İSTANBUL- Kütahya’da arabaları tarafından katledilen ve 1 yıl sonra cenazesi bulunan Nagihan Uyğur için Kadıköy’de bir arayan gelen kadınlar, “Nagihan’ın hesabını soracağız” denildi.

 

İstanbul'da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) ile Genç Feministler Federasyonu, Kütahya'da 1 yıldır kayıp olarak aranan Nagihan Uyğur’un dayısı Yaşar T. tarafından tecavüze maruz bırakıldıktan sonra katledilmiş olarak bulunmasını protesto etti. Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası Önünde bir araya gelen kadınlar, basın açıklaması gerçekleştirdi. “Aileye feda olmayacağız, Nagihan’ın hesabı sorulacak” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Kadınlar yaşasın, 6284 uygulansın”, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Anayasayı, sözleşmeyi uygula” sloganları atıldı. Açıklama çok sayıda kadın katılırken Nagihan Uyğur’un fotoğrafları taşındı.

 

Açıklamada söz alan Genç Feministler Federasyonu’ndan Güneş Fadime Akşahin, “Kütahya’yada 1 yıl önce dayısı tarafından cinsel saldırıya uğrayıp sonra da öldürülen 19 yaşındaki Nagihan için bir araya geldik. Nagihan’ın ölü bedeni beraber yaşadıkları evin kuyusunda bulundu. Üzerine beton dökülmüş halde. Soruşturma dosyasındaki ifadelerde şu yazıyor: Evde toplantı yaptıkları ve Nagihan’ı öldürmeye karar verdikleri. Neredeyse tüm aile bireyleri Nagihan’ın öldürülmesinden sorumlu. Herkesin haberi var, herkes ortak. 1 yıl boyunca arama çalışmaları yapılmış ama Nagihan’ın babası da aile bireyleri tarafından öldürülmüş olmasına rağmen asla aile baş sorumlu görülmemiş. Görülseydi eğer Nagihan’ın bulunması asla 1 yılı bulmazdı” dedi.

 

‘Nagihan’ın hesabını elbet soracağız’

 

Nagihan Uyğur’un katledilmesini iktidarın yürüttüğü politikalardan bağımsız olmadığını vurgulayan Güneş Fadime Akşahin, “iktidar her ‘aile’ kutsaldır diye anlattığında kadınlar öldürülüyor. Her “aile” değerlidir dediğinde çocuklar istismara uğruyor. Bugün AKP hükümeti gençlere evlilik teşvikleri dağıtıyor, kamusal alanlarda gençlere evlenin çağrısı yapıyor. Aile, Nagihan’ı öldürüp sonrada da 1 yıl boyunca asla sorumlu görülmeyen bir kurumdur. Aile, sadece babasıyla değil tüm çevre çeper akrabalarıyla bizim üzerimizde baskı kurmayı deneyen bir kurumdur.  Ve bu mevcut aile kurumu, her gün yeniden yeni den toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin devamını sağlamak üzere var olan bir kurumdur. Aile bizler için tartışmalıdır. Biz genç kadınları öldüren, eşitsizliğe uğramamıza sebep olan patriyarkanın biricik kurumu olan aileyi sonuna kadar tartışacağız. Nagihan’ın hesabını elbet soracağız" diye belirtti.

 

‘Kadın mücadelesini her gün daha da büyüteceğiz’

 

Daha sonra söz alan Genç Feministler Federasyonu İstanbul Üniversite Temsilcisi Mergen Arıtürk’te şunları dile getirdi: “Eğer 6284 uygulansaydı, İstanbul Sözleşmesi hala yürüklükte olsaydı ve uygulansaydı Nagihan bugün aramızda olacaktı. Ancak İktidarın politikaları ve aile dayatmaları kadını görmezden gelmelerinin bir sonucu olarak Nahigan 19 yaşında katledildi. İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girsin, 6284 uygulansın daha fazla kadın cinayeti olmasın. Ama iktidar bunu istemiyor. Nagihan’ı ve daha nice kadını bizden alan bu ataerkil sisteme boyun eğmeyeceğiz. Mücadelemizi ve kadın hareketini her gün daha da büyüteceğiz.”

 

Eylem sloganlar eşliğinde son buldu.