Kayyıma karşı açıklama: Mutlaka yargılanacaksınız

  • 19:50 17 Şubat 2025
  • Güncel
WAN - Wan Emek ve Demokrasi Platformu büyükşehir belediyesine kayyım atanmasına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, konuşan Eşbaşkan Neslihan Şedal, “Mutlaka yargılanacaksınız” dedi.
 
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Wan Büyükşehir Belediyesine kayyım atanmasına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il, ilçe örgütleri, bölge milletvekilleri, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, “Kayyım idaresi değil, halk iradesi kayyım ve faşizme geçit yok” pankartı açılırken sık sık, “Bijî berxwedana gelê Wane”, Abdullah Zeydan irademizdir”, “Neslihan Şedal irademizdir” sloganları atıldı. Basın metnini platform adına Engin Işık okudu.
 
‘AKP iktidarının yaptıkları açıkça bir irade gaspıdır’
 
Halkın seçme ve seçilme hakkını tanımayan iktidarın hukuk sistemini bir silah olarak kullanarak seçilmişleri cezalandırdığını ifade eden Engin Işık, “Kayyım atayan ve ardından da halkın demokratik haklarını kullanmalarını engellemek adına Van'da 15 günlük etkinlik yasağı getiren AKP iktidarının yaptıkları açıkça bir irade gaspıdır. İsminin kayyım olması bu antidemokratik uygulamaların irade gaspı niteliği taşıdığı gerçeğini değiştirmez. Bu sebeple AKP iktidarının uzun süredir ülkeyi irade gaspı yöntemleri ile yönettiğini açıkça ifade etmek gerekir. Türkiye’de son dönemde yürütülen çözüm süreci ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen kayyım atamaları, hükümetin samimiyeti konusunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Bir yandan çözüm sürecinden ve barış ihtiyacından bahsedilirken, diğer yandan seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanması, demokratik meşruiyet açısından büyük bir çelişki doğurmaktadır” dedi.
 
‘İktidar barış ihtimalini zora sokuyor’
 
Kayyım uygulamalarını halkın iradesini hedef aldığını belirten Engin Işık, bu durumun sadece Kürt seçmenlerin değil Türkiye’de demokratik temsil ilkesine önem veren herkesin sorunu haline geldiğini vurguladı. Engin Işık, “Öte yandan, çözüm sürecinin bir demokratikleşme projesi olup olmadığı konusunda da ciddi şüpheler vardır. Sürecin demokratikleşme ve barış amacından ziyade, siyasi manevralarla belirli kesimlerin kontrol altına alma çabası olduğu görüşü, Kürt halkının büyük bir çoğunluğunda karşılık bulmaya başlamıştır. Çözüm sürecine dair oluşan temkinli iyimserlik, Bahçeli’nin ‘Yeni dönem başlıyor’  açıklamasından hemen sonra yapılan kayyım atamalarıyla zedelenmiş, iktidarın güven vermeyen tutumu barış ihtimalini daha da zora sokmuştur” diye belirtti.
 
‘Bizimde tarafımız halkın tarafıdır’
 
Ardından konuşan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eşgenel Başkanı Ahmet Karagöz ise konuşmasına Ahmed Arif’in bir şiiriyle giriş yaptı. Ahmet Karagöz, “Dağlarımıza, kentlerimize, belediyelerimize 31 Mart’ta bahar gelmişti. Ancak ceberrüt siyasal iktidar, baharı kışa çevirmek istiyor. Wan halkı, 31 Mart’ta buna izin vermedi. Tercihini Neslihan ve Abdullah başkandan yana kullandılar. Bizimde tarafımız halkın tarafıdır” ifadelerini kullandı.
 
‘Bütün öfkemizle ve kalbimizle kınıyoruz’
 
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Coşkun Öztercih, verilen kararın akla, vicdana ve hukuka uymadığını belirterek, “Siyasal iktidarın bütün aktörleri tek şeyi söyler, 'sandıkla gelen sandıkla gider' ama maalesef biz bunu görmüyoruz. Aklın vicdanın ahlakın izah edemediği bu kararı bütün öfkemizle ve kalbimizle kınıyoruz. Wan halkının direnişinde sonuna kadar destekçisiyiz” dedi.
 
Neslihan Şedal: Muhakkak yargılanacaksınız
 
Neslihan Şedal, 15 Şubat’tan beri kentin bir işgal ve gasp altında olduğunu ifade ederek, “Bugün Wan halkının iradesi gaspçı bir tutumla çalınıyor. Ama biz buradan sesleniyoruz, beş gün boyunca uykusuz, aç, susuz nöbet tutanlar sizin hiç bir kirli oyununuz bu iraden büyük değildir. AKP'nin polisleri sokakta gördüğü herkesi işkence uygulayarak demokratik tepkilerini kullanmalarına izin vermiyorlar. Çünkü AKP'nin suçuna kendileri de ortaktır. Aralarından bir tanesi de vicdanını dinlemiyor. Hepsi bu suça ortak oluyor. Ancak hepinizin bir gün adalete ihtiyacı olacaktır. Muhakkak yargılanacaksınız” diye kaydetti.
 
‘Asıl mücadelemiz şimdi başladı’
 
Beş gün boyunca aç, susuz, uykusuz bir şekilde yediden yetmişe herkesin belediyenin önünde iradesine sahip çıkmak için nöbet tuttuğunu hatırlatan Neslihan Şedal, “Orada herkesin büyük bir emeği vardı. Ama polisler işgal edercesine bir katliam gerçekleştirmek istediler. Bizler her defasında halkların kardeşliği, için mücadele ediyoruz. Eşitlik için binlerce şehit verdik. Binlerce yoldaşımız şu an zindanlarda. Tabi ki irademize sahip çıkacağız. Biz her defasında halkların kardeşliği için mücadele ettik anacak polisler orada bize ‘Türk'ün gücünü göreceksiniz’ dediler. Biz de size Wan halkının gücünü gösterdik. Ancak sizlerde utanma yok. sizin bildiğiniz tek şey yolsuzluktan, gasptan beslenmek. Belediyeye girdiğinizde ilk saldırdığınız şey sizin utanç tablonuz olan borç tablosudur. İkinci yaptıkları şey ise belediyenin on aylık çalışmalarını sosyal medya hesaplarından silerek halkın hafızasından silecekleri o düşündüler. Ama silemeyeceksiniz. Tabela Partisi yaptığımız AKP artık tabelasını koyacak yer bile bulamayacak. Asıl mücadelemiz şimdi başladı. Biz sonuna kadar bu halkın iradesine sahip çıkacağız” diye konuştu.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.