‘Aile Yılı’na karşı alternatif: Demokratik toplum inşası

  • 09:02 14 Haziran 2025
  • Güncel
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - İktidarın 2026-2035 yılını “Aile yılı” ilan etmesine dair değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Kadın Meclisi’nden Deniz Topçu, “ Aile yılı politikalarını kesinlikle kabul etmiyor ve desteklemiyoruz. Hükümetin kurduğu bu sisteme karşı alternatif cevabımız demokratik bir toplum inşası olacak” dedi.
 
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Mayıs’ta bir otelde düzenlediği “Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı açıklamalarda 2026-2035 dönemini "Aile ve Nüfus 10 Yılı" ilan etti. Verilen bu karara ilişkin kadınların tepkisi günden güne büyüyor.  İktidar kadınların bedeni ve kimliği üzerinden politikalar inşa ediyor.  İktidar tarafından verilen her karar, hayata geçirilen her uygulama kadının yaşamını hedef alıyor.  Kadınlara yönelik sistematik hale gelen saldırı ve şiddet mekanizmaları, kadınların tüm haklarını yok sayıyor.  Yaşamlarını tehdit eden tüm politikalara karşı kadınlar büyük bir mücadele yürütürken, örgütlü gücünün de önemine sıkça vurgu yapıyor.  
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi üyesi Deniz Topçu, iktidarın “aile yılı” ilanına karşı çareyi kadınların örgütlenmesinde bulduğunu söyledi. Toplumda kadına yönelik ciddi bir baskı ve şiddetin olduğunu söyleyen Deniz Topçu, iktidarın 10 yılı aile yılı ilan etmesine dikkat çekerek, “Bunlar bu yılı aile yılı ilan ederek kadınlar üzerinden tekrar toplumu dizayn etme fikriyle yürümeye çalışıyorlar.  Oysa ki bu şekilde olmayacağı aşikardır” dedi. 
 
‘Kadın kendi özgürlüğünü temel almalı’
 
Türkiye’de “hukuk”un olmadığını belirten Deniz Topçu, yasaların uygulanmamasından kaynaklı sorunların giderek büyüdüğünü söyledi.  Deniz Topçu, “50 yıl önceki politikalarla tekrar toplumu dizayn etmek gerçekçi değil. Daha demokratik bir toplum inşa edebilmeleri için burada kadın özgürlüğü ve kadının demokratik toplumda sözü olmalı. Onun için mevcut iktidar 50 yıl önceki yaşam ile bu yüzyılı,  bu toplumu örgütlemeye çalışıyor. Bu politikalarla kadını içeriye hapsederek, kadını ailenin merkezine alarak sorunları çözmeye çalışıyor.  Böylesi bir durum karşısında ise bu dönemde kadınların örgütlenmeleri ya da kadınının kendi örgütlülüğünün geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz. Kadın kendi özgürlüğünü temel almalı. Toplumun kendini yeniden örgütlenmesi ve yeniden demokratik bir topluma dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Aile yılı’
 
Her gün kadın katliamlarında artış olduğunu ifade eden Deniz Topçu, Türkiye’de artık kadınların can güvenliğinin olmadığını vurguladı. Deniz Topçu, kadına yönelik yürütülen şiddet ve katliam politikalarının günden güne derinleştiğini ve bununda 20 yıllık AKP iktidarının politikalarının sonucu olduğunu kaydetti. Deniz Topçu, “Mevcut iktidar bu yılı aile yılı ilan etmesinin amaçlarından bir tanesi kadın yükünü daha da ağırlaştırmak. Çok  baskıcı bir politikayla kadını aileye sığdırmaya çalışıyorlar. İktidarın kurduğu sistemde kadın yok, direk aileyi merkeze alıyor. Kadını devre dışı bırakmak istiyorlar. Kadını merkeze alan bir politika yürütmüyor. Bu uygulamalar aracılığıyla kadını daha da baskılamaya çalışıyor. Kadına çocuk yapma ve çocuğa bakma rolü biçiliyor. Kadını o aile birimine, o topluma hizmet edecek şekilde merkeze alan bir politika üretiliyor. Önümüzdeki döneme dair kadının kendini var etmesi, kendi özgürlüğünü ve kendi yaşamını organize etmesi konusunda hiçbir plan proje yok. İktidarın yaptığı plan projeler toplum gerçekliğinden, toplum sorunlarından çok uzaktır” sözlerine yer verdi.
 
‘Kadın özgürlüğünü konu alan politikalar hayata geçirilmeli’
 
Türkiye’de iktidarın yürüttüğü politikalar sonucunda gençlerin uyuşturucuya sürüklendiğine dikkat çeken Deniz Topçu, “Madde bağımlılığı çok ciddi bir sorun. Gençlerin çok ciddi bir madde bağımlılığı durumu var. Akran baskısında yaşayan gençler var. Ekonomik krizle boğuşan kadınlar ve gençler var. 22 bin liraya şu an insanlar ev geçindiriyor. İstanbul gibi bir yerde ortalama kiranın 30 bin TL olduğundan bahsediyoruz. 22 bin TL ile geçinen bir aileyi düşünün. Savaş politikalarının ekonomiye verdiği zararlardan en çok kadınlar ve gençler etkilendi. Onun için önümüzdeki dönem gençler ve kadınların daha demokratik bir toplum için örgütlenmeleri gerekiyor. Mevcut iktidar, toplumda yaşanan bütün sorunların yükünü kadınların omuzuna bindiriyor. Kadın evde dursun, kadın çocuğuna baksın, kadın sussun, kadın mücadele etmesin diyorlar. Ekonomik nedenlerden ve savaş politikalarından kaynaklı çürümüşlük ve kapitalist sistemin yarattığı bütün sorunları, kadınların hayatlarına mal ediliyor. Bütün yaşanan negatif sorunlardan kadın sorumluymuş gibi göstermeye çalışılıyor. Çok ciddi bir yozlaşma var. Toplumun sorunlarını aile yılı politikalarıyla  çözemezler. Hakikat belli. Toplumda, ekonomik, sosyal çürükler varsa, iyi yönetilmiyor demektir. 10 yıl sonra da sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Önceki dönemlerde nasıl kadın cinayetleriyle daha sık karşılaşıyorsak, 10 yıl sonra da daha büyük bir sorun haline gelecektir. Ondan dolayı biz bu politikalara karşı olduğumuzu söylüyoruz. Biz kadın özgürlüğünü temel alan politikaları destekliyor ve bu politikalar çerçevesinde kadınların örgütlenmesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz” dedi.
 
‘Bu politikalar topluma faydalı olmayacaktır’
 
“Demokratik toplum demek, bütün halkların, dillerin, kültürlerin, kadınların, gençlerin, herkesin kendini ifade etmesi demektir” diyen Deniz Topçu, herkes için eşit ve özgür bir yaşamı savunduklarına değindi. İktidarın kadına yönelik tüm saldırılarına karşı örgütlü kadın mücadelesiyle cevap olacaklarını dile getiren Deniz Topçu, “Türkiye'de farklı diller var, farklı dillerle büyüyen çocuklar, kadınlar, kızlar var. Anadili Kürtçe olan insanlar var. Herkesin, özgür,  eşit ve adil bir şekilde yaşaması gerekiyor. Biz kadınlar '21’inci yüzyılı kadınların yüzyılı olacak', şiarıyla yaklaşıyoruz. Ne devlet kadınları özgürleştirir, ne başka bir kurum özgürleştirebilir. Kadınlar kendi kendilerini özgürleştirebilir. Bunun için de her kadının örgütlenmesi lazım. Kolektif ve ortaklaşarak bir bilinç geliştirmesi gerekiyor. Baskılara karşı ancak bu şekilde önlem alabiliriz. İktidarın hedeflediği aile yılını ancak bu şekilde bertaraf edebiliriz. Çünkü bu politikaların topluma hayırlı ve faydalı bir şey getireceğine inanmıyoruz. Çünkü pratikleri ve toplumun geldiği durum ortada” diye belirtti.
 
‘Demokratik toplum inşası ile cevap olacağız’
 
Deniz Topçu konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Mevcut iktidarın tüm politikalarına karşı, muhalif olan herkesin bir araya gelmesi ve ortak bir mücadele yürütmesi gerekiyor. Sendikalarda kadınlar örgütlenmeli, fabrikalarda örgütlenmeli, eğitim, üniversitelerde örgütlenmeli. Örgütlenerek bu tarz politikamızı güçlendireceğiz. Biz de bir siyasi partiyiz, bütün etkinliklerimizi, bütün eylemlerimizi kadınların özgürlüğü adına sürdürüyoruz.  Biz kadın meclisleri olarak örgütleniyoruz. Kadın özgürlüğümüzü toplumun her yerine yaymaya çalışıyoruz. Bu aile yılı politikalarını kesinlikle desteklemiyoruz. Hükümetin, iktidarın kurduğu bu sistemi desteklemiyoruz. Bizler alternatif olarak buna demokratik bir toplumun inşa edilmesiyle cevap olacağız.”