Semsûr hâlâ enkaz altında
- 09:04 2 Şubat 2025
- Güncel
Derya Ren
SEMSÛR – Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Semsûr’da enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanmadı, barınma sorunu ise sürüyor. Depremzedeler, yardımların ulaşmadığını ve evlerin torpille dağıtıldığını belirtiyor.
Mereş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, felaketin etkileri halen derin bir şekilde hissediliyor. Depremden en çok etkilenen illerden biri olan Semsûr’da (Adıyaman), enkaz kaldırma çalışmaları hala tamamlanmazken, birçok bölgede hasarlı binaların yıkılmamış olması, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Enkazların kaldırılmaması, halk sağlığını tehdit etmeye devam ederken, özellikle havaya karışan asbest tehlikesi büyük bir risk oluşturuyor. Yetkililerin "Bir yıl içinde evleri teslim edeceğiz" sözlerine rağmen, aradan iki yıl geçmiş olmasına karşın hak sahiplerine net bir bilgilendirme yapılmış değil. Öte yandan, hak sahibi olmayan kiracılara sağlanan kira desteğinin de geçtiğimiz aylarda sona erdirilmesi, mağduriyetleri daha da artırıyor.
Deprem sonrası yıkılan binaların oluşturduğu boşluk ve denetimsizlik, kentte çarpık kentleşme riskini beraberinde getirirken, bu düzensiz yapılaşma altyapı ve üstyapı sorunlarını da derinleştiriyor.
Yaşanan sorunlara dair mikrofonumuza konuşan Semsûrlular, karşılaştıkları zorlukları JINNEWS’e anlattı.
Sorunların çözülmesi çağrısı
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Semsûr Temsilciliği üyesi İpek Atay, resmi rakamlara göre 63 bin 844 konutun depremde hasar gördüğünü veya yıkıldığını belirtti. İpek Atay, “Bunun dışında TOKİ ve Emlak Konut’un yürüttüğü çalışmalar doğrultusunda 38 bin 26 konut inşa edilmektedir. Yerinde dönüşüm kapsamında ise vatandaşa kredi ve hibe desteği sağlanarak 11 bin 654 konut yapılıyor. Deprem sürecinde mahkeme aşamaları çok yavaş ilerledi, bu sürecin hızlandırılması gerekiyor. Şu an inşa edilen konutların tamamlanması büyük ihtimalle uzun sürecektir. Semsûr, depremden en çok zarar gören illerden biri. Altyapı çalışmaları çökmüş durumda ve barınma sorununun hızla çözülmesi gerekiyor. İnsanlar barınma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hâlâ 115 bin kişi konteynerde kalıyor ve bu sorunun acilen çözülmesi şart” dedi.
İmar planı
Yıkımların hâlâ devam ettiğini dile getiren İpek Atay, sözlerine şöyle devam etti: “Semsûr ili için imar planı bakanlık tarafından hazırlanacaktı, ancak bu süreç altı ay sonra belediyeye devredildi. Önceki dönem belediye yönetimi ise eski imar planına göre hareket etti. Semsûr’da rezerv alanlarının yıkımı hâlâ sürüyor. Bir yandan zemin +4 kat şeklinde binalar inşa edilirken, diğer yandan 9 kata kadar çıkan yapılar yapılabiliyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.”
Evlerin torpille verildiği iddiası
Depremin ilk dönemlerinde çadırda kaldıklarını söyleyen depremzede Zeliha Doğan, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlattı: “Çadırlarda perişan olduk. Birçok yakınımın cansız bedenini günler sonra enkaz altından çıkardım çünkü yetkililer yardım getirmedi. Eşimi depremde kaybettim. Diğer ülkeler o kadar yardım gönderdi, ama o yardımların nereye gittiğini bilmiyoruz. Bize ulaşmadı. Hâlimiz ortada; hâlâ yarı çadır, yarı konteynerde yaşıyoruz. Sabah akşam hastanede temizlik işi yapıyorum, gitmezsem geçinemiyorum. Depremden sonra Semsûr adeta rüşvet yuvasına döndü. Verilen evlerin çoğu torpille dağıtıldı.”
‘Herhangi bir yardım yok’
İki yıl geçmesine rağmen hâlâ evlerin teslim edilmediğini vurgulayan Zeliha Doğan, “Bir yıl sonra versinler, ona da razıyız. Çocuklarımla birlikte dört aile aynı yerde kalıyoruz. Depremde 38 yakınımı kaybettim, bunu nasıl ifade edebilirim bilemiyorum. Herhangi bir yardım alamıyoruz. Milletvekilleri geliyor, vali geliyor ama hiçbir faydalarını görmedik. Semsûr’a gelip çalışanların çoğu Semsûrlu değil, kendi insanımızı çalıştırmıyorlar. Kenti mahvettiler. Her yer toz içinde, kimse bunun önlemini almıyor. Kışlık kurutmalık bile yapamadık, çünkü toz çok fazla” diye belirtti.
‘Başka gidecek yerimiz yok’
Depremzede Yıldız Lale, aradan iki yıl geçmesine rağmen hâlâ konteynerde yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: “Biz de ne yapacağımızı bilemiyoruz. Konteyner çok dar olduğu için zorlanıyoruz, ama başka gidecek yerimiz de yok. Bu iki yıl içinde neler gördük, neler görmedik ki? Günlerce yemek için ekmek, içmek için su bulamadığımız zamanlar oldu.”
‘Unutulduk…’
21 metrekarelik bir konteynerde yaşamanın zorluklarına değinen depremzede Tülay Karaağaç, evlerin hâlâ teslim edilmemesine tepki gösterdi. Tülay Karaağaç, “Zor bir süreçten geçiyoruz. Konteynerlerin hem küçük olması hem de plastik malzemeden yapılması nedeniyle sağlık sorunları da ortaya çıkmaya başladı. Diğer ülkelerden birçok yardım geldi, ancak bu yardımlar bize ulaşmadı. Depremin ilk birkaç ayında gelenler oluyordu, ancak sonrasında birden unutulduk” diye konuştu.