WAN – Wan Kent Konseyi 2. Olağan Genel Kurulu, kentte geniş katılımla gerçekleştirildi. Toplantıda, kayyım atama girişimine karşı tek yürek olunması çağrısı yapıldı. Belediye eşbaşkanları ve sivil toplum temsilcileri, yaptıkları konuşmalarda, halkın iradesinin yok sayılmasına karşı mücadelenin süreceğini vurguladı.

 

Wan Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi 2. Olağan Genel Kurulu, kentte bir otelde gerçekleştirildi. Kentteki sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve muhtarların da aralarında bulunduğu 500 kişinin katıldığı toplantıda, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasına tepki gösterildi.

 

Kurulun açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Eşbaşkanı Sevgi Özdinç, toplantının asıl gündeminin yatırımlar olması gerektiğini ancak mevcut durumda kayyım atama girişiminin konuşulmak zorunda kalındığını belirtti. Sevgi Özdinç, “Keşke bu toplantıda yatırımları konuşabilseydik ama maalesef bir kayyım gaspı girişimi söz konusu ve biz bunu konuşuyoruz. Şu an 4 gündür kentimizde bir direniş söz konusudur. Dünyanın hiçbir yerinde halk belediyesini korumak için nöbet tutmaz ama bu anti-demokratik uygulamalar nedeniyle maalesef Kürtler nöbet tutuyor. Hepimizin kayyım atama girişimine karşı tek yürek olması ve buna karşı çıkması gerekiyor” dedi. 

 

‘Herkesi direnişe davet ediyorum'

 

DEM Parti İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, kentte olağanüstü bir sürecin yaşandığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Şu an bir direniş söz konusudur. Biz, bu hukuksuzluğun ve yasa tanımazlığın mücadelesini veriyoruz. Bu ülkede hukuk, iktidarın sopası haline getirilmiş. Meselemiz sadece kayyım değil, Kürt halkının iradesini kabul etmeme meselesidir. Bize seçme ve seçilme hakkını tanımıyorlar. Mesele, halkın kimliğini tanımama, onu halk olarak görmeme meselesidir. Kürdistan’da uygulanan kayyım anlayışı budur. Bunu bir rejim haline getirmek istiyorlar. Bizim bu duruma karşı tutumumuz çok önemlidir. Bu ülkeye demokrasinin gelmesi için tek gündemimiz olacak: mücadele etmek! Tüm bileşenleri amasız, fakatsız belediye önündeki direnişe davet ediyorum.”

 

‘Halkımız hakkını savunacak'

 

Ardından konuşan DBP İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay da, dört gündür belediye önünde süren direnişi selamlayarak şu sözleri kullandı: “Bugün ülkedeki en büyük sorun, Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasıdır. Kayyım rejimi de bu sorunun çözülmemesinin bir sonucudur. Bu duruma karşı mücadele etmeliyiz. Kürt halkı da her halk gibi sandığa gidip iradesini belirliyor ama kayyım atayarak halkın iradesi yok sayılıyor. Seçme ve seçilme hakkı, bu halkın en temel hukuki ve insani hakkıdır. Halkımız bu hakkını savunacaktır!”

 

‘Halkımız büyük bir direniş sergiliyor'

 

Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal ise halkın büyük bir direniş içinde olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Bugün Wan’da büyük bir direniş var. Halkımız iradesini savundu, savunmaya devam edecek. Uzun bir süredir Kürt halkı ve değerlerinin yok edilmesi için bir politika yürütülüyor. Bu politikalarla Kürt halkının iradesi yok sayılıyor. Ancak halkımız buna karşı büyük bir direniş gösteriyor. Bu kentin en büyük sorunu, halkın iradesinin yok sayılmasıdır. Sayın Zeydan’a verilen bu ceza, sadece ona değil, bütün Wan halkına verilmiş bir cezadır. Ama halkımız buna büyük bir direnişle cevap veriyor. Halk nasıl ki mazbata girişimi sırasında büyük bir direniş ortaya koyduysa, bugün de aynı mücadeleyi veriyor. Tüm halklarımız, sivil toplum örgütleri, gençler, kadınlar bu irade gaspına karşı çıkmalı! Toplumsal barış için mücadele edeceğiz ve mutlaka başaracağız!”

 

‘Hepimizin tarihi sorumluluğu var'

 

Son olarak konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, kentte ortak yönetim anlayışını hayata geçirdiklerini vurgulayarak, “Biz, kentimizi kentimizin dinamikleriyle birlikte yönetmek için söz verdik. Bu kentte ortak aklı hayata geçirmek için büyük bir çaba sarf ettik ve başardık. Kent konseyi kurulurken kimseyi ayırmadık. Biz, fikirlerin tartışılmasından korkmayız. Eğer kentin geleceği söz konusuysa, herkesin fikrini söylemesi gerekir. Yıllardır insanların yaşamına mal olan bu çatışma sürecinin sona ermesi için önemli görüşmeler yapıldı. Ancak tam da toplumsal barışa yaklaştığımız bir süreçte, halkın iradesi gasp ediliyor. Bu kadar kritik bir dönemde neden kayyım gaspında ısrar ediliyor? Kendi irademize sahip çıkmak, aynı zamanda barışı sahiplenmektir. Halkımızın bu fedakârlığı, toplumsal barışın taşlarını döşemeye devam ediyor. Hepimizin tarihi bir sorumluluğu var. Bu halkın malına çökmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Wan halkı olarak buna asla müsaade etmeyecek, onurumuzu ve gururumuzu koruyacağız” ifadelerini kullandı. 

 

Konuşmaların ardından kongreye katılanlar söz alarak direnişi sahiplenme çağrısı yaptı.