Bakırköy Cezaevi önünden seslendiler: Tutsakların sesi olalım!

  • 14:24 29 Kasım 2023
  • Güncel
 
İSTASNBUL - TDİ’nin Bakırköy Cezaevi önünde gerçekleştirdiği açıklamada, “Tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz, tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Disiplin cezaları, sürgün, sevkler ve yasaklarla susturulmaya çalışılan tutsakların dışarıdaki sesi olalım. Baskı ve işkenceye varan uygulamalara birlikte dur diyelim” denildi. 
 
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), “İnfaz Yakmalara Yayın ve Görüşçü Yasaklarına Son” şiarıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “İnfaz Yakmalara, Yayın ve Görüşçü Yasaklarına Son” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük", “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Yoğun yağışa ve zorlu hava koşullarına rağmen açıklamaya çok sayıda tutsak yakını, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekilleri Kezban Konukçu, Cengiz Çiçek, HEDEP İstanbul İl Eşbaşkanları Gonca Yangöz ile Murat Kalmaz ve çok sayıda kişi katıldı.
 
‘Devrimci tutsaklara diz çöktüremeyeceksiniz!’
 
Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüsü ve HEDEP İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin bir araya geldiklerini belirterek, “Yaşanan tarih bize şunu gösterdi, hapishaneler cezaevi içinde cezaevleri, işkence içinde işkence evlerine dönüştü. An itibari ile Türkiye ve Kurdistan’ın birçok hapishanesinde tutsaklar açlık grevine girdi. Politik ve devrimci tutsaklara diz çöktüremeyeceksiniz. Açlık grevinde bulunan tutsaklara ses olacağız. Mücadelemiz devam edecek” sözlerini kullandı.
 
Ardından TDİ Sözcüsü Elvan Özerli, basın açıklamasını okudu.
 
‘Tecrit hiç olmadığı kadar derinleşti!’
 
Cezaevlerinde hak ihlallerinin artığını belirten Elvan, siyasi tutsakların infazlarının keyfi olarak yakıldığını dile getirdi. Elvan, “15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL ve pandemi ile hapishanelerdeki hak ihlalleri en üst boyuta çıkarılırken, tutsakların dışarıyla olan her türlü iletişim kanalı kısıtlandı ve tutsaklar üzerindeki tecrit hiç olmadığı kadar derinleştirildi. Hapishanelerde her türlü baskı, tecrit, işkence ve kötü muamele uygulamalarını arttıran devlet, infaz erteleme ve yakma politikası, iletişim ve görüş yasakları ile hukukun hiçbir biçimde cezaevlerinde artan hak ihlallerine düzeni hakim kılmaya çalışılarak, tutsaklar ‘tecrit ve ölüm’ sarmalı içerisine hapsedildi" şeklinde konuştu.
 
İktidar yanlısı yayınlar dayatılıyor
 
Tutsakların haber alma hakkının gasp edildiğinin altını çizen Elvan, “Tutsakların izlediği televizyon kanallarını hapishane idareleri belirliyor. Bu kanalların tamamı iktidar yanlısı yayın kanallarından oluşuyor. Muhalif hiçbir kanalın izlenmesine izin verilmiyor” dedi. Elvan, tutsaklara iktidar yanlısı yayın yapan yazılı ve görsel yayınların dayatıldığını aktardı.
 
Görüş hakları engelleniyor
 
Tutsakların görüş hakkının da engellendiğini söyleyen Elvan, “Hapishanelerde yaşananlar yetmiyormuş gibi bir de tutsak yakınlarının görüşe gitmeleri engelleniyor. Görüşçü olmak isteyen tutsak yakınları ilk önce ‘güvenlik soruşturmasına’ tabi tutuluyor. Yapılan soruşturma sonucu keyfi nedenlerle görüşçü olmaları yasaklanıyor. Bu soruşturmalarda hangi koşullarda görüşçü olunamayacağına dair bir kural yok. Hakkında herhangi bir kısıtlama kararı olmayan insanlar, ‘sakıncalı’ sayılarak görüşe gitmeleri engelleniyor. Soruşturmayı yapan kurumlar bu konuda keyfi kararlar veriyor. Tutsak yakınları hakkında mahkemeler tarafından verilmiş bir karar olmamasına rağmen ‘sakıncalı’ sayılıyor. Verilen bu kararlar esas alınarak tutsak yakınlarının görüşe girmeleri engelleniyor” vurgusunu yaptı.
 
'Tutsakların sesi olalım'
 
Cezaevlerindeki tecrit, işkence ve hak ihlallerine karşı kamuoyuna çağrı yapan Elvan, “Tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz, tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Disiplin cezaları, sürgün, sevkler ve yasaklarla susturulmaya çalışılan tutsakların dışarıdaki sesi olalım. Tutsaklara dayatılan baskı ve işkenceye varan uygulamalara birlikte dur diyelim” sözleriyle seslendi.
 
Açıklama, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük", “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganlarının atılması ardından son buldu.