İzmir'de "Toplumsal barış ve özgürlük buluşması" gerçekleştirildi
- 19:50 10 Şubat 2025
- Güncel
İZMİR - “Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları” kapsamında, İzmir’de halk toplantısı yapıldı. Toplantıda, “Barışa da irademize de sahip çıkıyoruz” denildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, “Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları” kapsamında halk ile bir araya geldi. Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan buluşmaya DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, DEM Parti MYK üyesi Elif Bulut ve DEM Parti PM üyeleri katıldı. Buluşmaya Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), birçok siyasi parti temsilcisi, demokratik kitle örgütü temsilcisi ve çok sayıda yurttaş katıldı. Buluşmanın yapıldığı salona “Barışa da irademize de sahip çıkıyoruz” yazılı pankart asıldı. Buluşma, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
‘Gelişmeler verilen mücadelenin sonucudur’
Buluşmada konuşan DEM Parti MYK Üyesi Elif Bulut, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerinin yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler sonrası halkın kafasında birçok soru işareti olduğuna dikkat çeken Elif Bulut bu buluşmaların amacının halkı bilgilendirmek olduğun belirtti. Barış için yıllardır mücadelelerinin devam ettiğini dile getiren Elif Bulut, “Bu buluşmalar kitlenin ne düşündüğü anlamında çok önemli. Birbirimiz ile fikir alışverişi yaparak son gelişmeleri birlikte değerlendiriyoruz. Bunu yapmamamız halinde barışı toplumsallaştırmayız. Amacımız bir önceki süreçteki eksikliklerden ders alarak son gelişmeleri daha iyi yürütmek. Bu gelişmeler verilen mücadelenin sonucudur. Yoksa Bahçeli’nin çıkışı durduk yere olmadı” dedi.
'Tecrit ortadan kaldırılmalı'
Tecridin kırılması yeterli olmadığını vurgulayan Elif Bulut, “Bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için, Sayın Öcalan’ın görüşmeleri sağlıklı yürütebilmesi için tecridin ortadan kaldırılması lazım. Bu ülkenin demokratikleşmesi lazım, anayasanın demokratikleşmesi lazım. İktidarın bir savaşla bölgeyi kontrol etmeye çalıştığını ve bu şekilde kendi politikalarını dizayn ettiğini görüyoruz. Bu politikalar onları bir yere kadar götürdü ama sıkıştılar. Yanı başımızdaki gelişmeler bunun birer örneğidir. Türkiye’nin kendi emelleri için Rojava’yı hedef alması bu sıkışmışlığın birer sonucudur. Demokrasi ittifakı ile bu gelişmeleri yürütürüz. Bu süreç sadece DEM Parti ile yürütülmez. Tüm demokratik kitlelerin bu gelişmelerin takipçisi ve talepkârı olması lazım. Buradan çıkan öneriler ve sorulan sorular önümüzdeki siyasetin yol haritası olacak” dedi.
Buluşma soru- cevap şeklinde sona erdi.