GÖÇİZDER: Kararı kabul etmiyoruz
- 13:55 26 Aralık 2024
- Güncel
İSTANBUL - GÖÇİZDER’in feshedilmesine ilişkin karara tepki amaçlı düzenlenen basın toplantısında konuşan dernek eşbaşkanı Kamile Kandal, “Biz bu kararı kabul etmiyoruz, kınıyoruz. Alınan kapatma kararına itiraz ederek, bir üst mahkemede haklarımızı arayacağımızı buradan belirtiyoruz” dedi.
Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER), dernekleri hakkında verilen kapatma kararına ilişkin İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ( TİHV) İstanbul temsilcisi Ümit Efe, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi temsilcileri, ile çok sayıda kişi katıldı. Basın metnini GÖÇİZDER Eşbaşkanı Kamile Kandal okudu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı, 31 Ağustos’ta GÖÇİZDER’in bir önceki dernek yöneticilerine, “Mal Varlığını Dondurma” kararı verildiğini hatırlatan Kamile Kandal, bu karardan sonra ise dün GÖÇİZDER hakkında açılan kapatma davasının karar duruşmasında, derneğin feshine karar verildiğini ifade etti. Kamile Kandal, “Dernek, parti ve vakıf kapatmalarının, ülke demokrasisi açısından geriye gidildiğinin, demokratik değerler, toplumsal ve insani değerler açısından da yara alındığının göstergesidir. Bu kararın hak arama mücadelesine ve aynı durumda olan insanların örgütlenme haklarına darbe vurulması anlamına geldiğini burada belirtelim. İnsan hakları açısından göçmen ve mültecilerin haklarının mücadelesinde, göçmen ve mülteci hakları için çalışan bir kurumu kapatmak, insan hakları ve göçmen, mülteci haklarına nasıl yaklaşıldığının en vahim göstergesidir. Bu kararla birlikte, kapatma kararının hukuki olarak verilmediğini, siyasi saiklerle verildiğini burada bir kez daha belirtmek isteriz. Bu kararı verenler, derneğimizi kapatma kararı alanlar, göçmenler, sığınmacılar, zorla yerinden edilenler, mülteciler hakkında söylenecek ne varsa biz söyleriz, siz söyleyemezsiniz demektedirler” dedi.
‘Biz kapatma kararını hukuki bulmuyoruz’
Türkiye de iç göç, dış göç, göçmen, mülteci ve zorla yerinden edilme alanlarında sahada çalışma yürütürken birçok zorlukla karşı karşıya kaldıklarını paylaşan Kamile Kandal, tüm bu zorluklara rağmen, derneğin kararı bir şekilde bu alanda çalışma yürüten kurumlardan biri olduğunu belirtti. Kamile Kandal, “Derneğimizi kapatma kararı ile birlikte, bizlere bundan sonra siz bu alanda çalışma da yürütemezsiniz denmiş oldu. Hukuki açıdan baktığımızda, daha önce dernek yönetici ve üyelerimiz, İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmış, derneğimizin kapatma davasına konu aynı iddialar ile uzun soruşturma ve yargılama süreci sonucunda beraat etmiştir. Nedenine gelince, yargılanan ve beraat eden dernek yöneticisi ve üyelerimize yönelik iddialar ile dernek kapatma davasında derneğimize yöneltilen iddialar birebir aynı iken, kararlar farklı. Aynı iddialarla Ağır ceza mahkemesi hakkımızda beraat kararı verirken, Asliye hukuk mahkemesi kapatma kararı veriyor. Bu kararlar, hukuka göre mi, siyasi saiklere göre mi, yargılayanların ideolojik zihinlerine göre mi? Alınıyor bundan emin değiliz. Bu nedenle biz kapatma kararını hukuki bulmuyoruz. İnsanların temel ve örgütlenme haklarını savunarak, toplumun sesi olmakta, toplumsal süreçlerin ve toplumsal kurumların biraz daha ileri taşımasında önemli bir etkisi ve sorumluluğu vardır” sözlerine yer verdi.
‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’
Kamile Kandal sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Uzun bir süredir derneğimize yönelik, tutuklamalar, yargılamalar ve mal varlığımızı dondurma gibi kararlar ile kamuoyunda derneğimiz hakkında ilgili algı oluşturmaya çalışılmış, derneğimiz üzerinde baskı oluşturulmuş, derneğimiz işlevsiz hale getirilmek istenmiş, çalışmalarımız kriminalize edilerek derneğimiz etkisizleştirilmeye çalışılmış ve derneğimiz ile üyelerimiz ve sivil toplum kurumlarının bağı kopartılmak istenmiştir. Sonunda da kapatma kararı verilmiştir. Ancak burada belirtelim ki bu baskılar ile sonuç alınamayacaktır. Biz bu kararı kabul etmiyoruz, kınıyoruz. Alınan kapatma kararına itiraz ederek, bir üst mahkemede haklarımızı arayacağımızı burada belirtiyoruz. Çünkü bir ülkenin, bir toplumun en ihtiyacı en önemli kurumlarındandır, demokratik kitle örgütlerindendir göçmen ve mülteci dernekleri. Bu kurumları çoğaltmak yerine kapatmak, o ülkeye verilecek en büyük zararlardandır. Son olarak, savaşın, sömürünün ve yoksulluğun devam ettiği, milyonlarca insanın zorla yerinden edildiği, göçertildiği, mülteci durumuna düşürüldüğü bir coğrafyada, bir dünyada, göçmenlerin, mültecilerin ve yerel halkların birlikte, eşit yaşadığı ve tüm halkların ve toplumsal kesimlerin özgürce kendi dilini konuştuğu, kendi kültürünü, inancını yaşayabildiği bir dünya için mücadele etmeliyiz. İnsanlar için çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından TİHV temsilcisi Ümit Efe burada kısa bir konuşma yaptı. Ümit Efe, “GÖÇİZDER’in süreci takip edildi, edilmeye de devam ediliyor. Baskıları, tutuklamaları ve fesih kararını hukuk literatüründe anlamakta güçlük çekiyoruz. GÖÇİZDER üyeleri beraat etmiştir. İnsan hakları mücadelesi bu baskıların üstünde bir güçtür" diye konuştu.