‘Barış zincirine ihtiyacımız var’

  • 11:03 24 Nisan 2025
  • Güncel
ANKARA – Suriye’de Alevi kadınların katledilmesine karşı Samandağ’da barış duvarı oluşturacaklarını belirten Emel Uzman, “Kaderimiz güçlü dayanışmanın elindedir. Barış mücadelesi vermek için Hatay’a gidip ‘Jin, Jiyan, Azadi’ diye sesleneceğiz” dedi.
 
Suriye’de HTŞ’ye bağlı grupların Alevilere yönelik saldırıları sonucunda binlerce kişi katledildi. Alevi kadınlar ve çocuklar kaçırılarak köle pazarlarında satıldı. Soykırımla karşı karşıya kalan Alevi kadınlar için 140 kadın örgütü imzacı olarak, Alevi kadınlarla dayanışmayı büyütmek ve bir barış zinciri oluşturmak üzere bugün Samandağ’da bir araya gelerek miting düzenleyecek.
 
Devrimci 78'liler Federasyonu Ankara Şube Başkanı Emel Uzman, Suriye’de Alevi kadınlara yönelik saldırılara ve Samandağ’da gerçekleştirilecek mitinge ilişkin konuştu.
 
Suriye'de katliam yaşanıyor, dünya sessiz
 
Orta Doğu’da, Aleviler başta olmak üzere o topraklardaki halkların katledildiğini söyleyen Emel Uzman, “Orta Doğu coğrafyasında Alevi katliamları, Anadolu’dan beri ne yazık ki hâlâ sürüyor. Uzun yıllardır süregelen katliamlar, bugün de Aleviler üzerinden yürütülüyor. Alevilerle başlayan ve soykırıma dönüşen katliamlar; Êzidîler, Kürtler, Ermeniler ve yüzyıllardır o topraklarda yaşayan kadim halkların yok edilmesine yönelmekte. Bugün iktidarda olan HTŞ’nin, o topraklarda yaşayan farklılıklara nasıl davranacağını biliyorduk. Alevi kadınlar o topraklarda kaçırılıyor, tacize uğruyor. Katliamın yanı sıra, iktidarda bulunanların geleneğine ait köle pazarlarında satılıyorlar. Suriye’den sessiz bir çığlık yükseliyor, dünya bu sessiz çığlığı duymamaya devam ediyor. Kendi topraklarımızda yaşanan katliamlara sessiz kaldığımız sürece, dünyadaki katliamlara da sessiziz demektir. Bizim topraklarımızda da farklı dil ve kimliklere yönelik katliamlar yaşatıldı. Suriye’de de bir katliam yaşanıyor”  dedi.
 
‘Barış mücadelesi vermek için Hatay’a gideceğiz’
 
Suriye yeni yönetiminin “İslam devleti” ibaresinden bile eşitlik ve adaletin söz konusu edilemeyeceğini belirten Emel Uzman, “İslam devleti ibaresi kullanıldığında eşitlik ve adaletten söz etmek, kadınlardan söz etmek biraz hayal dünyası gibi bir şey. Dünyada oluşacak güçlü bir ses ve tepkiyle bu tutum değiştirilebilir. Avrupa’da Suriye için inisiyatif olan dayanışma örgütü artık yasallaşıp temsilcilik açtı. Baskı ve tazyiki güçlendirmemiz gerekiyor. Bu görüntüyle değişme şansı olmasa da mücadele ederek değiştirebiliriz. Yok saydığınız bir tek kişi dahi olsa, oradan demokrasi ve adalet çıkmaz. Bu süreci anlatırken çocukları da konuşmalıyız. Kaçırılan, organ mafyalarının eline geçen çocuklar ve köle pazarlarında satılan çocuklar var. UNICEF’e bir başvuruda bulunulacak. Kadınlar ve çocuklar savaşların en mağdur kesimleridir. Buna karşı büyük mücadele verenler de kadınlardır” sözlerini kullandı.
 
İnançsal, kültürel farklılıklarla kadın birliğini oluşturmak önemli
 
Türkiye’de son yıllarda bir kadın birlikteliği oluştuğuna değinen Emel Uzman, meydanları kadınlar ve gençlerin yönettiğini belirtti. Emel Uzman, “Barışı sağlayacak olan kadınlar ve gençler olacak. Kadınlar birlikte olmak zorunda. Tüm inançsal, kültürel farklılıklarımıza rağmen kadın olmaktan kaynaklı bir birlikteliğe, dayanışmaya ihtiyaç var. Türkiye’de kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin ortadan kaldırılmasına, 6284’ün sorgulandığı dönemde ve hastanelerde yeni çıkarılan, kadınların bedenine sahip çıkmaya müdahale eden yasağa karşı birlikte mücadele etmek zorunda. Suriye’deki kadınlara yönelik şiddete karşı yapacağımız dayanışma çağrısının altına imza koyan çeşitli kadın örgütleriyle birlikte yürümenin güçlü bir başlangıcı olacağını düşünüyorum. 140’a yakın kadın örgütünün imzasıyla bu çağrıya önderlik eden Türkiye'deki Alevi kadın örgütleriydi” diye kaydetti.
 
‘Kaderimiz güçlü dayanışmanın elindedir’
 
Suriye’de Alevi kadınların yaşadığı şiddet ve katliamlara ses olmak için Samandağ’da buluşacaklarını belirten Emel Uzman, beyaz tülbentlerle orada olacaklarını söyledi. Emel Uzman şöyle konuştu: “ Saat 15.00’te, bir dayanışma ve kadın sesi yükselişiyle Samandağ’da olacağız. O yöredeki kadınları ve duyarlı olan kadınları bu dayanışmada el ele vermeye çağırıyoruz. Bir barış zincirine ihtiyacımız var. Türkiye'nin çeşitli illerinden araçlar kaldırıyoruz. Zalimin karşısında mazlumların mücadelesi kazanacak. Bu mücadeleye öncülük edenler, savaşı yöneten eriller değil; kadınlar olacak. Güçlü katılım çok önemli ve duyulmayan bir sese kulak vermek çok değerli. Bu sesi duyurmak için Samandağ ve çevre illerdeki kadınlarla, yöresel farklar gözetmeksizin orada olmak zorundayız. Kaderimiz güçlü dayanışmanın elindedir. ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ diye sesleneceğiz. Orada denize, barışa dair defne dallarını bırakacağız.”