Dehaklara karşı özgürlüğe… (3)

  • 09:10 15 Mart 2025
  • Güncel
Sarı kırmızı yeşil: Direnişin ateşi ve Newroz’un renkleri
 
Melike Aydın
 
İZMİR - Kürt kadınlar direniş, özgürlük ve yeniden doğuşu simgeleyen Newroz’da renkleriyle Kürt kadının kimliğini, ateşiyle ana kadından aldığı mirası taşımaya devam ediyor.
 
Kürt halkının yok sayılmasına karşı direnişin, yeni bir başlangıcın sembolü olan Newroz Kürt kadınları için bir kimlik beyanı ve politik bir anlam içerir. Bu kimliğin dışa vurumu olan geleneksel kıyafetler ise estetik bir imajdan ibaret değil, Kürt halkının tarihsel direniş sembollerini barındıran kültürel bir miras, bir direniş biçimidir ayrıca ateşi bulan ana kadın kültürünün devamı. Mitolojiden günümüze direnişini ve renklerini günümüze taşıyan Kürt kadınlar Newrozları özgürlük mücadelesi ve asimilasyona karşı verilen zaferin simgesi olarak kutlamaya devam ediyor.
 
‘Gündüzün geceye galibiyeti, kadının ateşle öz savunması’
 
Newroz, gündüz süresinin uzamaya başlamasının dönüm noktası ekinoks günüdür. Kürt kültürü açısından aynı zamanda yeni bir yılın başlangıcıdır. Bu başlangıç, insanlık tarihinin de yeni bir başlangıç yapabilmesine vesile olan ateşle simgelenir. Ateşi yakmayı, kontrol altına almayı öğrenen kadındır. Ateş, yemek pişirmek, çamuru sertleştirmek için kullanmaktan öte aslında bir öz savunma aracı oldu. Ateşten çemberler oluşturan kadınlar, böylece klanını ve çocuklarını yırtıcı hayvanlardan, düşmanlarından hatta yamyamlardan korudu. Kadınlar, ateşi ve insanlığı, emeği, zekası ve estetiği ile bugünlere taşıdı. İşte bin yıllardır var olan Newroz, kadının sönmeyen o ilk ateşi olarak günümüze taşındı, tüm canlı renkleri ile kadınların kıyafetlerinde yaşatılmaya devam etti.
 
Özgürlüğe ve asimilasyona karşı kazanılan zafer
 
Newroz, Mezopotamya ve İran coğrafyasındaki en eski medeniyetlere dayanıyor. Tarihi belgelere göre, Newroz M.Ö 6. yüzyıla, Pers İmparatorluğu'na kadar uzanıyor. Kürtlerin en eski inançlarından biri olan Zerdüştlük’te Newroz güneşin yeniden doğuşu ve iyiliğin kötülüğe karşı zaferi olarak kutlanır. Bahar gün dönümüne denk gelen Newroz’u zamanla Kürtler dışındaki halklar da sahiplendi. Newroz ile özdeşleştirilen Demirci Kawa efsanesi bir direniş tarihidir. Efsaneye göre Demirci Kawa, Asur kralı Dehak'ın öldürdü ve halkın özgürleşmesini sağladı. O zafer büyük bir ateş yakarak kutlandı. Bu nedenle, Newroz ateşi, halkların özgürlük mücadelesinin simgesi haline geldi. Newroz yüzyıllar boyunca devletlerin zulmüne karşı Kürtlerin direniş sembolü olmaya devam etti. Direniş, Osmanlı, Safevi devletlerine karşı devam ettiği gibi kapitalist ulus-devletlerin asimilasyon politikalarına karşı da Newroz’u yaşatarak devam ediyor.
 
Newroz yeniden dirilişe vesile oldu
 
20’nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Newroz, politik bir içerik kazandı. Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de Kürt kimliğinin inkarına karşı, asimilasyon ve şiddet politikalarına karşı Kürt halkı Newroz’u direnişe çevirdi. 1970’lerden itibaren örgütlenen Kürtler Newroz’u ulusal birlik ve özgürlük günü olarak kutlamaya başladı. Bu da Newroz kutlamalarına yönelik baskıların artmasına neden oldu. 1980 askeri darbeyle beraber Türkiye’de Newroz yasaklandı, kutlamalar polis şiddetine sahne olurken 1992 yılında Şirnex, Cizîr ve Nisêbîn’de şiddetin boyutu çok sayıda insanın katledilmesine kadar ulaştı. Kürt sorununun giderek uluslararası bir boyut kazanmış olsa da, 2000’li yıllardan sonra da baskılar devam etti. 2017 yılında Amed Newrozu’na katılan Kemal Kurkut, polisler tarafından katledildi. 
 
1990’lı yıllarda Newroz renklerine bürünmeye çağrı
 
 
Kürt özgürlük hareketi 1990’ların başından itibaren kadın özgürlüğünü önce mücadelesinin parçası, zamanla da merkezi haline getirdi. Mücadele içinde öncüleşen Kürt kadını hem kadın hem de Kürt kimliği mücadelesini Newroz alanlarına taşıdı. 1990’lı yıllarda Türkiye’de yasaklı olan Newroz Kürt halkının küllerinden yeniden doğmasının sembolü olurken zaten bir direniş ritüeli olan Newroz’u kutlamanın kendisi bir eylem halini aldı. 1991 Newrozu’nda Rahşan Demirel’in, 1992 Newrozu’nda ise Zekiye Alkan’ın kendini yakarak gerçekleştirdikleri protesto Kürt halkına yönelen şiddetin yansıması oldu.
 
Kürt kadının diğer bir direnişi de geleneksel kıyafetler. Kadınlar özellikle sarı-kırmızı-yeşil kıyafetlerini taşıyarak Kürt ulusal kimliğini yansıtıyor. 2011 yılındaki Newroz kutlamalarında tertip komiteleri, halkı özellikle bu üç rengi barındıran ulusal kıyafetler giymeye çağırdı. Çağrı, Kürt halkı tarafından desteklenirken, ulusal değerler sahiplenildi.  
 
‘2025 İran Newrozu’nda Kürt kıyafetleri yasaklandı’
 
Newroz haftalar öncesinde hazırlık yapılarak karşılanan bir bayramdır. Her Newroz’da kadınlar giyeceği kıyafetleri hazırlar, Kürt kültürünü yansıtan özel kıyafetler diktirir. Ancak Kürt halkının kimlik beyanına karşı sadece Türkiye değil İran da benzer yaklaşımlar sergiliyor. Roj News’in haberine göre 2025 yılının Newrozu öncesinde İran’da istihbarat birimleri çok sayıda Kürt gencini çağırarak, Newroz kutlamalarında geleneksel Kürt kıyafeti giymemelerini istedi. 2022 yılında da Rojhilat’ta Newroz’da sarı kırmızı yeşil renklerini taşıdığı için 23 kişi tutuklandı. 
 
‘Kürt kadının renkleri: Sarı, kırmızı ve yeşil
 
Kürt kadının geleneksel kıyafetleri 1980 ve 1990’lı yıllarda yasaklanırken, Kürt kadınlar, Newrozlarda rengarenk kıyafetleri giyerek kendi tarihini de sahiplendiklerini ortaya koyuyor. Bütün baskı ve zulmü direnişle aşan Kürt özgürlüğünün sembolü olan sarı, kırmızı ve yeşilin ise ayrıca anlamı var. Sarı, güneşi, bilgeliği ve umudu, aynı zamanda doğanın yeniden doğuşunu, aydınlanmayı ve enerji dolu bir geleceği simgeler. Kırmızı, direnişin, özgürlüğün ve fedakârlığın rengi olarak, verilen mücadeleleri, dökülen kanı ve bağımsızlık arzusunu temsil eder. Yeşil ise doğayı, yaşamı, yeniden doğuşu temsil ederek barış ve birlik mesajı taşır.