Tülay Hatimoğulları Adana'da STK temsilcilerine seslendi

  • 18:35 4 Şubat 2025
  • Güncel
ADANA -  "Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmaları" kapsamında Adana'da sivil toplum örgütleriyle bir araya gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın,  ‘Türkiye derin bir yoksulluk açlık içinde, her yerde özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bunu aşmanın yolu demokratikleşmedir. Türkiye halklarının rahat yaşaması için yaşanan her anlamdaki krizlerin aşılması için demokratikleşmek de adrestir’ mesajını iletti. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), "Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmaları" kapsamında Adana'da bir otelde sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya gelindi. Buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.  
 
‘Barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç var’
 
"Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmaları" kapsamında Adana'da bir araya geldiklerini ifade eden Tülay Hatimoğulları, kampanya kapsamında Türkiye'nin dört bir yanında işçilerle, emekçilerle, çiftçilerle, esnafla, kadınlarla, depremzedelerle ve her kesimle bir araya geldiklerini dile getirdi. "Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmaları" kampanyasının ikinci etabının barış kavramıyla buluşmaları gerçekleştirdiklerini belirten Tülay Hatimoğulları, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçtiklerini ifade etti.
 
Dünya büyük bir savaş ile karşı karşıya
 
"Bunu da özetleyecek olursak küresel sistemin kendini yeniden dizayn etmeye çalıştığı bir dönemden geçtiğimiz aşikar" diyen Tülay Hatimoğulları, Suriye'de yaşanan rejim değişikliği sonrası Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürt halkı tarafından oluşturulan özyönetimin ve özgür yaşamın tehdit altında olduğunu vurguladı. HTŞ'nin yaptıklarına değinen Tülay Hatimoğulları, Alevilere dönük katliamlara dikkat çekerek, "Çok yoğun bir katliamlar dizisinin devam ettiğini biliyoruz. Aydınlara, sanatçılara, kadın akademisyenlere, kamusal kurumlarda çalışan kadınlara dönük de çok ciddi saldırıların ve katliamların gerçekleştiğini biliyoruz. İşte böylesi bir dönemde neden barışa çok ihtiyacımız olduğu apaçık ortaya çıkmaktadır. Çünkü dünya büyük bir savaşla karşı karşıya. Bölgemiz de bundan en fazla nasibini almış olan bölgelerden birisi" diye belirtti.
 
‘Krizlerin aşılması için demokratikleşmek de adrestir’
 
İmralı görüşmelerine ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin söylemlerine değinen Tülay Hatimoğulları, Ortadoğu ve Suriye'yle ilgili yapılan değerlendirmenin aslında Devlet Bahçeli'nin bu çıkışı yapmasının en temel sebeplerinden birisi olduğunu vurgulayarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın gönderdiğini mesajlara değindi. Tülay Hatimoğulları, "Suriye'deki gelişmelerin ve Gazze'de yaşananlara, Sayın Öcalan şöyle bir vurgu yaptı: ‘Bakın’ dedi, ‘Her yeri Gazzeleştirmek isteyebilirler. Buna izin vermeyelim. O nedenle biz iç barışımızı sağlama konusunda mutlaka somut bir adım atalım. Devletiyle, iktidarıyla, muhalefetiyle bütünsel bir adımı ortak bir biçimde atalım’ demişti. Görüşmedeyse tamamen bu sürecin demokratikleşmeyle doğrudan bağlantısının altını kalın kalın çizdi. Ve demokratik bir Türkiye inşa edemezsek bunu aynı zamanda İran için de söylüyor. İran demokratikleşmezse, kendi içindeki halklar meselesini çözmezse, iç barışını sağlamazsa hakikaten bu Türkiye halklarının aleyhine sonuçlanır. Ve ‘Bu yaşanan gelişmeler çerçevesinde başka seçeneğimiz yok’ vurgusunu yapmış. Ve Türkiye'nin demokratikleşmesiyle ilgili önemli vurguları da bulundu. Ben birkaç mesajını daha fazla ifade etmek isterim: ‘Türkiye derin bir yoksulluk açlık içinde, her yerde özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bunu aşmanın yolu demokratikleşmedir. Türkiye halklarının rahat yaşaması için yaşanan her anlamdaki krizlerin aşılması için demokratikleşmek de adrestir’ demiş ve bunun da barışla kazanılabileceğini ifade etmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kürt sorunu çözülsün istiyoruz’
 
Tülay Hatimoğulları, iktidarın bir yandan kayyım atmaya ve saldırı ile baskılarını giderek arttırdığını ifade ederek, başta Kürt gazeteciler olmak üzere Türkiye'de basına dönük çok ciddi bir operasyonel yaklaşım olduğunu belirtti. Tülay Hatimoğulları, "Yani anlayacağımız bu özgürlüklerin daraltılması, baskılar, basını susturmak, bunlar halka daha geniş bir çepere yayılmaya başlamış durumda. Bir de madalyonun böyle bir tarafı var. Bize gelen en önemli soru şu: ‘Bir yandan bütün bunlar olurken bir yandan siz demokratik bir Türkiye'den ve bir demokratikleşme süreci ve barıştan bahsediyorsunuz. Bunlar yan yana olur mu?’ İktidara ve devlete her fırsatta şu mesajı veriyoruz, Adana'dan da biz şu mesajı vermek istiyoruz: Biz barıştan yanayız. Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. Biz Türkiye'nin iç barışını sağlaması için elimizden gelen ne varsa fazlasıyla yapmaya hazırız. İmralı'da Sayın Öcalan da bunu söylüyor. Dışarıda biz DEM Parti olarak bunu söylüyoruz. Bir müzakere ve diyalog partisi olarak da üzerimize düşeni yapmaya hazırız.  Bir yandan havuç bir yandan sopa gösterilerek de barış sağlanamaz. Bir yandan kayyum atanarak, gazeteciler tutuklanarak işte muhalif kesime yapılan baskılar devam ederek barışı ve demokratikleşmeyi bu ülkede tesis edemeyiz" dedi.
 
‘Baş eğdirecek bir barış olmaz’
 
"Baş eğdirecek bir barış olmaz" diyen Tülay Hatimoğulları, "Biz de halkımızın asla başımızı öne eğdiren bir barışın olmayacağını söylüyoruz. Burada da devlete, devlet aklına ve iktidara seslenmek istiyoruz: Barışın umutlarını yok etmeyin. Barışın umutlarını, adımlarını somut olarak atılmasını istiyoruz. Bu konuda icra makamı olarak şimdi mevcut olan hükümetin somut adım atması, güven oluşturan ve güven artıracak adımları atmasını önemsiyoruz" diye kaydetti.
 
Derinleşen ekonomik krize değinen Tülay Hatimoğulları, "Hal böyleyken bizim barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Biz iç barışımızı talep ederken sadece Kürt halkının haklarını kazanması sadece Alevilerin haklarını kazanması için değil aynı zamanda işçinin, emekçinin, kadınların, ezilenlerin ve sömürülenlerin hepsinin hakkını alması için barışı talep ediyoruz" diye konuştu. 
 
Toplantı basına kapalı devam etti.