Memihan Zeydan 

 

WAN - Sürece rağmen gerilla alanlarına yönelik saldırıların sürüyor olmasına dair değerlendirmelerde bulunan Wan DBP İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, “AKP iktidarı ve devletin bu saldırıları durdurarak samimiyetini göstermesi gerekiyor, bu politikalar AKP’ye ve devlete bir şey kazandırmaz” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan müzakere süreci Kürt cephesinden atılan somut adımlarla yeni bir boyut kazandı. Süreç devam ederken, Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ile halkın sürece dair umudu pekişti. PKK’nin çağrının ardından önce ateşkes ilan etmesi, ardından fesih kararı alması ve son olarak ise silah yakması en önemli adımları oluştururken, devletin buna rağmen gerilla alanlarına yönelik saldırılarını sürdürüyor olması kamuoyunda ciddi soru işaretleri yaratarak yeni endişeleri de beraberinde getiriyor. Yanı sıra 10 Ağustos’ta Şirnex’in (Şırnak) Cizîr (Cizre) ilçesinde toprağa verilen HPG’li Ferhat Tünç’ün cenazesine yönelik gerçekleşen polis saldırısı da büyük bir halk tepkisi açığa çıktı. 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, komisyon süreci ve devam eden saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Komisyonun kurulmasını önemli buluyoruz’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile yeni bir sürecin başladığını belirten Gönül Uzunay, bu sürecin son yıllarda Türkiye, Orta Doğu ve özellikle Kürdistan’da gelişen en önemli süreç olduğuna işaret etti. Gönül Uzunay, “Kürt sorununun çözümsüzlüğü yıllardır sürüyor, ilk kez bu kadar şeffaf ve açık bir şekilde tartışılıyor. Her iki taraf da adım attı. Bu çerçevede Sayın Abdullah Öcalan ve PKK çok önemli adımlar atarak hem dünya tarihi hem de Türkiye ve Kürdistan tarihinde yerini aldı. Bu gösterdi ki, Kürtlerin yıllardır verdiği mücadele ve direniş aslında  barış ve demokrasi mücadelesidir. Barış tek taraflı olmaz, her iki taraf da eşit bir şekilde cesur adımlar atmalı. Gözlemlediğimiz kadarıyla iktidar ve Türkiye tarafından atılması gereken adımlar daha atılmadı. Ancak Meclis’te komisyonun kurulmuş olması küçük bir adım da olsa önemlidir. Mecliste kurulan komisyonun Anayasal güvence altına alınmamış olması bizde de halkta da kaygıya neden oluyor. Yine de güzel bir adım olarak görüyoruz” dedi.

 

‘İktidar yeni kazanımların peşinde’

 

Komisyona rağmen bu sürece göre atılan adımların yetersiz olduğunu vurgulayan Gönül Uzunay, “PKK bir grup gerilla ile silahlarını yaktı. O zaman iktidar ve devlet programlarını yapmalıydılar. Ve art arda gerekli adımların atılmış olması gerekiyordu. Ama gördüğümüz kadarıyla iktidar bu süreci zamana yayarak yeni kazanımlar peşine düşmüş, bu iktidar ve devlete kazandırmaz kaybettirir. Halkın umudunu da kırıyor. Dünyadaki gelişmelere de baktığımızda Türkiye’yi daha kritik bir sürece sokuyor, daha da olağanüstü bir hale sokarak riske atıyor. İktidar ve devlet acil adımlar atmalı barış ve demokrasi için pratik adımların atılması gerekiyor. Kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ isimden ziyade komisyonun ne yapacağının belirlenmesi gerekiyor. İktidar ve devlet tarafının artık gerekli adımları atması gerekiyor” şeklinde konuştu. 

 

‘Bu politikalar AKP’ye kazandırmaz’

 

Gönül Uzunay, AKP iktidarının bu süreçte de yine kendi politikalarını devam ettirdiğine dikkat çekerek,  medya savunma alanlarına yönelik saldırıların sürdüğünün altını çizdi. Gönül Uzunay, “Diğer taraftan Mexmur ve Şengal’de Türkiye eliyle ambargo ve kirli politikalar yürütülüyor. AKP iktidarı eski ve klasik yöntemlerle Rojava halkının kazanımlarını yok etmek istiyor . Bu politikalar AKP’ye ve devlete bir şey kazandırmaz. Kürtlerin özgürlüğü için Sayın Abdullah Öcalan’ın önderliğinde barış ve demokrasi söylemleri ortaya çıkıyor. AKP’nin bu saldırılardan ve kirli politikalarından vazgeçmesi gerekiyor” sözlerini kaydetti.

 

‘PKK sebep değil sonuçtur’

 

“PKK sebep değil sonuçtur” sözlerini kaydeden Gönül Uzunay, iktidar ve devletin bu sonucu ortadan kaldırmak istiyorsa sebeplere tekrar ortak olmaması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Bu saldırıların bir an önce durdurulması gerekiyor. Saldırılar sadece Medya Savunma Alanlarında değil siyaset alanında da devam ediyor. Yakın zamanda Wan Büyükşehir Belediyesi’nde 223 işçi işten çıkarıldı. Biz bunu bu sürece karşı bir sabotaj girişimi olarak görüyoruz. Halen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi üyelerine ve kadınlara yönelik saldırılar ve gözaltılar devam ediyor. AKP iktidarı ve devlet kendini bu süreçte netleştirmeli artık. Eğer çözüm barış ve demokrasi istiyorsa bu saldırılardan vazgeçmesi gerekiyor. Bu saldırılar yıllardır sürüyor iktidar ve devlete bir şey kazandırmadı. Bütün alanlar direniyor. Bugüne kadar sürdürülen bu mücadele ve direnişle bu süreç başladı.”

 

‘Halk Sayın Abdullah Öcalan’a inanıyor’

 

Gönül Uzunay son olarak, AKP iktidarı ve devletin bu saldırıları durdurarak samimiyetini göstermesi gerektiğine değinerek, “Biz Wan’da 60’a yakın halk toplantısı gerçekleştirdik. Halk Sayın Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketine inanıyor. Bu süreç, bu inançla yürüyor. Bu saldırılara karşı daha fazla rol siyasal ve toplumsal alana düşüyor. Toplum tek bir sesle barış ve demokrasiyi daha iyi savunmalı. Bu şekilde AKP iktidarını ve devleti klasik politikalarından vazgeçirerek, yeni bir barış ve demokrasi politikalarına mecbur bırakmalıyız” dedi.