
BM’den Türkiye’ye: Soyadı dayatmasına son ver
- 14:53 31 Mayıs 2025
- Güncel
İZMİR - EŞİK’in “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” hükmüne dair BM’ye başvurusunun ardından BM Kadın ve Kız Çocuklarına Ayrımcılık Çalışma Grubu, Türkiye’ye soyadı dayatmasını sona erdirme çağrısında bulunan yapan bir mektup gönderdi
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Medeni Kanun’un “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” hükmünü içeren 187. maddesini eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal edilmişti. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüleri Süheyla Doğan ve Avukat Sema Yurtbilir’in “evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanmak için” nüfus müdürlüklerine, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na ve Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuruda bulunmuş ancak başvurular olumsuz yanıtlanmıştı. EŞİK aktivistleri mücadeleye BM İnsan Hakları mekanizmalarına başvurarak sürdürdü. Bunun sonucu olarak da BM Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Ayrımcılık Çalışma Grubu tarafından Türkiye hükümetine bir mektup gönderildi. Mektupta kadınların aleyhine olan hususların değiştirilmesi talep edildi.
Kadınların aleyhine yasal boşluklar giderilmeli
EŞİK yayınladığı bildiride BM Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Ayrımcılık Çalışma Grubu Başkanı Laura Nyirinkindi’nin imzasını taşıyan 19 Mayıs 2025 tarihli mektubundaki şu değerlendirmelere yer verdi:
“Medeni Kanun’un 187 sayılı hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması ve bunun sonucunda ortaya çıkan kadınların evlendikten sonra soyadını düzenleyen yasal ve idari boşluklara ilişkin gözlemlerimizi paylaşmak istiyoruz; bu boşluklar kadınların özerkliğini, saygınlığını, ayrımcılığa uğramama özgürlüğünü, ayrımcılığa uğramama ve toplumsal cinsiyet eşitliği haklarını, kanun önünde eşitlik ve kanun tarafından eşit korunma haklarını, özel hayatın gizliliği hakkını, aile hayatı hakkını ve kültürel hakları ile kendini ifade etme hakkını olumsuz etkileyebilir.”
BM’ye gönderdikleri mektup doğrultusunda cevap verilmeli
Bildiride, mektupta CEDAW, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden beşincisi olan toplumsal cinsiyet eşitliğine yer verildiği ifade edilerek, ayrımcılık içeren soyadı dayatmasına son vermek için konuyla ilgili ne yapılacağına dair Hükümet’ten bilgi istendiğini belirtildi. Bildiride nüfus dairelerine gönderilecek bir yazı ile sorunun giderilebileceği ifade edilerek herhangi bir yasa yapma süreci söz konusu olduğu takdirde ise, uluslararası hukukun ve kadınların taleplerinin gözetilmesi ve kadın örgütlerinin sürece katılımının sağlanması gerektiğinin vurgulandığı dile getirildi. EŞİK, İçişleri Bakanlığı’na Anayasa’nın 153. maddesi gereği, AYM kararlarının herkesi bağladığını; hatırlatarak soyadı dayatmasına son verilmesi istenirken, BM’ye bu doğrultuda yanıt verme çağrısında bulundu.
Kütük göçü davası devam ediyor
Bildiride ayrıca, Avukat Gülbahar Yılmaz tarafından açılan bir davada, Nüfus Hizmetleri Kanununun kadınların nüfus kayıtlarının evlendiklerinde eşinin kütüğüne taşınması şeklindeki ayrımcı 23/2. Maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine gidildiği de hatırlatıldı. Metinde İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından AYM’ye götürülen maddenin bir an önce iptali, kadınların kütük göçüne son verilmesini çağrısında da bulunuldu.