halde. Sokak duvarlarını ise yazılar kaplamış. Yeni sokağa girerken bir kadının kapısının önünü yıkadığını görüyoruz. Hemen yaklaşıp sohbet etmeye başlıyoruz. Kendimizi tanıttıktan sonra kadın içini döküyor: “Doğma büyüme bu mahalledeyim. Eskiden çok güzeldi buralar, komşuluk çok iyiydi. Şimdi her şey ayaküstü satılıyor. Görüyoruz ama bir şey diyemiyoruz. Çöp konusu da sorun; bazen alınıyor, bazen alınmıyor. Belediye günde üç kez geliyor ama yetmiyor.”
 
Sözlerinin sonunda, yaşadığı sorunlardan ötürü mahallenin bir an önce kentsel dönüşüme girmesi gerektiğini söylüyor. Kadın tekrar işine dönerken biz de başka bir sokağa yöneliyoruz.
 
‘Zıtlık içinde yaşam’
 
Bir sonraki durağımız, yıkılmış bir yapının enkazı oluyor. Enkaza yaklaştıkça orada neler olup bittiğini daha net görmeye başlıyoruz. Cam kırıkları, çöpler ve çeşitli atıklarla dolu bu alanın hemen yanında sebze satan bir esnaf yer alıyor. Bir yanda yıkıntı, diğer yanda günlük hayat... Bu çarpıcı zıtlık iç içe geçmiş durumda. Şaşkın bakışlarla olan biteni anlamaya çalışıyoruz. Enkaz, evlerin tam ortasında yer alıyor ve hiçbir güvenlik önlemi alınmamış! Alana herkes rahatlıkla girebiliyor; her an bir kaza yaşanabilir. Ancak görüyoruz ki bu durum artık mahalleli için sıradanlaşmış, normalleşmiş.
 
Biraz daha ilerleyerek caddeye yakın sokaklara doğru yöneliyoruz. Gün boyu dolaştığımız sokaklar boyunca ilk kez burada bir belediye çalışanının temizlik yaptığını görüyoruz. Bu durum da eksikliklerin bir başka göstergesi.
 
Çeşme eksikliği
 
Sonraki durağımız ise Rezan ilçesine bağlı Yeniköy oluyor. Burası denince akla ilk olarak Yeniköy Mezarlığı geliyor. Biz de kendimizi o geniş alanda buluyoruz. Mezarlık oldukça büyük; aynı zamanda sıcak ve sessiz bir atmosfere hâkim. Etrafı incelediğimizde binlerce mezarın bulunduğunu görüyoruz. İnsanlar yakınlarının mezarlarını ziyaret ediyor, dua ediyor, temizlik yapıyor ve sulama işlemleriyle ilgileniyor. Ancak bu noktada dikkat çeken önemli bir sorun var: çeşme eksikliği. Koca mezarlık alanında suya ulaşmak oldukça zor. Çeşme sayısı yetersiz olduğu için insanlar uzun süre sıra beklemek zorunda kalıyor. Bu durum, ziyaretçilerin en çok şikâyet ettiği konuların başında geliyor.
 
Halkı dinledikten ve gözlem yaptıktan sonra mahalledeki çözülmeyen sorunları Rezan Belediye Eşbaşkanı Leyla Ayaz’a sorduk.
 
‘Metruk yapıların yıkımı devam edecek’
 
Leyla Ayaz, Rezan'da kadınların metruk binaların çok olmasından şikâyetçi olduğunu ifade ederek, “Metruk yapıları tespit ediyoruz ve kendi bünyemizde, kendi imkânlarımızla metruk yapıları yıkmaya başladık. Tabii onların hukuki bir süreci var. Çünkü o yapıların genelde sahipleri terk edip gitmiş oluyor. Kim olduklarını bulmamız, onları tespit etmemiz biraz zaman alan bir konu. Kaymakamlığın en son söylediğine göre yeni bir ihale sürecine girildi ve kalan o yapıların da yakın bir zaman içinde yıkılacağı belirtildi. Kaymakamlığa bu konularda sizlerle ortaklaşabiliriz dedik. Çünkü çok ciddi ve yerinde şikâyetler geliyor. Metruk yapıların yıkımı sonuna kadar devam edecek” sözlerini kullandı. 
 
Maddeyle mücadele çalışmaları
 
Rezan'da gençlerin madde kullanımının arttığını vurgulayan Leyla Ayaz, bunun en temel nedeninin özel savaş politikaları olduğunu kaydetti. Ayaz, 2026 yılı bütçesinden yüzde 10’luk bir kısmı maddeyle mücadele çalışmalarına ayıracaklarını belirtti.
 
‘Bir enkazı devraldık’
 
Rezan'da temizlik konusunda çok sayıda şikâyet geldiğinin altını çizen Leyla Ayaz, “Biz halk toplantılarını düzenlerken en çok gelen şikâyetlerden biri de buydu. Biz bunu bütün samimiyetimizle ilk geldiğimiz gün şöyle ifade ettik: Biz kayyumlardan bir enkaz devraldık. Belki bütün kayyumlar yolsuzluk yaptılar ama Bağlar Belediyesi'nin yolsuzluktan tutuklanarak cezaevine giren bir yönetim gerçekliği vardı. Bundan kaynaklı olarak yapmak zorunda olduğumuz birçok işi yerine getiremiyoruz. Çöp konteynerlerinin olmadığı yerlerde de temizlik personellerimiz süpürgeyle ya da küçük çöp toplama araçlarıyla gidip o mahallelerin çöplerini alıyorlar” dedi. 
 
‘Farkındalık çalışmalarımız devam ediyor’
 
Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte kötü kokuların da çoğaldığını belirten Leyla Ayaz, bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu alacaklarını ifade ederek halka duyarlılık çağrısında bulundu: “Bir yaz mevsimini daha geride bıraktık. Ne yazık ki Amed yaz aylarında çok sıcak oluyor, zaman zaman gölgede 45°C’yi bulabiliyor. Bu da demek oluyor ki, yerdeki küçücük bir çöp bile kısa sürede kötü kokular yayabiliyor, bakteri oluşumuna ya da hastalıkların yayılmasına neden olabiliyor. Bu konuda daha duyarlı ve hızlı davranmaya çalıştık. Yerinde çözümler üretmeye gayret ettik ama zaman zaman özellikle eski Bağlar gibi mahalle aralarında, sokak içlerinde ya da esnaf yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde bazı aksaklıklar yaşandı. Bu durum bizim tarafımızdan da gözlemleniyor. Ancak bu sorunlara ilişkin hem temizlik hem de farkındalık çalışmaları yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz.”