Tutsaklara kart: Barış içinde özgür günlerde buluşacağız

  • 13:44 14 Haziran 2025
  • Güncel
İSTANBUL - Cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklara ve özsavunmasını gerçekleştiren kadınlara kart gönderen “Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi”, “Barış içinde bir gelecekte, dışarıda birlikte özgür olacağımız günlerde buluşacağız” diyerek barışın inşası için taleplerini dile getirdi. 
 
“Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi”, Marmara Bölgesinde yer alan cezaevlerindeki siyasi kadın tutsaklara ve özsavunmasını gerçekleştiren kadınlara Kadıköy’de bulunan PTT’den dayanışma kartı gönderdi. Kart gönderimi sonrası basın açıklaması gerçekleştirildi. “Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi” pankartı açıldığı açıklamada “hasta tutsaklara özgürlük”, “jin jiyan azadî”, “barışa ihtiyacım var”, “siyaset suç değildir”, “bijî tekoşina jinan” dövizleri taşınarak “jin jiyan azadî”, “savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atıldı. Basın metnini Dilan Geyik okudu. 
 
Adaletsizliğe karşı çıkarak seslerini yükseltiyorlar 
 
Barış talebiyle bir araya gelen kadınlar olarak, kısa süre önce başta TBMM ve hükümet olmak üzere tüm karar vericilere talepleriyle seslendiklerini hatırlatan Dilan Geyik, “Türkiye'de siyasi tutsak yok” diye açıklama yapmakla siyasi tutsaklar gerçeğinin ortadan kalkmadığına vurgu yaptı. Dilan Geyik, “Cezaevlerinde kaç siyasi tutsağın bulunduğuna dair kesin ve şeffaf verilere ulaşılamıyor, ama bu sayının ciddi boyutlara ulaştığını biliyoruz. Çünkü mevcut yargı sistemi, siyasal muhalefeti, çoğulculuğu ve ifade özgürlüğünü ‘terör’ kavramı altında kriminalize ederek, demokratik toplumun temel değerlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir araca dönüştü. Bir tweet atan, sokakta eyleme katılıp hakkını arayan cezalandırılırken aynı sırada ise bir mahkeme, örneğin Samsun'da Damla Korkmaz'ı sokakta taciz edip sonra döven, yüzünde iki kırık oluşmasına sebep olan saldırgan Sinan Aladağ'ı tahliye ediyor. Yani kadınlara karşı suç işlemek serbest, siyaset yapmak, hakkın için mücadele etmek yasak. Ayrıca, siyasi tutsaklara yönelik eşitsiz bir infaz rejimi var. Neden bir kadın katili cezasının üçte ikisini yatarken siyasi sebeple içeride olan bir belediye başkanın dörtte üçünü, hatta İdare ve Gözlem Kurulları vasıtasıyla çoğunlukla dörtte dördünü yatıyor. Bir basın açıklamasından dolayı terörist sayılanı, bir kadına şiddet uygulayandan daha ağır infaz koşullarına maruz bırakan bu düzeni kabul etmiyoruz. Biz bugün burada cezaevindeki kadınlara kart atarken tam da bu adaletsizliğe dikkat çekmek, buna karşı çıkmak istiyoruz.”
 
Barışın inşası için kadınların talepleri
 
Adaletsiz düzenin ivedilikle son bulması için seslerini yükselttiklerini vurgulayan Dilan Geyik, barışın inşası için bunun olmazsa olmaz olduğunu belirtti. Dilan Geyik, devamında tekrardan inisiyatif olarak taleplerini dile getirdi. Talepler şu şekilde:
 
*Toplumsal muhalefeti kriminalize eden antidemokratik yasalar ile siyasi mahpuslara uygulanan eşitsiz infaz rejimi derhal kaldırılmalı. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları’nın keyfi kararları ve muğlak ‘iyi hal’ kriterleriyle uygulanan özel cezalandırma yöntemlerine son verilmeli.
 
*Devleti eleştirmek, düşünce açıklamak, siyaset yapmak, sokağa çıkmak ve protesto hakkını kullanmak suç değildir. Bu hakları ihlal eden ve suç haline getiren tüm yasa maddeleri yürürlükten kaldırılmalı.
 
*Ağır hasta tutukluların cezada yıl sınırlaması gözetilmeksizin derhal serbest bırakılması ve tedaviye erişimlerinin sağlanması elzemdir. Ceza infazı, yaşam hakkının ihlaline dönüşmemeli. Hasta mahpusların sağlık durumlarını objektif ve bilimsel esaslara göre değerlendirmekle yükümlü olan ATK, mevcut uygulamada siyasi saiklerle hareket ederek ağır hasta mahpusların tahliyesini engelliyor. Bunun adı, AİHM içtihatlarında da belirtildiği üzere, işkence ve insanlık dışı muamele. Bu derhal son bulmalı.
 
*Kadınlara yönelik erkek şiddeti; yüzeysel ve işlevsiz ceza artırımlarıyla değil, şiddetin kaynağındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik yapısal dönüşümlerle önlenebilir. Bu da alanda çalışan kadın ve LGBTİ+ örgütlerini dışlayarak ve hedef göstererek değil, dinleyerek yapılır. Göstermelik biçimde ceza artırıp durmak yerine, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan ve eşitlik mücadelesini kriminalize eden politikaların derhal terk edilmesini bekliyoruz.
 
Bu talepler doğrultusunda mücadeleye devam ederken bugün dışarıdan içeriye, cezaevlerine ses veriyoruz. Arkadaşlarımıza yalnız değilsiniz diyoruz. Barış içinde bir gelecekte, dışarıda birlikte özgür olacağımız günlerde buluşacağız.”
 
Açıklamanın ardından tutsaklara dayanışma kartı gönderildi.