
‘Kampanya özgür kadına saldırılara bir cevap’
- 09:01 27 Ekim 2023
- Güncel
ÊLIH - İktidarın yoğunlaştırdığı saldırılara karşı kadını görünür kılmak ve “dur” demek adına başlatılan kampanyaya dair konuşan Heskîf Belediye Meclis üyesi Zozan Şimşek, saldırılara karşı kampanya ile verilen cevabın kadınlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti.
Erkek-devlet sisteminin iktidar eliyle Kurdistan’da uyguladığı baskılar özelde kadınlara ve çocuklara yöneliyor. Kadınların özgürleşmesini kendine tehdit gören iktidar, verilen mücadeleye karşı özel savaş politikalarını devreye koyuyor. Bu kapsamda on yıllardır uygulanan tecride, savaşa, şiddete, krizlere karşı Tevgera Jinên Azad (TJA), “Bi Jin Jiyan Azadî Ber Bi Azadiyê Ve” (Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru” şiarıyla bir kampanya başlattı. Kampanya, 15 Eylül’de Riha’da yapılan bir etkinlikle deklare edilirken, 20 Eylül’de ise Şirnex’in Silopiya ilçesinde startı verildi.
TJA’nın başlattığı kampanyaya dair Êlih (Batman) Heskîf (Hasankeyf) Belediye Meclis üyesi Zozan Şimşek aktarımlarda bulundu.
‘Amaç kadın emeğini görünür kılmak’
Zozan, kampanya kapsamında Êlih ayağının startını 6 Ekim’de verdiklerini hatırlatarak, 21-22 Ekim’de ise kadın temalı bir kültür festivali düzenlediklerini dile getirdi. Zozan, festivalin amacını, “son zamanlarda iktidarın özel savaş politikaları ve kadın kırım politikaları ile kadın, doğa katliamlarının, uyuşturucu, fuhuş, ekonomik ve siyasi soykırımların durdurulması, kadın emeğinin görünür kılınması” şeklinde açıkladı.
Erkek egemen sistemin dünyanın her yerinde kadını çeşitli gerekçelerle katlettiğine dikkat çeken Zozan, şunları kaydetti: “Örnek verecek olursak geçen yıl İran molla rejiminin ahlak polisi tarafından saçı görünüyor diye Jîna Mahsa Amînî katledilmişti. Erk anlayış ve erkek devlet aklı kadınların kendi bedenleri üzerinde dahi tasarrufta bulunmalarına izin vermemektedir. Ne yiyeceğinden ne giyeceğine, erkek devlet aklı karar vermektedir. Bugün Afganistan'da Taliban tarafından eğitim hakları ellerinden alınan kadınların sorunu da, Somali'de kitaba dahi dokunulmasına izin vermeyen Boko Haram örgütünün, okullardan kız çocuklarını kaçırarak katletmesine karşı biz kadınlar karşı durmak zorundayız. Ülkemizde önce İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, şimdi de Meclis’teki gerici ve ırkçı partilerin Medeni Kanun’u tartışmaya açmaları, kadın kazanımlarını ortadan kaldıracak yeni anayasa ve kanuni düzenlemelerin Meclis gündemine sokulması biz kadınların her zamankinden daha fazla dayanışmasını zorunlu kılıyor. Bu köhne anlayışın en fazla konumlanmaya çalıştığı illerden birinin de Batman olmasından dolayı festivalimizi Batman'da yaptık.”
Özgür kadın kimliği iktidarın hedefinde
“Özgür kadın özgür toplum demektir” diyen Zozan, iktidarın kadınların özgürlüğünden korktuğunu ifade etti. Zozan, iktidarların sürekli kontrol edebilecekleri topluluklar arzu ettiğini, bu nedenle de kadınların sürekli iktidarların hedefinde olduğunun ve gerici, ırkçı yapıların kadınlara yöneldiğinin altını çizdi.
‘Doğa da iktidarın saldırılarına maruz kalıyor’
Zozan, ülkede kadınların yanı sıra doğanın da büyük bir saldırı ile karşı karşıya olduğuna işaret etti. Doğaya ve tarihe dönük saldırılar için Heskîf’i örnek gösteren Zozan, “İstilaların bile yok edemediği Hasankeyf’i bu iktidar sulara gömdü. Hasankeyf cıvıl cıvıl bir kentti. Sokaklarında kadınlar, çocuklar, herkes rahat dolaşabiliyordu. Hafta sonları her taraf panayır gibiydi. Ancak şimdi Hasankeyf’in sokaklarında dışardan gelen bir kaç kadın dışında yerli kadın ve çocuğu görmek mümkün değil. Hasankeyf’te önceden kadın, doğada, sokakta, yaşamda yani her yerde beraber rahatça oturup, sohbet edebiliyordu. Çarşıda emeğini satan kadınlar, kadının kendi ürettiğini ortaya koyduğu, pazarlayabildiği alanlar varken, maalesef yaşanan baraj sorunuyla birlikte kadın Hasankeyf’te dört duvar arasına hapsedildi. Kadın çarşıda görünmez oldu” şeklinde konuştu.
‘Kentlerde fuhuş vakaları arttı’
Yaşanan kadın katliamlarının ötesinde son zamanlarda artan fuhuş vakalarına da değinen Zozan, bu duruma devletin yol verdiğini sözlerine ekledi. Zozan, “Uyuşturucu artık bu kentin hemen hemen her sokağında. Esrar içiciliği ilkokul çocuklarına kadar düştü. Bu festival biraz da bunlara ‘dur’ demek içindi. Bu kampanya süresince biz kadınlar bunlara karşı hep alanlarda olacağız” ifadelerini kullandı.
‘Kadınlar kampanyaya sahip çıkmalı’
Zozan, iktidarın kadınları “namus” adı altında katletmeye ve toplumdan izole etmeye devam ettiğine işaret ederken, bu çerçevede “Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru” kampanyasını tüm kadınların sahiplenmesi gerektiğinin altını çizdi. Zozan sözlerini şöyle noktaladı: “Bu yüzden hep beraber 6 aylık süreç içerisinde mahallelerde, sokakta, yaşamın her alanında oluşabilecek bütün eğitim atölyelerimize, çalışmalarımıza destek sunmalarını, birlikte tartışıp, büyüyüp, gelişmeyi öneriyorum.”