Barış Annesi Sabiha Bozan: Kalıcı barış için tecrit son bulmalı

  • 09:04 7 Şubat 2025
  • Güncel
Elfazi Toral 
 
İSTANBUL  - Toplumsal barışın tek taraflı gerçekleşmeyeceğini söyleyen Barış Annesi Sabiha Bozan, iktidarın samimi adımlar atması gerektiğini söyledi. Sabiha Bozan, “Kalıcı, hilesiz ve doğrular üzerine kurulu bir barış lazım bize. Kandırarak, saldırarak, katlederek barış sağlanmaz” dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 28 Aralık ve 22 Ocak’ta bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası DEM Parti İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın verdiği mesajları kamuoyuyla paylaştı. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin yankıları sürüyor. Kamuoyunun en çok tartıştığı ve bu önemli gündem kapsamında demokratik bir zeminin oluşup oluşmayacağı ile barışın sağlanıp sağlanmayacağı tartışmalar arasında. 
 
Barış Annesi Sabiha Bozan,  toplumsal barışın sağlanması, talepleri ve önerilerine ilişkin konuştu
 
Barış Anneleri İnisiyatifi’nin yıllardır barış talebinde bulunduğunu ifade eden Sabiha Bozan, verdikleri mücadelede yıllardır ısrarcı olduklarını, bugün de aynı kararlılıkla barış talebini sürdüreceklerini söyledi.  Ancak bu mücadelenin karşılığını alamadıklarını belirten Sabiha Bozan, “Anlaşılan bu devlet barışı iyi benimsememiş ya da onların hesabına gelmiyor. Bizler de barış için söz vermişiz. Yaşamımızın son nefesine kadar barış için mücadelemizi sürdüreceğiz. Barış, çok kutsal bir taleptir. Barış insanın yaşamıdır, doğa için, insanlık için ve her şey için çok önemlidir. Biz de aylardır takip ediyoruz, bir barışın olacağı söylentileri var.  Barışa giden yol bu şekilde olmamalı. Bir yandan Devlet Bahçeli diyor ki Önderlik için; ‘Gelsin Meclis’te konuşsun, barış zeminlerini oluşturacağız artık savaş olmasın.’ Ama bir yandan da bakıyoruz ki Önderlik üzerinde hala devam eden bir tecrit var, hala tutsaklar üzerinde bir tecrit söz konusu.  Tecrit kaldırılmadan, cezaevinden çıkartılmadan özgürlük ve barış nasıl olacak? Barışın şartları ve koşulları var. Sayın Abdullah Öcalan’ın koşullarını sağlamaları ve önünü açmaları gerekiyor. Ailesi, avukatları, siyasi partilerin gidip görmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Herkes elini taşın altına koysun’
 
“Bir yandan el sıkışıyorlar bir yandan da Kürtlere yönelik saldırılarını devam ettiriyor”  diyen Sabiha Bozan,  Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırılarını hatırlattı. Sabiha Bozan, "Her gün sivilleri katlediyorlar. Suriye’deki halkların sorunları aldı başını gidiyor. Oradaki tüm halklar kendi meclislerini kursunlar, kendi sorunlarına çare olsunlar. Bütün sıkıntılarını kendileri aydınlatmaları gerekiyor. Türkiye’nin buna karışmaması gerekiyor. Suriye’ye müdahale etmemeli. Türkiye bir yandan Suriye’ye çeteleri gönderiyor, bir yandan ise bombalar yağdırıyor. Böylesi bir süreçte bu koşullarda, bu yol yöntemle barış temelleri atılmaz. Biz Barış Anneleri de devlete sesleniyoruz; doğru dürüst bir zeminde bir barış istiyoruz. Kandırarak, saldırarak, katlederek barış sağlanmaz. Kalıcı, hilesiz, doğrular üzerine kurulu bir barış lazım. Bizim de talebimiz olan tecridin son bulması ve siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Cumhurbaşkanı’ndan hala bir mesaj, bir çağrı gelmedi. Tek bir şey söylememiş. Birbirimize dürüst olmamız gerekiyor. Barış için ciddi olmalı. CHP’den bir ses seda yok. Bu katliamlara sessiz kalan herkes suçludur. Onun için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi.
 
‘Barış tek taraflı gerçekleşmez’
 
Barışın tek taraflı gerçekleşmeyeceğini anımsatan Sabiha Bozan, son olarak şu noktalara dikkat çekti: “Yıllardır biz anneler barış, barış, barış diye haykırdık. Kimse bize kulak vermedi.  Bir kez de bize kulak versinler, biz anneler ne istiyoruz diye. Anneler annelerin derdinden anlar. Bir annenin çocuğu katledildiğinde bunu sadece bir anne anlar.  Onun için bir ciddiyet zeminine ihtiyacımız var. Yıllardan bugüne çok fazla kandırıldık. Yalan yanlış kandırmaca üzerine kurulu bir düzenle karşımıza çıktılar. Biz de artık şunu söylüyoruz; artık böyle şeyler kabul etmiyoruz. Özgür ve eşit bir barış sadece Kürt halkı için değil herkes için şart. Hak, hukuk ve adalet temelli bir barış istiyoruz.”