Tahliyeleri engellenen hasta tutsaklar için İHİK’ye başvuru
- 11:49 26 Aralık 2024
- Siyaset
ANKARA- DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal, “toplum güvenliği için tehlikeli” denilerek tahliyeleri engellenen hasta tutsaklar hakkında kanun teklifi vererek ayrıca İHİK’e başvuruda bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnêx Milletvekili Newroz Uysal, Türkiye cezaevlerinde tahliyeleri engellenene hasta tutsaklar için kanun teklifi verdi. Ayrıca Newroz Uysal, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulundu.
‘Kişilerin yaşamları tehlikeye atılamaz’
Verilen kanun teklifinin gerekçesinde insan hakları hususunda uluslararası sözleşmeleri hatırlatan Newroz Uysal, Birçok ulusal ve uluslararası mevzuat metninde “her insanın doğuştan gelen yaşama hakkına sahip olduğunu” belirtti. Newroz Uysal, “Bu bakımdan bu hakkın kullanımı için devletlerin, yalnızca insan yaşamına saygı gösterme anlamında negatif yükümlülükleri bulunmayıp, aynı zamanda insan yaşamını etkin olarak korumak için gerekli adımları atmak ve tedbirleri almak gibi pozitif yükümlülükleri de bulunmaktadır. Özellikle de devletlerin denetimi ve gözetimi altında tutukları hükümlü ve tutuklular ile gözaltına alınan kişiler bakımından bu hassas durumları ile yaşama hakkı yönünden daha duyarlı ve dikkatli olunması, etkin bir şekilde korunmaları ve bu kişilerin yaşamlarını gereksiz yere tehlikeye atılmasını önleyici her türlü tedbirin alınması devletler için bir görev ve zorunluluktur” sözlerine yer verdi.
Madde değişikliği
Hasta tutsaklar hakkında temel düzenlenmenin bulunduğu “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 16 maddesi ile Anayasal koruma altında olan yaşam hakkının tehlikeye düşürüldüğünü" ifade eden Newroz Uysal, “Hasta tutuklu ve hükümlülerin ceza erteleme veya tahliyesinde son kararın güvenlik gerekçesiyle devletin kolluk güçlerinin insafına bırakılması ve hiçbir bağımsız kurum veya kuruluşun bu konuda denetleyici olamamasıyla birlikte bugüne kadar ağır hak ihlallerine neden olmaktadır. Bu çerçevede İnfaz Kanunu’nun 16. maddesinde sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarına verilen takdir yetkisi kaldırılmalı ve hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir” sözlerine yer verildi.
ATK raporlarına vurgu
Gerekçenin devamında şu ifadelere yer verildi: “Ayrıca TCK tarafından korunması gereken hukuki yarar ilkesi göz önüne alınarak teklif edilen yasa değişikliğinin bütünlüğünün sağlanması adına Kanunun 16.maddesinin 3.fıkrasındaki ‘Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine’, ibaresi ile Kanunun 105/A maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ‘Adli Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan’ ibaresi kanun metninden çıkarılmalıdır. Son olarak da İnfaz Kanunu’nun 16.maddenin 6. fıkrasında hayatını yalnız idame ettiremeyen mahpuslar bakımından “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen” ibaresinin çıkarılması gerekmektedir.”