WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına, yaptığı açıklama ile tepki gösteren TBB ve bölge baroları, “ Kayyım atamasıyla bu hak ortadan kaldırıldığı gibi seçmenlerin iradesine de ipotek vurulmuştur” dedi.

 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve bölge baroları, Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Van Adliyesi önünde yapılan açıklamaya, TBB Yönetim Kurulu üyeleri Ali Bayram, Nizam Dilek, Wan, Agrî, Mêrdîn, Mûş, Colemêrg, Amed, Idîr, Şirnex baro başkanları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) yanı sıra yerlerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal, Abdullah Zeydan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Örgütü, DEM Parti Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) eşbaşkanları ve bileşen sendikaların genel sekreterleri katıldı.

 

‘Kayyımı tanımıyoruz’

 

“Halkın özgür iradesini yok saymak demokrasiye darbedir” pankartının açıldığı açıklamada ilk olarak Wan Baro Başkanı Sinan Özaras konuştu. Sinan Özaras, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan hakkında kesinleşmiş bir kararın olmadığını belirterek atanan kayyımın hukuksuz olduğunu ifade etti. Kayyım atamasının hukuki bir tedbir olmadığını belirten Sinan Özaras, “Kayyım atamasının Wan halkının iradesini gasp etme amacıyla gerçekleştiğini çok iyi biliyoruz. Abdullah Zeydan ile ilgi verilen karar, Anayasa’nın masumiyet karinesi ilkesini ortadan kaldırmıştır. Kayyım, Kürt halkının iradesini hedef alan hukuksuz bir uygulamadır. Biz, bu hukuksuz uygulamayı tanımıyoruz ve meşru olarak görmüyoruz” dedi.

 

‘Kürt halkının yanındayız’

 

Ardından konuşan TBB Yönetim Kurulu üyesi Nizam Dilek, TBB adına Wan Barosu ve Kürt halkının yanında olmak için burada olduklarını ifade ederek, “Demokratik hukuk sisteminin en temel özelliği seçme ve seçilme hakkının korunmasıdır. Kayyım atamasıyla bu hak ortadan kaldırıldığı gibi seçmenlerin iradesine de ipotek vurulmuştur” sözlerine yer verildi.

 

TBB Yönetim Kurulu üyesi Ali Bayram da, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından birinin siyasi partiler olduğuna işaret ederek, “Siyasi partiler, toplumdaki çoğulcu yapıya göre farklı fikirde ve ideolojide olmakla mükelleftirler. Eğer sisteme ve yasaya uygun olarak kurulmuş ise bu siyasi partinin çalışmaları hiçbir şekilde kriminalize edilmeden faaliyet yürütmesine yasal olarak müsaade edilmek zorundadır. Bu nedenle yürütme eliyle halkın seçmiş olduğu belediye başkanlarının görevden alınması hakkın özüne dokunan ve son derece ağır bir durum olarak telaki edilmelidir. Yargının bağımsızlığı, kişinin kimliğine bakılmaksızın hakkını koruması göre hareket etmesini gerektirir” ifadelerini kullandı.

 

‘Onurlu barış için vazgeçmeyeceğiz’

 

ÖHD Eş Genel Başkanı Avukat Ekin Yeter, ÖHD olarak Wan halkının iradesinin yanında olduklarını kaydederek, “Bizler biliyoruz ki içerisinde yaşadığımız antidemokratik ve faşizan rejimin kurulduğu ilk günden beri Anadolu ve Mezopotamya’nın ezilen, sömürülen halklarına ezilmek ve sömürülmekten başka verdikleri hiçbir şey yoktur. Kayyım rejiminin Kürt halkı başta olmak üzere ezilen ve sömürülen halklar bakımında talandan başka hiçbir karşılığı yoktur. O yüzden bu halk kendi iradesine sahip çıkmaktadır. Bu noktada biz hukukçulara düşen görevde evrensel hukuk değerlerine, toplumsal ahlaka aykırı bu tür uygulamaların en başta karşısında durmaktır. Bizler demokrasi, adalet talebinden, Anadolu ve Mezopotamya’da onurlu bir barışın tesis edilmesi talebinden hiçbir zaman bütün saldırılara rağmen vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

‘Halkı yenemeyecekler’

 

Son olarak konuşan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, halkın iradesini, hukuku ve adaleti savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Nasıl ki bir dönem şu anda Türkiye’yi yönetenlere karşı vesayetçi ve yargı kurumlarının kumpas davalarıyla o dönemin iktidarını ortadan kaldırmaya çalıştılar ve başaramadılar, çünkü halk arkalarındaydı. Bugün işte o vesayetçi kurumlardan medet uman, halk iradesini ezmeye çalışanlar halkı, hakikati, hukuku, adaleti yenemeyeceklerini herkesten iyi biliyorlar aslında. Dönem dönem ceberrut anlayışınızla bu insanları işkenceden geçirebilir, hakkını gasp edebilirsiniz ama tarihte biz göstermiştir ki bu darbeci, ceberrut anlayışlar her zaman kaybetmiştir” dedi.