HABER MERKEZİ - DAİŞ’in Êzidîlere yönelik katliamında yaşamını yitirenlerin anıldığı etkinliklerde soykırımın ve Şengal’in statüsünün tanınması çağrısı yapıldı. 

 

DAİŞ’in Şengal’e yönelik saldırılarının 11’inci yıl dönümünde yaşamını yitirenler birçok kentte Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde düzenlenen eylem ve etkinliklerle anıldı. 

 

Mêrdîn

 

DAİŞ’in Êzidî toplumuna yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği katliamın 11’inci yıl dönümü dolayısıyla Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) çağrısıyla Mêrdîn’in Mîdyad (Midyat) ilçesinde yürüyüş gerçekleştirildi. Kadınların öncülüğünde Newroz alanında bir araya gelen yüzlerce kişi “Komkujîya li ser jinên Êzîdî komkujîya mirovahîyê ye” pankartı eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Katliamı kınayan dövizler ile fotoğrafların taşındığı yürüyüşte, “Jin jiyan azadî”, “Şengal rumeta me ye” ve “Jinên Êzîdî rumeta me ye” sloganları atıldı. Yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı. 

 

Yürüyüşün ardından TJA adına basın metnini Hatice Öncü okudu. Êzîdî toplumuna karşı işlenen suçların insanlık suçları olduğunu ifade eden Hatice Öncü, katliamın yıldönümünde halen kayıp kadın ve çocukların olduğunu belirtti. Kayıpların bulunması için mücadele edeceklerini ifade eden Hatice Öncü, Şengal’de yaşananların soykırım olarak tanınması ve Şengal’in statüsünün tanınmasını istedi.

 

Ardından konuşan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir de, Êzîdî toplumuna karşı gerçekleştirilen soykırımı unutmayacaklarını belirterek, mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.

 

Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz ise, Şengal’e dönük saldırıların birlikte yaşama dönük saldırılar olduğuna dikkat çekerek, “Şengal’de yapılanlar bugün Süveyda’da Dürzî halkına, Lazkiye’de Alevi halkına yapılmak isteniyor. Biz bunlara karşı her zaman mücadele edeceğiz” dedi. Suriye’de farklı kimliklere dönük saldırıların birlikte yaşam iradesine dönük saldırılar olduğunu ifade eden Aydeniz, “Ortadoğu’da birlikte yaşamı esas alıyoruz. Birlikte yaşamı kurmak istiyoruz. Saldırılar ile hedef alınan birlikte yaşam, demokrasi ve özgür yaşamdır. Bugün Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu felsefe ve birlikte yaşam paradigması ile ancak bundan çıkabiliriz. Bu nedenle diyoruz ki, Şengal’in, Kuzey ve Doğu Suriye’nin, Süveyda’nın statüsünün tanınması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu model ile birlikte yaşamı, yeni yaşamı kurabiliriz” ifadelerini kullandı.

 

Konuşmaların ardından eylem alkış ve sloganlarla sona erdi.

 

Dersim

 

Dersim'de, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ( DEM Parti) İl Örgütü'nde anma düzenlendi. DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri ile çok sayıda kişinin katıldığı anmada, "Ezidî soykırımı ve kadın kırımını unutmuyoruz" pankartı yer aldı. Anmada konuşan TJA aktivisti Menal Temel, 3 Ağustos 2014'te 21'inci yüzyılın en büyük trajedilerinden birinin yaşadığını söyledi.

 

Êzidîlere yönelik bu soykırımda sadece Êzidî kadınların değil, farklı inançlardaki kadınların da kaçırıldığını, tecavüze uğradığını, köleleştirildiğini ve sistematik şiddete maruz bırakıldığını söyleyen Menal Temel, "Bu saldırılar 21'inci yüzyılın en büyük kadın kırımı olarak tarihe geçti" dedi. 

 

Suriye'de iktidara ele geçiren HTŞ'nin son 6 ayda Alevi ve Dürzi kadınları kaçırıp, tecavüz ederek katlettiğini dile getiren Menal Temel, "Bu yapılar, Sünni Arap aşiretlerinin saldırıları gerçekleştirdiğini bahane ederek kendi sorumluluklarını gizlemekte ve Kürtlerin, Alevilerin, Dürzilerin yaşadığı bölgeleri hedef alarak yeni soykırım suçları işlemektedir. Tıpkı Dêrsim, Enfal, Bosna, Ruanda, Sudan, Myanmar, Afganistan ve daha adını sayamadığımız nice yerde yaşanan sayısız soykırımlar gibi Êzidîlere yapılan da insanlık tarihinin kara sayfalarına yerini almıştır" diye konuştu. 

 

Menal Temel, 3 Ağustos'un "kadın kırımı ve soykırıma karşı uluslararası eylem günü ilan" edilmesi için çağrıda bulundu.

 

Görevden alınan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan ise kadın katliamı ve kırımının hala devam ettiğini söyledi. Anma sinevizyon gösteriminin ardından sona erdi.

 

Adana

 

DEM Parti Adana İl Örgütü, 3 Ağustos 2014’te IŞİD tarafından Êzidî Kürtlere yönelik gerçekleştirilen soykırımın 11’inci yıl dönümünde İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. Kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı eylemde basın metnini DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya okudu. Helin Kaya, 21. yüzyılın en büyük trajedilerinden birinin yaşandığını vurgulayarak, kadınların cinsel şiddet, köleleştirme ve sistematik saldırılara maruz kaldığını ifade etti. Helin Kaya bu kıyımın “21. yüzyılın en büyük kadın kırımı” olduğunu ifade etti. 

 

3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak tanınması çağrısı da yineleyen Helin Kaya, uluslararası toplumu Şengal’den Êfrin’e kadar halkların özsavunma iradesine ve çoğulcu-demokratik direnişlerine sahip çıkmaya çağırdı. 

 

İstanbul

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisleri, (X) hesaplarında katliama ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

 

‘Savaşların bedelini en çok kadınlar ödüyor!’

 

Ortadoğu'da yüzyıllardır varlığını sürdüren Êzidî halkının tarih boyunca sayısız soykırım saldırısına maruz bırakıldığına dikkat çekilen açıklamada, DAİŞ’in 3 Ağustos 2014'te Şengal’e yönelik başlatılan soykırım anımsatıldı. Gerçekleştirilen saldırıda binlerce Ézidî’nin katledildiğine vurgu yapılan açıklamada, “On binlerce kadın ve çocuk, silahlı çeteler tarafından kaçırılarak zorla alıkonuldu, insanlık dışı koşullarda sistematik işkenceye ve cinsel şiddete maruz bırakıldı. Hayatta kalanlar ise zorla yerinden edildi, köyleri ve kutsal mekânları yerle bir edildi. Aradan geçen yıllara rağmen, hálá binlerce Ézidî kadın esaret altında, zorla tutuldukları yerlerde uluslararası toplumun sessizliğiyle baş başa bırakılmış durumda” ifadelerine yer verildi.

 

‘Ézidîler katliamlara rağmen varlığını korumaya devam ettiler’

 

Açıklamada Ézidî halkının sürdürdüğü mücadeleye işaret edilerek, “ “Tüm asimilasyon ve katliamlara rağmen kendi inancını, kültürünü ve varlığını korumaya devam etti. 2014 katliamından sonra Ézidî halkı özgür ve eşit yaşam iradesi ile kendi kendini yönetme ve savunma mekanizmalarını oluşturdular. Ézidî kadınlar uğradıkları soykırım karşısında yaşamlarını savunmak için destansı bir direnişle tüm dünyaya örnek oldular. Kadın özgürlük mücadelemizde yolumuzu aydınlatan Ézidî kadınlarının direnişini saygıyla selamlıyoruz” denildi.

 

‘Ézidî halkının meşru talepleri tanınsın!’

 

Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Yerlerinden edilen ve geri dönemeyen Ézidîler hala kamplarda sürgün hayatı yaşamaktadır. Şengal'in özgün statüsünün tanınmaması ise Ezidi halkını soykırım tehdidine açık hale getirmektedir. Ezidi halkının soykırımın tanınması, uluslararası soykırım mahkemeleri kurularak sorumluların yargılanması, kayıplar ve toplu mezarların açığa çıkarılması ve esir durumdaki kadınların özgürleştirilmesi taleplerinin yanındayız. Êzidî soykırımının tanınmaması ve sorumluların yargılanmaması, bugün Ortadoğu'da tüm kimlik ve inanç topluluklarına yönelik şiddeti beslemektedir. Nitekim aynı soykırımcı zihniyet bugün Suriye'de Alevi ve Dürzi halklarına yönelik katliamlar gerçekleştirmekte ve kadınlara yönelik sistematik saldırı ve işkencelerine devam etmektedir. Uluslararası kamuoyunu, yüzyıllardır inancından, kimliğinden ve varoluş hakkından vazgeçmeyen Ézidî halkının meşru taleplerini tanımaya, yaşanan ağır hak ihlallerine karşı sorumluluk almaya ve adaletin tesisi için somut adımlar atmaya çağırıyoruz. Bu onurlu direnişin en ön safında yer alan Ezidi kadınlarının özsavunmaya dayalı destansı direnişini bir kez daha derin bir saygı ve derin bir minnetle selamlıyoruz.”

 

Bedlîs

 

Bedlîs’te de TJA öncülüğünde, Êzidî soykırımının yıldönümüne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Tetwan ilçe binası önünde gerçekleştirilen açıklamada “Komkujiya jinên Êzidî, komkujiya mirovahiyê ye! Em ji bîr nakin” yazılı pankart açıldı. Açıklamaya DEM Parti Bedlîs il ve ilçe örgütleri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, Bedlîs Belediyesi meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Basın metnini kitle adına DEM Parti Bedlîs İl Eşbaşkanı Sakine Olan okudu.

 

‘Soykırımın cinsiyetçi yönü bilinçli olarak gizleniyor’

 

Êzidî soykırımının 21’inci yüzyılın en büyük trajedilerinden biri olduğunu söyleyen Sakine Olan, saldırılarda özellikle kadınların hedef alındığına dikkat çekerek “Bugün hala 2700 kadın ve çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. Êzidîlere yönelik bu soykırımda sadece Êzidî kadınlar değil, Şengal'deki Türkmen Aleviler ile Şebek ve Hristiyan kadınlar da kaçırıldı, tecavüze uğradı, köleleştirildi ve sistematik şiddete maruz kaldı. Bu saldırılar 21. yüzyılın en büyük kadın kırımı olarak tarihe geçti. Bu vahşeti gerçekleştiren çağımızın en radikal vahşi çete örgütlenmelerinden biri olan IŞİD’in soykırımına karşı dünya ne yazık ki sessiz kaldı. Êzidîler'in adalet talepleri görmezden gelindi. İnsanlık tarihi boyunca hegemonik erkek aklının ürünü olan tüm savaşlar gibi bu soykırım ile de yüzleşilmek istenmiyor. Soykırım ve insanlık suçluları yargılanmıyor, soykırımın cinsiyetçi yönü ise bilinçli olarak gizleniyor” dedi.

 

‘Adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz’

 

Orta Doğu'nun soykırımların hedefi haline getirilmeye çalışıldığını ifade eden Sakine Olan, günümüzde mezhepçi ve kadın düşmanı politikaların hala devam ettiğini vurgulayarak “Suriye'de devlet gücü kazandırılmak istenen Heyeti Tahrir El-Şam, insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Suriye'de bu radikal, cihadist yapılar son 6 ayda Alevi ve Dürzi yaşlı kadınları kaçırmış, tecavüz etmiş ve katletmiştir. Bu yapılar, Sünni Arap aşiretlerinin saldırılar gerçekleştirdiğini bahane ederek kendi sorumluluklarını gizlemekte ve Kürtlerin, Alevilerin, Dürzilerin yaşadığı bölgeleri hedef alarak yeni soykırım suçları işlemektedir. Tıpkı Dersim, Enfal, Bosna, Ruanda, Sudan, Myanmar, Afganistan ve daha adını sayamadığımız nice yerde yaşanan sayısız soykırımlar gibi, Êzidîlere yapılan da insanlık tarihinin kara sayfalarında yerini almıştır. Tüm insanlığın ortak değerlerinin gelişmesini ve buluşmasını fermanlarla karanlığa mahkûm etmeye çalışanlara karşı mücadelemizden ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

3 Ağustos’un kadın kırımına ve soykırıma karşı eylem günü olması için çağrı

 

Kadınların her daim dünya barışının savunucusu olduğunu dile getiren Sakine Olan, kadınların her yerde barış ve adalet için mücadele etmeye devam edeceğini söyledi. Sakine Olan, 3 Ağustos, tarihinin, ‘Kadın kırımı ve Soykırıma karşı Uluslararası Eylem Günü' olarak kabul edilmesi için çağrıda bulunduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi: “İnsanlık suçluların yargılanması için mücadelemizi alanlarda, uluslararası mecralarda, ulusal üstü yargı mekanizmaları nezdinde sürdüreceğiz. Unutulmasın ki, hesabı sorulmayan katliamlar yenilerine yol açar. Bizler, tüm mucizelerin kadınların aman dilemeyerek mücadele ettiği bir dünyadan geçtiğini biliyoruz. Başta hayatını kaybeden Êzidî Kürt, Alevi Türkmen, Dürzi, Gazzeli kadınların mücadelesi önünde saygıyla eğiliyor, alıkonulan tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması için tüm dünya kadınlarını, demokratik kadın kurum kuruluş ve şahsiyet, hareket ve örgütleri, partileri faşizme ve soykırıma karşı mücadele etmeye, sözümüzü söylemeye çağırıyoruz”