DEM Parti MYK: Siyasi darbelere karşı irademize sahip çıkacağız

  • 10:30 29 Ocak 2025
  • Güncel
 
ANKARA - Sêrt Belediye Eşbaşakanı Sofya Alagaş hakkında verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının ardından kayyım atanmasına ilişkin DEM Parti MYK açıklama yaparak, “İktidarın siyasi darbeleri karşısında halkın iradesine sahip çıkacağız” dedi.
 
Gazetecilik yaptığı dönemde hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla dava açılan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş'a Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesinin ardından bu sabah belediyeye kayyım atandı. 
Sêrt Belediyesine atanan kayyımla birlikte 31 Mart seçimlerinden bugüne halkın oylarıyla seçilen Colemêrg, Mêrdîn, Êlih, Dêrsim, Xelfetî, Akdeniz ve Miks olmak üzere Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 8 belediyesine kayyım atandı. 
 
Konuya ilişkin DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) açıklama yaptı. 
 
‘Uyarılarımızda ne yazık ki haklı çıktık’
 
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İktidar halkın iradesine saldırmaktan vazgeçmiyor; darbecilikte, gaspta ve irade hırsızlığında ısrar ediyor. Bunu pişkin bir alışkanlık haline getirdi” denilen açıklamada, “Siirt Belediye Eşbaşkanımız Sofya Alagaş’a hukuksuz bir şekilde verilen 6 yıl 3 aylık cezanın ardından Siirt Belediyemiz sabahın erken saatlerinde kayyım darbesiyle gasp edildi. Önceki kayyım darbelerinden de gördüğümüz üzere Siirt Belediyesi ablukaya alındı, halkın ve diğer seçilmişlerin belediyeye giriş çıkışları yasaklandı. Daha önce defalarca söyledik, bu darbeci anlayışın önü alınmazsa kayyımlar sadece Kürt coğrafyasıyla sınırlı kalmaz dedik. Ne yazık ki bu uyarılarımızda da haklı çıktık” ifadelerine yer verildi. 
 
‘Belediyeler iktidarın aparatı haline gelen yargı kıskacında’
 
Artık kayyım darbelerinin rejimin bir özelliği haline geldiğinin belirtildiği açıklamada, “Kayyım sadece partimizle ve Kürt halkının belediyeleriyle sınırlı kalmadı. CHP’nin Esenyurt Belediyesi ile Ovacık Belediyesi de kayyım darbesiyle gasp edildi. İktidar ilk günden bu yana göz diktiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni düşürmek ve el koymak için her türlü yolu deniyor. Kısacası, bugün muhalif belediyelerin tamamı, iktidarın aparatı haline gelen yargının kıskacındadır” denildi. 
 
'İktidarın sandıkla alamadığı belediyeleri gasp etmesidir'
 
Devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Mesele belediyelerin gasp edilmesinden çok daha büyük ve tehlikelidir. Kayyım rejimi kalıcılaştırılmaya, otoriter ve mutlak iktidar sağlamlaştırılmaya, her türlü demokratik hak kullanılamaz hale getirilmeye çalışılıyor. Kayyım darbeleriyle Türkiye’de 85 milyonun seçme ve seçilme hakkına el uzatılıyor. Sandık ve seçim anlamsız hale getiriliyor. Bu rejim, her kayyım darbesiyle, belediyelere yönelik her irade gaspıyla demokratik meşruiyetini yitiriyor. Bu meselenin hukukla, yargıyla, yasayla bir ilgisi yoktur. Mesele, iktidarın seçim ve sandıkla alamadığı belediyeleri gasp etmesidir; kendisine oy vermeyen seçmenin iradesine saldırmasıdır.
 
Öfkemizi demokratik siyasete olan kararlılığımızla biriktiriyoruz
 
İktidar sanmasın ki bizler ve Kürt halkı bu darbelere alışıyoruz ve kanıksıyoruz. Her yerde halk iradesini savunmaya devam edeceğiz. Kayyım atamalarında 2016’nın cevabını 2019’da, 2019’un cevabını 2024’te sandıkta verdiğimiz gibi, bu gasplara ve darbelere de cevabımızı vereceğiz. Öfkemizi demokratik siyasete olan kararlılığımızla biriktiriyoruz. Tek tek herkese de sesleniyoruz: Bu darbeci anlayışa karşı hep birlikte duralım, siyasi görüşümüz ne olursa olsun demokrasi mücadelesinde buluşalım.”